Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Aşırı Yararlanma ve Ahlaka Aykırılıkta Taleplerin Yarışması

The Competition of Claims Regarding Unfair Advantage and Immorality

Ali Suphi KURŞUN

Aşırı yararlanma ve ahlaka aykırılığın öngördüğü yaptırımlar birbirinden farklıdır. Bu çalışmada aşırı yararlanma ve ahlaka aykırılığın hangi hallerde aynı sözleşmede bulunabileceği ve aynı sözleşmede bulunmasının sözleşmenin geçerliliğine etkisi incelenmiştir. Aşırı yararlanmadaki ahlaka aykırılık ile sözleşmenin konusundaki ahlaka aykırılık arasındaki farklılık, incelemenin hareket noktasını oluşturmaktadır.

Kesin Hükümsüzlük, Kısmi Hükümsüzlük, İptal Hakkı, Edimler Arasındaki Oransızlığın Giderilmesi, Yarışma, Genel Hüküm - Özel Hüküm.

Unfair advantage and immorality are subjected to different sanctions. This study evaluates the conditions which unfair advantage and immortality may arise simultaneously within the same contract and how these conditions affect the validity of the contract. The difference between immorality of unfair advantage and immorality of contract’s subject constitutes a starting point for this research.

Null and Void, Partial Nullity, Right of Cancellation, Elimination of Imbalance Between The Obligations, Competition, General Provision – Special Provision.

Hukuki sonuç doğurmaya yönelmiş irade beyanlarının karşılıklı ve birbirine uygun olması sonucu kurulan sözleşmenin hukuk âleminde sonuç doğurabilmesi için birtakım geçerlilik şartlarını sağlaması gerekir. İşbu geçerlilik şartlarından bir bölümü her türlü sözleşme için aranırken bir kısmı da sadece belli nitelikleri haiz sözleşmeler için aranır. Gerçekten, işlem ehliyetinin mevcudiyeti; sözleşmenin konusunun kişilik haklarına, emredici hukuk kurallarına, kamu düzenine ve genel ahlaka aykırı olmaması; irade beyanlarının sağlıklı olması ve muvazaa olmaması her türlü sözleşmede aranan geçerlilik şartlarındandır. Bununla beraber tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde aşırı yararlanma olmaması, genel işlem koşulu ihtiva eden sözleşmelerde genel işlem koşullarının kanunların aradığı şartları taşıması, şekle tabi sözleşmelerde şeklin yerine getirilmiş olması gibi geçerlilik şartları ise bazı sözleşmelerde aranan geçerlilik şartlarıdır. Sözleşmenin, geçerlilik şartlarını taşımaması halinde ise kesin hükümsüzlük, iptal edilebilirlik gibi müeyyideler söz konusu olur. Bazen bir sözleşme birden fazla geçerlilik şartını taşımayabilir. Bu halde ya sağlanmayan geçerlilik şartları aynı müeyyideyi doğurur -ki bu ihtimalde sorun yoktur- ya da farklı müeyyidelere yol açar. Bu çalışmada bütün geçerlilik şartları değil, münhasıran ahlaka aykırılık ve aşırı yararlanma üzerinde durulacaktır. Sözleşmenin konusunun hem ahlaka aykırı olması hem de aşırı yararlanma teşkil etmesinin şartları, sonuçları ve özellikle aşırı yararlanmaya maruz kalan tarafın dilerse ahlaka aykırılığın yaptırımına dilerse de aşırı yararlanmanın yaptırımına dayanabilmesi imkânına sahip olup olmadığı tartışılacaktır. Zira ahlaka aykırılığın yaptırımı ile aşırı yararlanmanın yaptırımı farklıdır.

Evvela belirtmek gerekir ki burada sözü geçen ahlak1 genel ahlaktır. TBK m.26 anlamında sözleşme serbestisinin sınırını teşkil eden genel ahlak nispi bir kavram olup çeşitli toplumlara, yer ve zamana göre değişiklik gösterir ve tarafların sübjektif ahlak anlayışına göre değil hâkim tarafından sözleşmenin yapıldığı ana göre objektif olarak tespit edilir2.

Genel ahlak kavramının anlamına eş deyişle TBK m.27 hükmünün çizdiği sınırın belirginleştirilmesine ilişkin temelde ileri sürülen üç görüş bulunmaktadır. Bunlardan ilki ahlaka aykırılığı, makul ve dürüst bir insanın anlayış ve düşüncelerine aykırılık (sosyal ahlak); ikincisi pozitif hukuk kurallarının temelinde yatan etik değerlere aykırılık (hukuki ahlak) olarak ele almakta ve bu iki görüşün karması olarak nitelendirilebilecek ve hâkim görüş olarak addedilebilecek üçüncü görüş ise ahlak kavramının hem sosyal hem de hukuki ahlakı kapsadığını savunmaktadır3.