Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

1980 Tarihli Milletlerarası Mal Satımı Sözleşmeleri Hakkında Birleşmiş Milletler Antlaşması’nın Uygulama Alanı

The Scope of Application of the 1980 un Convention on International Sale of Goods [CISG]

Özge YENİCE

1980 tarihli Milletlerarası Mal Satımı Sözleşmeleri Hakkında Birleşmiş Milletler Antlaşması, 1 Ağustos 2011 tarihi itibarıyla ülkemiz için yürürlüğe girmiştir. Dolayısıyla, söz konusu Antlaşma, kapsamına giren satım sözleşmeleri ve düzenleme konusu yaptığı meseleler hakkında, bir iç hukuk kuralı olarak uygulanmaktadır. Bu durum, bu Antlaşma’nın uygulama alanının sınırlarını doğru bir şekilde tespit etmeyi zorunlu kılar. Bu düşünceden hareketle hazırlanan bu çalışmada, Viyana Satım Konvansiyonu’nun uygulama alanı çeşitli yönlerden, özellikle kişi ve yer yönünden, konu yönünden ve zaman yönünden ele alınmıştır. Ayrıca Antlaşma’nın uygulanmasını etkileyen birer unsur olarak, Antlaşma’da taraf iradelerine verilen önem, Antlaşma’nın uygulanmasının çekince ile engellenmesi imkânı ve Antlaşma’nın otonom yorumlanması ilkesinden söz edilmiştir. Bu suretle, söz konusu antlaşmanın uygulama alanına ilişkin ana yapı bu çalışma ile ortaya konulmaya çalışılmıştır.

CISG’ın Uygulama Alanı, Viyana Satım Konvansiyonu, Milletlerarası Mal Satımı, Satım Hukuku, Satış Sözleşmesi.

The 1980 UN Convention on the International Sale of Goods (CISG) is an international convention that has entered into force as of the date of 1 August 2011 for our country. Therefore, this convention has applied to sales contracts that are included in the scope of the convention and to the issues made under examination at the convention as a national law. This situation necessitates to determine the limits of scope of application of this convention accurately. Starting from this, the scope of application of Vienna Sales Convention has been analyzed from various aspects, particularly from the point of person and place and from the point of time. Also as a factor affecting the implementation of the convention, the importance of the intention of the parties at the convention, the prevention facility of the implementation of the convention with a reservation and the principle of autonomous interpretation have been mentioned. In this way, the main structure concerning the scope of application of this convention has been aimed to set forth with this study.

CISG’s Scope of Application, Vienna Sales Convention, International Sale of Goods, Sales Law, Contract of Sales.

I. GİRİŞ

1980 tarihli Milletlerarası Mal Satımı Sözleşmeleri Hakkında Birleşmiş Milletler Antlaşması1, milletlerarası mal satımı sözleşmelerini konu edinen, milletlerarası bir antlaşma olup; 1 Ağustos 2011 tarihi itibarıyla artık ülkemizde de yürürlüğe girmiştir. Antlaşma’nın birinci bölümü “uygulama alanı” başlığını taşır ve altı maddeden teşekkül eder. Bu Antlaşma, uygulanabilir olduğu sürece, ulusal üstü bir maddi hukuk normu olarak, ulusal hukuk yerine uygulanır.

Uygulama alanına ilişkin temel kuralı koyan CISG m. 1/I uyarınca; Antlaşma, iş yerleri farklı devletlerde bulunan taraflar arasındaki mal satım sözleşmelerine uygulanır. Bunun için, bu devletler, âkit devlet olmalı veya devletler özel hukuku kuralları âkit bir devletin hukukuna atıf yapmalıdır. Örneğin; âkit olmayan devletlerde iş yerleri bulunan alıcı ve satıcı arasındaki satım sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkta, davanın açıldığı yer mahkemesinin devletler özel hukuku kuralları, uygulanacak hukuk konusunda, âkit bir devlet olan Türkiye’yi gösteriyorsa; m. 1/I-b gereği Antlaşma, Türk Hukuku’nun bir parçası olarak taraflar arasındaki satım sözleşmesine uygulanır.

CISG m. 1, Viyana Satım Konvansiyonu’nun kişi ve yer yönünden uygulama alanını belirler. Kişi ve yer yönünden uygulanabilirlik yanında, Antlaşma, konu ve zaman yönünden de uygulanabilir olmalı (m. 2-5, 100) ve taraflarca buna istisna getirilmemelidir (m. 6). Antlaşma, m. 1, m. 2-5 ve m. 100’deki koşulları sağlıyor ise, taraflar arasındaki satım sözleşmesine uygulanacaktır. Fakat yine de bazı durumlarda Antlaşma uygulanamayacaktır. Sözleşmenin kurulduğu sırada yabancılık unsuru2 fark edilebilir değilse3; taraflar Antlaşma’nın uygulanmasını istisna etmişlerse4; âkit devletler Antlaşma’nın yürürlüğünü ikinci ve üçüncü bölüm ile sınırlamışlarsa5; birden çok millî satım hukuku düzenlemesine sahip olan âkit devletler, Antlaşma’nın uygulama alanını tüm yönetim alanlarına yaymamışlarsa Antlaşma uygulanmaz6. Keza âkit devletler, birbirleri arasında veya üçüncü devletlere karşı geniş kapsamlı ve uygulanması saklı tutulan yeknesak bir hukuka sahiplerse7; âkit devletler m. 95 uyarınca bir çekince ileri sürmüşlerse8 Antlaşma yine uygulanmaz9.