Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Karayolları İdaresi’ne Karşı Açılan Trafik Kazalarından Kaynaklı Tazminat Davalarında Yargı Yolu Sorunu

Jurisdiction Issue Concerning the Civil Actions Brought Against Highways Administration For Damages Stemming From Traffic Accidents

Samet Can OLGAÇ

Uygulamada en çok yaşanan sorunlardan birisi de Karayolları idaresine karşı açılan trafik kazalarından kaynaklı tazminat davalarında görevli yargı yerinin adli yargı yeri mi yoksa idari yargı yeri mi olduğu konusudur. Konu hakkında Yargıtay, Danıştay ve Uyuşmazlık Mahkemesinin kararları farklılık göstermektedir. İnceleme konumuzda yargı yolu hakkında Uygulama ve Doktrin eksenli açıklamalarda bulunacağız.

Tazminat, Karayolları, Trafik Kazası, Görev, Yargı Yeri.

The most common issue in trial practice is whether administrative jurisdiction or ordinary jurisdiction is authorized to rule the civil actions for damages stemming from traffic accidents. The decisions of Supreme Court, Council of State and the Court of Jurisdictional Disputes, concerning this issue differ from each other. In this article, we will discuss the jurisdiction based on trial practice and literature.

Damages, Highways, Traffic Accident, Jurisdiction, Court.

I. Giriş

Tazminat hukuku alanında karşılaşılan sorunlardan birisi de, daha çok tek taraflı trafik kazalarında olmak üzere, karayollarında işaretlemelerin yapılmaması, eksik yapılması, yanlış yapılması gibi nedenlerle sigorta şirketleri veya üçüncü kişiler yanında karayolları idaresi ya da il veya ilçe sınırları içerisinde olması halinde belediyeye karşı tazminat davaları açılmaktadır. Bazı hallerde de sadece karayolları idaresine karşı tazminat davası açılmaktadır.

İleride yeri geldiğinde kapsamlı olarak değinilecek olmakla beraber kısaca belirtmek gerekirse, Yargıtay, olaya hizmet kusuru olarak yaklaşmakta ve görevli yargı yerinin idari yargı olduğuna karar vermektedir. Yargıtay’ın konuya yaklaşımı, karayollarında yapılan işaretleme, yolun bakımı (bozuk olması, çukur olması, rögar kapağının bozuk olması, mazgal kapağının çıkması, karayolu üzerinde bulundurulan malzemenin gevşek malzeme olması nedeniyle tek taraflı kaza yapılması, döner kavşağa yeterli işaret konulmaması sebebiyle sigortalı aracın orta refüje çarpması)1 gibi işlemlerin idarenin sunduğu hizmetin bir gereği olması ve bunun işleyişinden kaynaklı kusurun bulunmasıdır.

Danıştay uygulamasına bakıldığında, Danıştay da Yargıtay gibi düşünmekte ve karayollarında meydana gelen ve karayolları idaresinin sorumluluğunda olan bakım, işaretleme gibi işlemlerden kaynaklı tazminat davalarında, idarenin sorumluluğu hizmet kusuruna dayandırılmaktadır.