Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Anonim Ortaklıklarda Kar ve Kazanç Paylarının Geri Alınması

Reclamation of The Profit and Dividend Shares in Joint Stock Companies

Güzin ÜÇIŞIK

Anonim ortaklıklarda pay sahiplerinin ve yönetim kurulu üyelerinin haksız ve kötüniyetle aldıkları kar ve kazanç paylarının iade yükümlülüğü TTK m.512 hükmünde düzenlenmektedir. Buna karşılık, TTK m.513 sadece yönetim kurulu üyelerinin şirketin iflası halinde şirket alacaklılarına karşı iade yükümlülüğünü düzenlemektedir.

TTK m.512 hükmünde, pay sahipleri ve yönetim kurulu üyelerinin aldıkları kar ve kazanç payları; TTK m.513 hükmünde ise yönetim kurulu üyelerinin elde ettiği her türlü menfaat iade konusu yapılmaktadır.

TTK m.512 hükmü, öncelikle yönetim kurulu üyelerinin kazanç payları ile ilgilidir. Kazanç payı, yönetim kurulu üyelerinin üyelik sıfatından doğan mali bir haktır. Bu nedenle yönetim kurulu üyesi sıfatını taşımayan yöneticilere sağlanan mali hakların TTK m.512 hükmü kapsamında iadesi söz konusu olmaz. Buna karşılık, TTK m.513 hükmünün yönetim kurulu üyesi ifadesini geniş şekilde yorumlamak ve üst düzey yönetim kadrosunun tamamı, kanundaki şartların gerçekleşmesi halinde iade yükümlülüğünün kapsamına dahil edilmelidir. Ayrıca TTK m.513 hükmünde, m.512 hükmünde olduğu gibi yönetim kurulu üyelerinin sadece kazanç payları hakkında uygulanması yönünde bir sınırlama olmadığından, yönetim kurulu üyelerine ödenmiş bütün mali haklar, iade yükümlülüğü kapsamında değerlendirilmelidir.

Çalışmamızda kötüniyet halinde kar ve kazanç paylarının geri alınmasına ilişkin olarak, iade ile yükümlü olan kişiler, kar ve kazanç paylarının geri alınma şartları, haksız kar ve kazanç payı alınması halinde doğan sorumluluk, kar ve kazanç payı iade davası ve tabi olduğu zamanaşımı süresi, ayrıca iflas halinde yapılan ödemelerin geri alınma şartları incelenmeye çalışılmıştır.

KarPayı, Kazanç Payı, Mali Haklar,İade Yükümlüğü, Yönetim Kurulu, İflas, Bilanço.

With respect to joint stock companies TTK art. 512 sets forth the duty of the board of directors and shareholders to reimburse the interests and gain margins received unduly and in bad faith. On the other hand, TTK art.513 is structures the Board of Directors’ duty to reimburse the gain margin to the creditors in case of bankruptcy.

While TTK art.512 is mainly focused on the issue of giving back the interests and gain margins, TTK art.513 aims at the reimbursement of all kinds of profits earned by the Board of Directors.

TTK art. 512 is firstly related to the portion of gain earned by the Board of Directors. This gain margin is a financial right emanating from the title of Board of Directors membership. For that reason, financial rights offered to the other managers who are devoid of this title are not the subject of this article. On the other hand, TTK art.513 should be subject to broad interpretation which would include the whole administrative squad in the sphere of duty of reimbursement, provided that the legal requirements of this article are met. In addition to this approach, TTK art.513 differs from the art.512 and does not contain any restriction which is limiting its scope of application solely on the gain margins. The wording of TTK art.513 also widens the scope of the duty to reimburse and enable this duty to cover all of the financial interests earned by the Board of Directors.

In our study, with respect to the duty of giving back the interests and gain margins, we tried to examine those who are bound by this duty, the conditions of reimbursement, responsibility arising from receiving interest and gain margins in bad faith, properties of action to be filed, issue of prescription and requirements to be met for receiving back the payments in case of bankruptcy.

Interest Margin, Gain Margin, Financial Rights, Duty of Reimbursement, Board of Directors, Bankruptcy, Balance Sheet.

Bir anonim ortaklık pay sahibinin en önemli malvarlıksal hakkı kâr payı (temettü) hakkıdır. Tasarrufunu ortaklığa yatırmak isteyenlerin, özellikle sermaye piyasasında yer alan ve halka açık statüsünü kazanan ortaklığa katılacakların en temel ortaklık veya pay sahipliği hakkı, şirket tasfiye edilme zorunda olmadığı sürece, yıllık safi kazanca katılma ve pay alma hakkıdır.

Sermaye şirketlerinin temel amacı kazanç elde edip bunları ortakları arasında paylaştırmaktır. Pay sahibi kesiminin artması, bir başka ifadeyle, mülkiyet hakkının tabana yayılması, asgari oranda kâr dağıtımı ve kâr payının sağlanmasıyla mümkün olabilir.

Anonim ortaklıklar, bir taraftan kârı ortaklara yansıtma yükümlülüğüne uyarken, diğer taraftan da yine bu ortaklıklarda yer alan “sınırlı sorumluluk” ilkesinin bir gereği olarak, malvarlığının korunması tedbirlerine bağlı kalmak zorundadırlar. Sermayenin iadesi anlamına gelebilecek boyutta veya oranda bir kâr dağıtımı yapılamaması ve ortağın kâr payı alma hakkını zedelemeyecek düzeyde ortaklığın kendi kaynaklarını kullanarak yabancı kaynaklara yönelme zorunluluğunun azaltılması, keza anonim ortaklık türünün bir başka gereğidir. İşte kâr dağıtımı konusunda sorun veya sorunlar bu dengenin kurulabilmesinde toplanmaktadır.