Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Zina veya Hayata Kast Nedeniyle Boşanma Halinde Kusurlu Eşin Artık Değerdeki Payı

Surplus Value Share of Faulty Spouse in the Event of Divorce because of Adultery or Attempting Life

Emel BADUR

Türk Medeni Kanunu’nun 236. maddesinin ilk fıkrasında, her eşin veya mirasçılarının, diğer eşe ait artık değerin yarısı üzerinde hak sahibi olacakları ve alacakların takas edileceği düzenlenmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında her eşin diğerinin artık değeri üzerinde ½’lik bir paya sahip olacağı kuralının istisnası düzenlenmiştir. Buna göre eşlerin zina veya hayata kast nedeniyle boşanmaları halinde, hakim kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya tamamen kaldırılmasına karar verebilir. Normun düzenlenme amacı, zina eden veya eşinin hayatına kast eden kusurlu eşin, bir medeni hukuk yaptırımıyla cezalandırılmasıdır. Ancak bu noktada düzenlenen medeni hukuk yaptırımının yasal mal rejiminin özüne uygun olup olmadığı veya evliliğin boşanmayla değil de ölümle sonlanması durumunda uygulanma imkanının bulunup bulunmadığı gibi sorular akla gelen ilk konu başlıklarını oluşturmaktadır.

Zina, Hayata Kast, Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi, Artık Değer, Katılma Alacağı.

In the first paragraph of Article 236 of the Turkish Civil Code, it is regulated that each spouse or their heir will be eligible to have the right and to be treated over half of surplus value and the claims will be exchanged. In the second paragraph of same article, there is the exemption of rule that each spouse has the share of ½ that other spouse has. In case of divorce because of adultery or attempting life, the judge may decide to fair decrease or completely remove the share rate on the surplus value of the faulty spouse. Purpose of the regulation means that penalize the faulty spouse who has made adultery or attempting life by a civil sanction. At this point some questions came to mind as if the present civil law enforcement is the essence of the legal matrimonial property regime or if marriage is ended not by divorce but by death, question about application of civil act comes to practice.

Adultery, Attempting Life, Regime of Participation in Acquired Property, Surplus Value, Participation Asset.

GİRİŞ

Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) yürürlüğe girmesiyle birlikte, yasal mal rejimi olarak kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejiminin temel prensibi, mal rejimi sürerken ortak emek ve çabalarıyla elde ettikleri malların, mal rejiminin tasfiyesi esnasında eşlerce eşit paylarla artık değer alacağına konu edilerek paylaşılmasıdır. Başka bir ifadeyle eşlerin, evlilik süresince edinilmiş mallar üzerinde, eşit hak sahibi olmaları yasal mal rejiminin ana kabulüdür. Bu ana kabulün temelinde eşlerin -düzenli bir geliri olsun ya da olmasın veya birininki diğerininkinden çok daha az veya fazla olsun- mal rejimine dahil olan değerleri ortak emek ve çabalarıyla elde ettikleri ve birlikte değerlendirdikleri fikri yatmaktadır.

Bu nedenle TMK’nın 236/1. maddesinde eşlerin (veya mirasçılarının) diğer eşe ait artık değerin yarısı üzerinde hak sahibi olacakları kuralına yer verilmiştir. Artık değerin nasıl bulunacağı meselesi TMK’nın 231/1. maddesinde düzenlenmiş, eklenmeden ve denkleştirmeden elde edilen miktarların da dahil edilmesi suretiyle, her eşin edinilmiş mallarının toplam değerinden bu mallara ilişkin borçların çıkarılmasıyla elde edilen miktar olarak belirlenmiştir. Maddenin ikinci fıkrasında değer eksilmelerinin bu kapsamda göz önünde bulundurulmayacağı açıklanmıştır.

Artık değer eşlerin her biri için yukarıda açıklandığı şekilde tespit edildikten sonra, her eş diğerinin artık değerinin yarısı üzerinde hak sahibi olur ve eşlerin birbirlerinden olan alacakları takas edilir. Bu kuralın biri iradi biri de yasal olmak üzere iki istisnası vardır. İradi istisna, TMK’nın 237/1. maddesinde yer alan düzenlemeyle eşlere, artık değere katılma konusunda yapacakları mal rejimi sözleşmesiyle başka bir esas kararlaştırma yetkisinin tanınmış olmasıdır.