Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Failin Ailevi ve Kişisel Durumunun Taksirli Suçlar Bakımından Değerlendirilmesi

Aytekin ÖZANLI

ÖZET:

Türk Ceza Kanununun 22/6 maddesi ile, taksirli hareket sonucu neden olunan netice, münhasıran failin kişisel ve ailevî durumu bakımından, artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol açmışsa ceza verilemeyeceği kabul edilmiştir. Ancak kanunkoyucu, kimlerin bu maddenin getirdiği şahsi cezasızlık nedeninden yararlanacağı hususunda daraltıcı bir tutumu benimsemiştir. Hakkaniyete uygun olarak somut olayın özelliklerine göre hâkim karar vermelidir.

Anahtar Kelimeler: 22/6, taksir, kişisel ve ailevî durum, şahsi cezasızlık.

A. Giriş

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu, 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, bu kanunlarla önemli değişiklikler ve yenilikler getirilmiştir. 5237 sayılı TCK’nın 22/6 maddesiyle getirilen hükümle, taksirli suçlarda şahsi cezasızlık ya da cezada indirim yapılmasını gerektiren bir müessese ihdas edilmiştir.1

Suç oluşturan bir fiilin varlığına rağmen, bazı koşulların gerçekleşmesi durumunda çeşitli mülahazalarla, faile ceza verilmemesini gerektiren hallerle karşılaşmaktayız. Gerçekten de, hareket tipe uygun, hukuka aykırı ve kusurlu olduğu halde, failde bulunan bazı şahsi nitelikler, durumlar veya ilişkilerin varlığı failin cezalandırılmasına engel olabilmektedir. İşte, suçun bütün unsurları oluştuğu halde faile ceza verilmemesini sağlayan bu hallere “şahsi cezasızlık sebepleri” denilmektedir. Bu yönüyle şahsi cezasızlık sebepleri, aslında fiilin teknik anlamda suç olma niteliğini kaldırmaz; sadece, failin cezalandırılmamasını sağlar. Bu nedenle, fiilin haksızlık oluşturma niteliği devam eder.2