Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Gurban/türkiye Kararına İlişkin Değerlendirmeler

Considerations on the Gurban v. Turkey Judgment of The European Court of Human Rights

Efser ERDEN TÜTÜNCÜ

Bu çalışmada, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 15.12.2016 tarihli Gurban/Türkiye Kararı özetlenerek incelenmiştir. Karar, Türk mevzuatı açısından değerlendirilmiştir. Ayrıca söz konusu kararın sonuçlarının, Türkiye’nin Avrupa Komisyonu üyeliği bakımından önemine de değinilmiştir.

Gurban/Türkiye Kararı, AİHM, Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis Cezası, Terör Suçları, Şartla (Koşullu) Salıverme.

In this study, Gurban v. Turkey Judgment of European Court of Human Rights has been summarized and evaluated. The judgment has been discussed in terms of Turkish Law. Furthermore, the consequences of this judgment has been considered in the matter of Turkey’s European Commission Membership.

Gurban v. Turkey Judgment, ECHR, Aggravated Life Imprisonment, Terror Crimes, Conditional Release.

Günümüzde yalnızca ölüm cezası değil, bir gün serbest kalma umudu olmaksızın hapis cezasının ölünceye kadar ceza infaz kurumunda infaz edilmesini öngören düzenlemeler dahi insan onuruna aykırı olduğundan bahisle tartışılmaktadır. Bu bağlamda, bir kimsenin bir gün serbest kalma ümidi olmaksızın mahkûm olduğu müebbet hapis cezasını ölünceye dekceza infaz kurumunda çekmesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından Sözleşmenin 3’üncü maddesi kapsamında değerlendirilmekte ve kötü muamele olarak kabul edilmektedir. Bu gerekçeyle AİHM, 18.3.2014’te verdiği Öcalan (no.2)/Türkiye kararında Türkiye’nin AİHS m.3’ü ihlal ettiği yönünde karar vermiştir. 15.12.2015’te ise Mahkeme, daha önce ortaya koyduğu bu içtihadı destekleyici bir karara (Gurban/Türkiye) imza atmıştır. Bu karar, Türk Ceza İnfaz mevzuatında, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almış olan mahkûmlardan, kanunda sayılan bazı suç tiplerinden mahkûm olanlar için koşullu salıverme olanağının bulunmaması ve cezanın ömür boyunca çektirilmesi koşullarına ilişkin bir değişikliğe gidilmesi gerekliliğini ortaya koyması bakımından önem taşımaktadır. Gurban/Türkiye kararı1, mevzuatta gerekli düzenlemelerin yapılmaması halinde Türkiye’yi aynı konuda yeni mahkûmiyet kararlarının beklediğinin bir işaretidir. En kısa sürede gerekli adımlar atılmalıdır.

Bu çalışmada, öncelikle Gurban/Türkiye kararının özetine yer verilecek ve ardından AİHM’in içtihatları ışığında konu değerlendirilerek, çözüm önerileri sunulmaya çalışılacaktır.

Başvuran, 1966 doğumludur ve hakkındaki hapis cezasının infazı amacıyla Kocaeli F-Tipi Cezaevinde bulunmaktadır. Yasadışı PKK terör örgütüne üye olduğu ve bu örgüte yardım ve yataklık ettiği şüphesiyle, 11 Ekim 1996 tarihinde yakalanmış ve gözaltına alınmıştır. 18 Ekim 1996 tarihinde ise, İstanbul 2. Devlet Güvenlik Mahkemesinde görevli (tek) hâkim huzuruna çıkarılmıştır. Hâkim, başvuranın tutuklanmasına karar vermiştir. İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesinde görevli Cumhuriyet Savcısı, 25 Ekim 1996 tarihinde, başvuran ve diğer dokuz kişi hakkında iddianame düzenlemiştir. Söz konusu iddianame kapsamında, başvuran, yasadışı bir örgüte üye olma ve suç ortağıyla birlikte, örgüt adına iki kişiyi öldürme eylemine iştirak etmekle suçlanmıştır. Cumhuriyet Savcısı, başvuranın, o sırada yürürlükte bulunan 765 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesi uyarınca, Devletin hâkimiyeti altında bulunan topraklardan bir kısmını Devlet idaresinden ayırmaya yönelik fiiller işlemekten mahkûm edilmesini ve bu doğrultuda cezalandırılmasını talep etmiştir.