Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Ceza Muhakemesi Hukukunda 
Eşitlik İlkesi

Equality Principle in Criminal Procedure Law

Ozan Ercan TAŞKIN

Ceza Muhakemesi Kanunu’nda, Türk Ceza Kanunu’nun 3. maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesinin bir benzeri düzenlemeye yer verilmemesi eksiklik değildir. Ceza muhakemesi hukukunda eşitlik ilkesine yönelik tartışmalar, hukuk sosyolojisinden farklı olarak daha ziyade normatif esaslı olarak yürütülmektedir. Ceza muhakemesi hukukuna dair yazılan genel eserlerde, eşitlik meselesi, “ceza adaletinin sağlanmasında temel etik ilkeler”, “genel insan hakları” gibi başlıklarda ele alınmaktadır. Bu çalışmada ceza muhakemesi hukukunun eşitlik ilkesiyle ilgili bazı ana başlıklarına yer verilecektir. Çalışmanın son bölümündeyse, ceza muhakemesi hukukunda sosyal boyutuyla maddi eşitlik tartışmalarına değinilecektir.

Suç, Ceza, Ceza Muhakemesi Hukuku, Eşitlik İlkesi, Anayasal Eşitlik, Silahların Eşitliliği, Suçsuzluk Karinesi.

It is not a deficiency that there is no regulation in Turkish Criminal Procedure Code which is similar to the principle of equality that is written in Turkish Criminal Code article 3. Equality principle is discussed under the titles such as “the basic moral principles to ensure the criminal justice”, “general human rights”, in general books about the criminal procedure law. Different than law sociology in the criminal procedure law, the equality discussions was made according to the normative field. In this article the main titles regarding the equality principle of criminal procedure law will be discussed. At the end of the article, the arguments regarding the social dimension of equality principle in criminal procedure law will be discussed.

Crime, Punishment, Criminal Procedure Law, The Principle of Equality, Constitutional Equality, Equality of Arms, Presumption of Innocence.

I. Giriş

Genelde tüm dogmatik hukuk alanları, özeldeyse ceza muhakemesi hukuku boyutunda eşitlik tartışmalarının iki ana hareket noktası vardır. Bu anlamda muhatapları bakımından eşitsizlik, normun genel ve soyut düzenlenmesinden kaynaklanabileceği gibi, normun somut olaya uygulanması sürecinde adli veya idari otoritelerce yorumlanmasından da kaynaklanmış olabilir. Geniş anlamda ceza hukuku bağlamında eşitlik tartışmaları, ceza muhakemesi hukukunun1 yanı sıra, maddi ceza hukuku2 ve infaz hukuku boyutunda3 da yapılmaktadır. Yargıtay da birçok kararında, mahkemelerin eşitlik ilkesine uygun hareket etmesi gerektiğini vurgular.4

Ceza muhakemesi hukukuna dair yazılan genel eserlerde, eşitlik meselesi, “ceza adaletinin sağlanmasında temel etik ilkeler”5, “genel insan hakları”6 gibi başlıklarda ele alınmaktadır. Ceza muhakemesi hukukunda insan hakları, bireyin haklarını güvence altına almak amacıyla, devleti sınırlayıcı bir işlev yerine getirir.7

Genel olarak ceza muhakemesi hukuku kapsamında, usul işlemlerinin herkese aynı uygulanması, -biçimsel eşitlik- yeterli görülmüş, sanıklar arası statü farklılıkları hukuksal eşitlik başlığında olağan kabul edilmiş, sanığın ekonomik ve sosyal yetersizlikleri -maddi eşitlik tartışmaları- boyutuna fazla değinilmemiştir.8 Suçun bastırılması süreçlerine ilişkin, ceza muhakemesi hukuku boyutunda eşitlik tartışmaları iki ana perspektifte yürür. Bunlar, patolojik, bir anlamda iradi olanla, rastlantısal, yani ihtiyari olan eşitsiz uygulamalara yöneliktir.9 Kolluk, iddia ve yargılama makamlarının, suçun takibi ve hatta suçun tespiti ve cezalandırması düzeyinde, farklı uygulamalar daha doğrusu eşit olmayan uygulamalar yapmaları, bazı hallerde iradi olmaktan ziyade rastlantısaldır. Bu durum, normu uygulayan otoritenin, sübjektif tutumundan, dikkatsizliğinden, tecrübesizliğinden veya ihmalkârlığından kaynaklanmış olabilir. Bazı hallerdeyse kolluk ve yargı, iradi olarak ceza muhakemesi normunu, muhatapları bakımından eşitsiz uygulamayı tercih eder.