Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Gemi Adamlarının Ücretlerinin 
deniz İş Kanunu ve 2006 Tarihli 
denizcilik Çalışma Sözleşmesi 
kapsamında Değerlendirilmesi

Evaluation of Seafarers’ Fee Under Turkish Maritime Labor Law 
and 2006 Maritime Labour Convention

Esra DÜNDAR ARAVACIK

Deniz İş Hukuku, denizdeki çalışma ilişkilerini ve tarafların haklarını düzenlemektedir. Ulusal mevzuatımızda Deniz İş Hukuku’nun temel kaynaklarını, 1967 tarihli 854 sayılı Deniz İş Kanunu, Uluslararası mevzuat bakımından ise Avrupa Birliği düzenlemelerinin yanı sıra, çalışma ilişkilerini düzenleyen Uluslararası Çalışma Örgütü sözleşmeleri ve tavsiye kararları oluşturmaktadır. Bu sözleşmeler içinde en yeni ve kapsamlı sözleşme, Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından hazırlanan 2006 tarihli Denizcilik Çalışma Sözleşmesi’dir. Türkiye henüz bu sözleşmeyi onaylamamıştır.

Gemi adamlarının denizdeki çalışmalarının karşılığında hak ettiği ücretin ödenmesi işverenler bakımından temel bir yükümlülüktür. Gemi adamlarının ücreti ile ilgili uyuşmazlıkların çözümünde, ücretin niteliği ve kapsamının belirlenmesi büyük önem arz etmektedir.Bu çalışmada, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 2006 tarihli Denizcilik Çalışma Sözleşmesi’nde yer alan ücrete ilişkin hükümleri incelenerek, sözleşmenin Türkiye tarafından ivedilikle onaylanması, müteakiben de Deniz İş Kanunu’nun hükümlerinin sözleşmeye uyarlanması gerekliliği ele alınmıştır.

Deniz İş Kanunu, Gemi Adamı, Ücret, Uluslararası Çalışma Örgütü, Denizcilik Çalışma Sözleşmesi.

Maritime Labor Law regulates the rights of labor relations and the sea side. The main source of our national legislation Maritime Labour Law, Maritime Labour Law no. 854 of 1967, in terms of international legislation as well as the regulations of the European Union, the International Labour Organization conventions that regulate labor relations constitute decisions and recommendations.

The seafarer of the payment of the fee they deserve in return for offshore work is a fundamental obligation to respect employers. The resolution of disputes related to wages of seafarers, determine the nature and scope of the charges is of paramount importance.In the present work, the International Labour Organization’s 2006 Maritime Labour Convention in examining the provisions relating to the fees, to be approved urgently by the contract Turkey subsequently also discussed the necessity of adapting contractual provisions Maritime Labour Law.

Turkish Maritime Labor Law, Seafarer, Fee, Maritime Labour Organization, Maritime Labour Convention.

I. Giriş

Gemide yapılan çalışmalar, niteliği itibarıyla, çalışma ilişkileri içinde özellikli bir yere sahiptir. Uzun çalışma saatleri ve gemide yaşamını idame ettirebilme zorunluluğu gemi adamlarını diğer çalışanlardan farklı kılmaktadır. Bu nedenledir ki bu çalışma ilişkisi ile tarafların haklarının ve yükümlülüklerinin özel bir kanunla düzenlenmesi gerekir. Ayrıca, deniz yoluyla yapılan taşımaların, kara ve hava taşımacılığına göre, taşınan yük miktarı bakımından daha az maliyetli ve daha güvenilir olması, deniz ticaretinin ülkeler bakımından önemli bir pazar haline gelmesi karşısında, bu sektörde çalışan sayısı da her geçen gün artmaktadır. Buna bağlı olarak, deniz taşımacılığı sırasında yaşanan uyuşmazlıkların çözümü için ulusal ve uluslararası alanda çeşitli düzenlemeler getirilmiştir. Deniz yoluyla yapılan taşımalarla ilgili olarak yaşanan uyuşmazlıklardan, denizde çalışanlar ile ilgili olanlar dikkat çekmektedir. Denizde ağır çalışma koşulları altında çalışan gemi adamları, pek çok tehlike ve risk ile karşı karşıya kalmanın yanı sıra, ücretlerinin ödenmemesi, sözleşme şartlarının ihlali, gıda ve barınma gibi temel ihtiyaçlarının karşılanmaması durumları karşısında ulusal ve uluslararası mevzuat ile korunmaya muhtaçtır.1

Denizde çalışma ilişkileri ile ilgili olarak; ulusal mevzuatımıza bakıldığında; 1967 yılında yürürlüğe girmiş olan 854 sayılı Deniz İş Kanununun2 uygulanmakta olduğu görülmektedir. Ancak, denizcilikte yaşanan gelişmeler, gemi adamlarının haklarında da yeni düzenlemeler getirilmesini gerektirir.3 Bu bakımından Deniz İş Kanunu hükümleri, güncel ihtiyaçları karşılayamaz hale gelmiş ve ticari gelişmelerin gerisinde kalmıştır. Nitekim bu husus, yargıya yansıyan uyuşmazlıkların çözümünde de pek çok soruna neden olmaktadır. Ulusal mevzuatımızın 1967 yılından beri değişmemiş olması aynı zamanda, denizdeki çalışma ilişkilerini düzenleyen Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)4 tarafından kabul edilen sözleşmeler ve tavsiye kararları ve Avrupa Birliği müktesebatı ile de uyum sağlayamaz hale gelmiştir. Buna bağlı olarak, uluslararası ve uluslarüstü düzeyde verilmiş olan taahhütlerin yerine getirilmesi bakımından da Deniz İş Kanununun mümkün olan en kısa sürede ihtiyaçlar dikkate alınarak yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Kaldı ki, niteliği ve önemi itibarıyla, 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında düzenlenmeyerek ayrı bir kanunla düzenlenen Deniz İş Kanunu hükümlerinin, 4857 sayılı Kanunda pek çok değişiklik yapılmış olmasına rağmen, halen daha yapıldığı zamanki şartlarla uygulanması, işçiler arasındaki hakkaniyet dengesini de bozmakta ve denizde yapılan çalışmaların göz ardı edilmiş olduğu şeklinde bir düşünceye sebep olmaktadır.

Bu düşünceden yola çıkılarak hazırlanmış olan bu çalışmada, pek çok uyuşmazlığa konu olan ‘ücret’ kavramı Deniz İş Kanunu kapsamında ve Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından hazırlanan 2006 tarihli Denizcilik Çalışma Sözleşmesi içinde bulunan düzenlemelere de yer verilmek suretiyle ele alınmıştır. Çalışmanın ilk bölümünde, Deniz İş Kanunu bakımından ücretin kavramsal ve hukuksal niteliği incelenmiş olup, ikinci bölümünde ise, Uluslararası Çalışma Örgütünün 2006 tarihli Denizcilik Çalışma Sözleşmesindeki ücret ile ilgili düzenlemelere değinilerek, ulusal mevzuatın eksiklikleri ve uyumlaştırılması gereken kısımlarına dikkat çekilmiştir.