Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Milletlerarası Mal Satımına İlişkin Sözleşmeler Hakkında Birleşmiş Milletler Anlaşması (CISG) Çerçevesinde Satıcının Malın Kalitesinden Sorumluluğu

Seller’s Liability for the Quality of Goods Under the United Nations Convention on Contracts for the International Sale of Goods (CISG)

Ozan ORAN

Milletlerarası Mal Satımına İlişkin Sözleşmeler Hakkında Birleşmiş Milletler Anlaşması’nın (CISG) 35. maddesi, satıcının yükümlülüklerini temel olarak malın miktarı, kalitesi ve türü ile malın paketlenmesi sorunları çerçevesinde düzenlemektedir. Çalışmamız, gerek doktrinde gerekse uygulamada sıkça tartışma konusu edildiğini düşündüğümüz, CISG çerçevesinde satıcının malın kalitesinden sorumluluğu müessesini incelemeyi amaçlamaktadır. Bu bağlamda konu, gerek doktrindeki farklı görüşler gerekse uluslararası uyuşmazlık makamları tarafından verilen kararlar çerçevesinde, Türk Borçlar Kanunu ile karşılaştırmalı olarak irdelenmeye çalışılacaktır.

CISG, Milletlerarası Satımlar, Sözleşmeye Uygunluk, Kalite.

Article 35 of The United Nations Convention on Contracts for the International Sale of Goods (CISG) regulates seller’s liabilities such as quantity, quality and sort of goods and packaging problems. The purpose of this article is to analyse a debatable topic which is seller’s liability for the quality of goods according to the CISG. This subject is open to some legal discussions, thus we adopt comparative legal analysis method. Turkish Code of Obligations, some decisions of International Dispute Authorities and different theories about this point will use accordingly to comparative work necessities.

CISG, International Sales, Conformity of the Goods, Quality.

I. GENEL OLARAK

Malın sözleşmeye uygunluğunu düzenleyen Milletlerarası Mal Satımına İlişkin Sözleşmeler Hakkında Birleşmiş Milletler Anlaşması’nın (CISG)1 35. maddesi, satıcının yükümlülüklerini satım konusu malın miktarı, kalitesi, türü ve paketlenmesi sorunları çerçevesinde düzenlemektedir. Bunlar arasından teslim edilen malların kalitesi konusundaki şikâyetler, CISG kapsamında alıcı tarafından en sık ileri sürülen iddialardan biri olup satıcının teslim ettiği malların bedelini tahsil edebilmesi bakımından da bir savunma olarak sıkça ileri sürülmektedir2,3.

ULIS4’de kullanılmış olan vasıf kavramı CISG’de terkedilmiş ve yerine kalite kavramı tercih edilmiştir5. Vasıf kavramı birçok ulusal hukukta6 nitelik vaadinin yanı sıra kullanılan kavrama tekabül etmekteyken CISG, lüzumlu vasıf ve nitelik vaadi arasında bir ayrım yapmamaktadır7. Kalite ifadesi, malların fiziksel durumu yanında malların içinde bulunduğu çevre ile olan ilişkisine dair tüm maddi ve hukuki şartları kapsayacak şekilde anlaşılmalıdır8. Kalite kavramı, ulusal hukuklarda kullanılan vasıf kavramına nazaran daha geniş anlaşılmalı ve mala ilişkin vasıfların yanı sıra aslında vaat edilmiş sayılabilecek özellikleri de içerdiği kabul edilmelidir9.

Bu noktada temel olarak malın fiyatına veya alıcının kullanım amacına etki eden, bunlarla sınırlı olmamakla beraber örnek olarak malın organik olup olmaması, menşei, dayanıklılığı, ham maddesi, bileşimi, malın amaca uygun kullanımına etki eden birtakım dokümanlara sahip olmaması, kullanım kılavuzu eksikliği, uygun paketleme yapılmamış olması gibi unsurlar malın kalitesi kapsamında değerlendirilmekte ve aşağıda ayrıntılı bir şekilde açıklanacağı üzere yargı makamları tarafından kalite kapsamında değerlendirilerek çözüme kavuşturulmaktadır.