Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Aval ve Avalin Diğer Kişisel Teminat Sağlayan Sözleşmelerle İlişkisi

Aval and its Relation With the Other Personal Assurance Contracts

Nihal KOŞER

Sözleşmenin hiç ya da gereği gibi ifa edilmemesi, sözleşmenin karşı tarafının zarara uğramasına neden olabilir. Bu durum, sözleşmenin tarafı olmayan bir kişinin ya da kurumun söz konusu zararları karşılayacağına dair güvence vermesi ihtiyacını ortaya çıkarmıştır.

Kişisel teminat sözleşmeleri ile sağlanan bu güvence, kıymetli evrak hukuku bakımından ise Türk Ticaret Kanunu’nun 700 ila 702. maddeleri arasında düzenlenen aval kurumu ile düzenlenmektedir. Kıymetli evrak hukukunda kişisel teminat sağlayan aval kurumu, benzer kişisel teminat borcu doğuran; kefalet sözleşmeleri, garanti sözleşmeleri ve borca katılma müessesesi ile niteliği itibariyle birtakım farklılıklar göstermektedir. Uygulanacak hükümlerin doğru bir şekilde belirlenebilmesi bakımından avalin, kişisel teminat sağlayan bu benzer kurumlar ile karşılaştırılmasında fayda görülmektedir.

Aval, Kıymetli Evrak Hukuku, Kefalet Sözleşmesi, Garanti Sözleşmesi, Borca Katılma.

The risk of defective performance or non-performance of the contracts would cause damages to the other side of the contract. In order to recover these damages, a guarantee by a person or an institution, other than the parties of the contract is needed.

This guarantee which is provided with personal assurance contracts is also regulated as “aval” in Negotiable Instruments Law, between the articles 700 and 702 of Turkish Commercial Code No 6102. Aval, as personal assurance institution of Negotiable Instruments Law, differs partly from the other personal assurance contracts such as suretyship contract, guarantee contract and accession to debt. In order to determine the applicable articles correctly, the comparison of aval with other personal assurance contracts would be benefical.

Aval, Negotiable Instruments Law, Suretyship Contracts, Guarantee Contracts, Accession to Debt.

GİRİŞ

Girişilen iktisadî faaliyetin, hiç ya da taraflar arasındaki anlaşmaya uygun olarak yerine getirilmemesi rizikosunun varlığı, sözleşmenin diğer tarafı için telafisi güç zararların doğumuna sebep olabilecektir. Bu sebeple, sözleşmenin borçlu tarafının yanında bir kişi ya da bir kurumun, sözleşmenin hiç ya da gereği ifa edilmemesinden doğabilecek zararları karşılayacağı yolunda güvence vermesine ihtiyaç duyulmuştur.

Günümüz ticarî hayatında risk altına giren herkes, sağlam bir teminat ile hukukî durumunu daha güvenilir hale getirmek istemektedir. Kambiyo hukuku açısından bakıldığında bu ihtiyacın aval kurumu ile çözüme kavuşturulmak istediği görülmektedir. Türk Ticaret Kanunu’nun 700 ila 702. maddeleri arasında ele alınan aval kambiyo taahhüdüne ilişkin genel hükümlere tâbi olduğu gibi kendine özgü birçok düzenleme de içermektedir. Özellikle avalin diğer kişisel teminat borcu doğuran sözleşmelerle ilişkisi doktrinde en çok tartışılan konuların başında gelmektedir.

Bu nedenledir ki, çalışmada ilk olarak aval kurumu üzerinde durulacak, sırasıyla, tanımı, hukukî niteliği, tarafları, şekli, hükümleri ve sona ermesi incelenecektir. Ardından aval, benzer kişisel teminat borcu doğuran sözleşmelerle karşılaştırılacaktır. Bu kapsamda kefalet sözleşmesi, garanti sözleşmesi ve borca katılma sözleşmesi, uygulama alanı, nitelik, şekil, sorumluluk, ödeme sonrası kazanılan haklar ve sona erme başlıkları altında aval ile benzer ve farklı yönleriyle ele alınacaktır.