Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Uluslararası Yatırım Uyuşmazlıklarının Çözümü Merkezi’nin Yapısı, Tahkim Süreci ve Türkiye’nin Durumu

Structure of International Centre for Settlement of Investment Disputes, Arbitration Process and Turkey’s Status

Buğrahan BİCAN

Günümüzde uluslararası ticaretin gelişmesi ile birlikte şahısların, tüzel kişilerin ve hatta devletlerin karşılıklı olarak ülkelerine yatırımlar yaptığını görüyoruz. Gelinen noktada, devletlerin kalkınmasında, ülkeye en az yerli sermaye kadar, yabancı sermaye de çok önemli katkı yapmaktadır. Gelişmekte olan ülkeler için, yabancı sermaye ve yatırım çok önemli bir paya sahip olmakta, gelişimin temel dinamiklerinden biri olmaktadır. Buna bağlı olarak pek çok gelişmekte olan ülke, uluslararası yatırımları, özelliklede büyük ölçekli yabancı yatırımları desteklemektedir. Günümüzde, devletlere yapılan yabancı unsurlu bu uluslararası yatırımlar ile devletler ya da yatırım yapılan devletin vatandaşları arasında çok sık yatırımdan kaynaklanan uyuşmazlıklar meydana gelmektedir. Yatırım yapan kurumlar, bu tür uyuşmazlıkların çözümlenmesi için yatırım yaptıkları devletin mahkemelerinden, tarafsız olmayacakları ve yaptıkları yatırım miktarlarının çok büyük olması sebebiyle, kaçınmaktadırlar. Bu tür uyuşmazlıklar için birçok dostane çözüm mekanizması ile birlikte uluslararası tahkim merkezleri oluşturulmuştur. Bizim konumuzu ise; “Devletler ve Diğer Devletlerin Vatandaşları Arasındaki Yatırım Uyuşmazlıklarının Çözümlenmesi Hakkında Konvansiyon” (ICSID) ile yatırım uyuşmazlıklarının çözümü için kurulan uluslararası merkez, merkezin idari yapısı ve işleyişi oluşturmaktadır. Buna göre, araştırmamız açıklayıcı yapıdadır.

Uluslararası, Yatırım, Tahkim, ICSID.

Nowadays, with the development of international trade, we see that; individuals, corporations and even government invested a reciprocal basis their countries. At this point, in the development of the country, at least until domestic capital, foreign capital is also very important to make a contribution for the state. For developing countries, with a share of foreign capital and investment being very important, it is one of the fundamental dynamics of development. Consequently, many developing countries support international investment, especially large-scale foreign investment. Today, these foreign international investments to the states, with the states or between citizens of the state invested too often disputes are arising from investments divergences. Investment institutions, in these types of disputes to be resolved in the courts of the state in which they invest, they will not to be impartial and because of their high investment amount, tend to avoid. Several amicable dispute mechanisms with international arbitration centers have been established for such these kind disputes. Our study is: “Convention on the Settlement of Investment Disputes between States and Nationals of Other States” (ICSID) with international center was established for settlement of investment disputes, its administrative structure and mechanism. Accordingly, our research has explanatory structure

International, Investment, Arbitration, ICSID.

§ GİRİŞ

Uluslararası yatırımlardan doğan uyuşmazlıkların çözümüne yönelik uluslararası bir sözleşme hazırlanmasına ilişkin ilk fikir 1961 yılında, Dünya Bankası Genel Konsülü Aron Broches tarafından ortaya konulmuştu1. Bu süreçte, Avrupa Ekonomik İşbirliği Örgütü uluslararası yatırımların teşviki amacıyla kurulurken, OECD ise kamusallaştırmalara karşı “Yabancı Varlıkların Korunması Sözleşmesi” için taslak hazırlamaktaydı (ancak bu düzenleme 1967 yılında yeniden gözden geçirilmiş olsa da, beklenilen milletlerarası desteği görememiştir)2 ve bu zaman zarfında, Broches doğrudan uluslararası bir sözleşme yapmak yerine, yatırımların tarafsız bir şekilde çözümünü destekleyen hukuki süreç kurmanın daha etkili olacağını düşünüyordu3. Bu düşüncenin temelinde, ihtilaf konularını yerel yargılamadan ve politik baskılardan uzaklaştırarak yabancı yatırımcıları siyasi risklerden uzak tutmanın mümkün olabileceği düşünülmüştü. Buna bağlı olarak, uluslararası yatırım uyuşmazlıklarının dostane çözüm mekanizmalarının gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin arasındaki siyasi duyarlılıkları resmi ve tarafsız yapısıyla çözebileceği ifade edilmekteydi4.

1961 yılında Dünya Bankası, üye ülkelere yabancı sermayenin alkışını gelişmekte olan ülkelere akışını kolaylaştırmak adına, yabancı yatırımlardan doğan ihtilafların çözümüne yönelik olarak bir çalışma başlattığını duyurdu5.

Yukarıda anlatılanlar ışığında ICSID konvansiyonu (Washington’da imzaya açıldığı için Washington sözleşmesi de denir) , Dünya Bankası (World Bank) tarafından 18 Mart 1965 tarihinde imzaya açılmış6, 14 Ekim 1966 tarihinde de yürürlüğe girmiştir7. Şu an itibariyle, Sözleşmeye imza koyan 161 devlet onaylamış8 ve iç hukuklarında da yürürlüğe girmiştir. Haziran 2016 itibariyle 8 devlet anlaşmayı imzalamış ancak henüz onaylamamış ve yürürlüğe girmemiştir9. Türkiye bu sözleşmeyi 24 Haziran 1987’de imzalamış10, 27 Mayıs 1988 tarihinde kabul edilen “Devletler ve Diğer Devletlerin Vatandaşları Arasındaki Yatırım Uyuşmazlıklarının Çözümlenmesi Hakkında Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair 3460 sayılı Kanun”11 ile iç hukukunun bir parçası yapmış ve 2 Nisan 1989’da sözleşme Türkiye açısından da yürürlüğe girmiştir12.