Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Avukatlık Kanunu 35/a Maddesi Uyarınca Avukatların Uzlaşma Sağlama Yetkisi ve Uygulanabilirliği

Bahattin ARAS

ÖZET:

Mevcut çalışmada temel olarak Türk hukukunda taraflar arasında meydana gelen uyuşmazlıklarda geleneksel olarak çözüm için dava yoluna başvurmadan tarafların vekilleri aracılığı ile uzlaşmalarını sağlamayı amaçlayan ve lTürk hukukunda alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinden bir olan Avukatlık Kanununun 35/a maddesindeki düzenleme ele alınmakla birlikte mevcut düzenlemenin önemi ile Türk hukukunda etkin olarak uygulanmama sebepleri ele alınacaktır.

Anahtar Kelimeler: ADR, Arabuluculuk, Avukatlık Kanunu, Uzlaşma, Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yöntemleri.

Giriş

Taraflar arasında bir hukuki ilişki ile ilgili olarak uyuşmazlık çıktığında, ilk ve asıl yol olarak devlet mahkemelerine başvurulmasına "yargısal veya geleneksel usul" denilmektedir.1 Fakat günümüzde bunun dışında medeni yargıya alternatif teşkil eden bazı usullerle de uyuşmazlığın çözümlendiği görülmektedir. Öğretide "Alternative Dispute Resolution(ADR)" olarak isimlendirilen “alternatif çözüm yolları”, devlet mahkemelerindeki yargılamaya alternatif teşkil eden uyuşmazlık çözüm yöntemlerini içermektedir. Uyuşmazlıkların alternatif çözüm yolları, devlet mahkemelerinde yürütülen dava yolunun yanında işleyen ve taraflar arasında meydana gelen uyuşmazlıklarda tarafsız bir üçüncü kişinin, uyuşmazlığı çözümlemek hususunda yardımcı olmak ve uyuşmazlığın çözümlenmesi ne katkıda bulunmak amacıyla bilgisi ve deneyimi doğrultusunda uyuşmazlık için çözüm üretmesini ifade etmektedir. Uyuşmazlıkların alternatif çözüm yolları , seçimlik nitelikte olup zorunluluk taşıyan bir özelliğe sahip değildir.2

Uyuşmazlıkların alternatif çözüm yolları, nitelikleri ve işlevleri gereği olarak üç temel unsurdan oluşmaktadır. Bu doğrultuda birinci unsur, uyuşmazlığın çözümü için üçüncü bir kişinin müdahalesinin zorunlu olması; ikinci unsur, alternatif uyuşmazlık çözüm yollarına dava açılmadan önce tarafların iradesi ile başvurulabileceği gibi, dava açıldıktan sonra yargılama devam ederken tarafların talebi veya doğrudan hâkimin inisiyatifi ile başvurulabilmesi; üçüncü unsur ise uyuşmazlıkların alternatif çözüm yolları kullanılarak ulaşılan çözümün, kural olarak bağlayıcı nitelikte olmamasıdır.3