Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Türk Ceza Kanununda Hukuka Uygunluk Nedenlerinde Sınırın Aşılması

Transgression of Reasons of Compliance With Law in Turkish Penal Code

Cengiz Topel ÇİFTCİOĞLU

Suç genel teorisine göre, tipe uygun, hukuka aykırı ve kusurlu bir insan davranışı olarak tanımlanan suçun, kanuni tanımına uygun bir eylem ile işlenmiş olmasına karşın, söz konusu eylemin işlenmesine izin veren bir hukuk normunun bulunması durumunda, işlenen eylemin hukuka aykırı olduğundan bahsedilemez. Hukuk düzeni tarafından bir eylemin işlenmesine izin veren ve bu nedenle eylemin hukuka aykırılığını ortadan kaldıran bu nedenlere hukuka uygunluk nedenleri denilmektedir. Somut bir eylemin işlenmesiyle ilgili olarak, fail, eylemi işlediği sırada, hukuk düzeninin kendisine verdiği iznin sınırını aşmış olabilir. İşte bu durumda, hukuka uygunluk nedenlerinde sınırın aşılmasından söz edilir. Hukuka uygunluk nedenlerinde sınırın aşılması durumunda, aşan kısım bakımından failin hangi esaslar çerçevesinde cezai sorumluluk taşıyacağı bir sorun olarak karşımıza çıkar. Bu sorun 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun (TCK) 27. maddesinde yapılan düzenleme ile çözüme kavuşturulmuştur.

Bu çalışma kapsamında, TCK’nın 27. maddesinde düzenlenen “hukuka uygunluk nedenlerinde sınırın aşılması” konusu, 765 sayılı TCK’da yer alan düzenlemeler ve konuya ilişkin Yargıtay kararları da gözönünde bulundurularak ayrıntılı olarak ele alınmıştır.

Hukuka Aykırılık Unsuru, Hukuka Uygunluk Nedenleri, Meşru Savunma, Sınırın Aşılması, Heyecan.

According to General Theory of Crime, it isn't said that although crime explained conform to type, in judicial and a faulty behavior of human is committed with an act that is suitable to its legal definition, committed act can't be named as in judicial if there is a legal norm that allows commiting of relevant act. These reasons that permit execution of an act by the rule of code and therefore, abolish the illegality of this act are called as reasons of compliance with laws. Relating to being doing of a tangible act, culprit could have been exceeded the limit of leave of absence that code system gives him/her during commiting a crime by him/her. Here in this case, it is referred to transgression of reasons of compliance with law. It is a problem that on which basis will culprit have criminal responsibility for exceeding part in case of transgression of reasons of compliance with law. This problem was solved with the regulation in the code numbered 5237, Turkish Penal Code, Article 27.

Within this study, the subject of transgression of reasons of compliance with law regulated in 27 th article of Turkish Penal Code was broadly explained by taking into consideration of regulations in the code numbered 765, Turkish Penal Code and decisions of high court of appeals.

Element of Illegality, Reasons of Compliance With Law, Self Defense, Transgression, Excitement.

Ceza hukuku, suç adı verilen insan davranışlarını ve bu davranışlara uygulanacak yaptırımların koşullarını ve sonuçlarını belirleyen kurallar bütünüdür.1 Suç ise; tipe uygun, hukuka aykırı ve kusurlu bir insan davranışıdır. Modern ceza hukuku sistemlerinde, hiç kimse kanunda açıkça öngörülmeyen bir suçtan dolayı cezalandırılamaz. Kişinin eylemlerinden dolayı cezalandırılabilmesi için söz konusu eylemin kanun koyucu tarafından düzenlenen ceza normlarını ihlal etmesi gerekir. Bu durum kanunilik ilkesinin doğal bir sonucudur. Kanunda gösterilen suç tipinin, tüm unsurları itibariyle gerçekleştiği anda suç işlenmiş sayılır.2

Öğretide, suç genel teorisi içinde hukuka aykırılığın, suçun unsurlarından birisi olup olmadığı konusu tartışmalıdır. Hafızoğulları/Özen’e3 göre, hukuka aykırılık suçun unsurlarından birisi olmayıp, suçun niteliğini teşkil etmektedir. Buna göre, hukuka aykırılık yalnızca suçun maddi ve manevi unsuru ile ortaya çıkan bir bütün hakkında, dışarıdan verilen bir değer yargısından ibarettir. Yine öğretide, hukuka aykırılık unsurunu bağımsız bir unsur olarak kabul etmeyen, bazen bu unsuru tipiklik (maddi unsur) unsuruna dahil eden, bazen de kusurluluğa yani manevi unsura dahil eden yaklaşımlar da bulunmaktadır. Ancak baskın görüş, hukuka aykırılığın, suçun bağımsız bir unsurunu teşkil ettiği yönündedir.4 Zira maddi unsura etki etmediği halde yalnızca hukuka aykırılığı kaldıran nedenler bulunmaktadır. Ayrıca tipiklik, suçu tanımlayan ceza normunun varlığıdır; hukuka aykırılık ise, bütün hukuk düzeni ile eylem arasındaki bağlantının bir ifadesi olup, bu nedenle her suçun varlığı için zorunlu unsurlardan birisidir. Yine kusurluluk hareket ile fail arasındaki bağdan ibarettir. Buna karşın hukuka aykırılık ise, hukuk düzeni ile bir yandan fail ve diğer yandan eylem arasındaki bağlantının bir ifadesidir. Açıklanan nedenlerle hukuka aykırılık, suçun bağımsız bir unsurunu teşkil eder. Bu nedenle de, eylemin hukuka aykırılığı saptanırken, onun hem tipe uygun olup olmadığı, hem de hukuka aykırılığı ortadan kaldıran bir nedenin bulunup bulunmadığı araştırılır.

Hukuka aykırılık, eylemin yalnızca ceza hukuku açısından değil, bütün hukuk düzeni ile çatışma halinde bulunması demektir.5 Bu anlamda hukuka aykırılık eylemin hukuk düzenince izin verilmediğinin ve hoş görülmediğinin bir ifadesidir. Suçun tipiklik unsurunun gerçekleştirilmesiyle birlikte, kural olarak hukuka aykırılık unsuru da gerçekleşir. Bu açıdan eylemin tipe uygunluğu aynı zamanda hukuka aykırılığı için de bir belirti teşkil eder. Ancak tipiklik tek başına maddi haksızlığı belirleyemez. Bu açıdan tipik davranış, tüm hukuk düzenine göre, değerlendirilmeli ve net bir denetime tabi tutulmalıdır. Eylemin, bu yönüyle değerlendirilmesinden sonra onun hukuka uygun veya aykırı olduğu konusunda nihai bir karara varılabilir. Hukuka aykırılığı ve onun doğal sonucu olarak da tipe uygun eylemin cezalandırılması olanağını ortadan kaldıran bu özel nedenlere, hukuka uygunluk nedenleri adı verilir.