Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İş Sözleşmesinin Tarihçesi

History of Employment Contract

Sevil DOĞAN

İş hukukunun kapsamı, iş sözleşmesi ile belirlenir. Nitekim modern iş hukukunda iş sözleşmesinin iş görme borcunu ücret karşılığı ifa eden taraf işçi kabul edilmekte ve iş hukukunun uygulama alanına girmektedir. İş hukukunun temel aldığı “sözleşmesel” ilişkinin kaynağı Roma hukukundan gelmektedir. Roma hukukunda kira sözleşmesinin bir türü olarak düzenlenen “, bir tarafın ücret karşılığında iş görmeyi kabul ettiği sözleşme ilişkisi, hizmet sözleşmesine karşılık gelmektedir. Nitekim Sanayi Devrimine kadar Roma hukukunun hizmet sözleşmesi anlayışının hüküm sürdüğü görülmektedir.

Modern iş hukuku Sanayi Devrimi ile ortaya çıkmıştır. Klasik istihdam modelinde işçi, işverenin emir ve otoritesi altında iş görme borcunu ücret karşılığında yerine getirmiştir. Bugün kabul edilen iş sözleşmesi tanımı, Roma hukukunda esas alınan hizmetin “sözleşme” esasıyla yerine getirilmesi ile paralellik göstermektedir. Ancak bugün iş sözleşmesi Roma hukukundakinden farklı olarak sosyal bir anlam da kazanmış, iş sağlığı ve güvenliği, iş hukukunun işçiyi koruyucu mahiyeti, nispi emredici normlar ile farklı hak ve borçlar içeren bir sözleşme halini almıştır. Çalışmamızda Roma hukukundan bugüne iş sözleşmesinin tanımı ve esasları irdelenmiştir.

Modern İş Hukuku, İş Sözleşmesi, İşveren, İşçi, Sanayi Devrimi.

The scope of labor law is determined by the employment contract. Employee performs work to charge in modern labor law. The source of this “contructual” relationship between employee and employer comes from Roman law. “Locatio Conductio Operarum” that organized as a kind of lease contract in Roman Law refers to contractual relationship has agreed to perform work for a charge. Indeed, until the Industrial Revolution is observed that the provisions of the contract for services of Roman Law concept.

Modern labor law has emerged wit the Industrial Revolution. Employee performs the work personally and is entitled to remuneration under the employment contract. Today, the accepted definition of the employment contract, the service is adopted in the Roman law "contract" is consistent with the fulfillment of the essential. But falling into different social meaning from the “locatio conductio operarum” of Roman Law, occupational health and safety, workers' protective nature of labor law, has received a contract already containing different rights and obligations with relative mandatory norms. In our study, the definition of the employment contract today from Roman law and procedures have been examined.

Modern Labor Law, Employment Contract, Employer, Employee, Industrial Revolution.

İş hukukunun eksen kavramı işçidir. İşçi, iş sözleşmesi ile iş görme borcunu ifa eden kişidir. Bu anlamda iş hukukunun kişiler açısından uygulama alanı, iş sözleşmesi ile belirlenmektedir. İşçi, işverenin işini yine onun otoritesi ve talimatları altında görmekte ve bunun karşılığında ücrete hak kazanmaktadır. Karşılıklı hak ve borçlar içeren bu ilişki, iş sözleşmesi ilişkisi olarak karşımıza çıkmaktadır.

Sanayi devriminden bugüne klasik çalışma modeli olarak nitelendirilen fabrika tipi çalışma ilişkisi görülmektedir. Belirtilen model üzerine şekillenen çağdaş iş hukuku, Sanayi Devrimi ile ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte tarihi süreçte en eski çağlardan beri iş ve çalışma ilişkisinin varlığı görülmektedir. Sanayi Devriminin esas aldığı sözleşme temelli çalışma ilişkisinin temelinde ise, Roma hukukundaki hizmet kirasının olduğu görülmektedir. Özellikle Kıta Avrupası sisteminde Sanayi Devrimi ile birlikte ortaya çıkan çalışma ilişkisi, hizmet sözleşmesi temelinde şekillenmiştir. Bu nedenle ilk önce Roma hukukunda iş sözleşmesi ele alınacak, ardından tarihi gelişimin paralelinde iş sözleşmesi incelenecektir. Daha sonra Türk hukukunda iş sözleşmesinin geçirdiği değişim değerlendirilecektir.

Roma hukukunda iş ya da hizmet sözleşmesi olarak ayrı bir sözleşmeye rastlanmamaktadır. Roma’da klasik hukuk döneminde iş görme yükümlülüğü doğuran hukuki işlemlerin hemen hemen tümü “contractus” içerisinde yer almış ve işi konu edinen borç ilişkilerinin büyük bir kısmı “locatio conductio” olarak düzenlenmiştir1. Nitekim “locatio conductio” bugünkü anlamıyla kira, eser ve iş ilişkilerinin düzenlenmesinde hakim olan bir hukuki şekli ifade etmektedir2. Söz konusu sözleşmede taraflardan biri, karşı tarafın vermeyi taahhüt ettiği ücret karşılığında, ya belirli bir süre için bir şeyin (res) kullanılmasını temin etmeyi veya belirli bir süre içinde bir eser (opus) meydana getirmeyi ya da bir hizmet/hizmetler (operae) ifa etmeyi taahhüt etmektedir3. Bu anlamda “locatio conductio” ekonomik olarak edimlerin değişimini ifade eden ve içinde kira ve eser sözleşmelerini, hizmet ve vekâlet sözleşmelerini barındıran üst bir sözleşme tipi olarak karşımıza çıkmaktadır.