Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Piyasa Ekonomisi Açısından Rekabet ve Haksız Rekabet Hukuku İlişkisi

Hasan KARAKILIÇ

Rekabet sınırlamalarına karşı hukuk (rekabet, kartel hukuku) ile haksız rekabet hukuku çoğu zaman rekabetin iki temel yasası olarak da nitelendirilmektedir. Bu durum, her iki alan açısından bozulmamış rekabetin sağlanması hedefi bağlamında söz konusudur. Ancak bu benzerlikler, bozulmamış rekabetin sağlanması hedefine farklı düzenleyici hükümler bağlamında ulaşma gerçeğini de ortadan kaldırmamaktadır. Rekabet hukuku, rekabet özgürlüğünü sağlamaya çalışırken, haksız rekabet hukuku ise münferit rekabetçi davranışlar bağlamında dürüst rekabeti sağlamaya çalışır. Bununla birlikte, her iki alan arasında çok sayıda kesişen konu bulunmaktadır. Bu anlamda, örneğin, piyasa katılımcılarına ve özellikle de rakiplere yönelik dışlayıcı bir davranış açısından, hem haksız rekabet hukukuna özgü hükümlerin hem de rekabet hukukuna özgü yaptırımların ihlali mümkündür. Benzer şekilde, her iki alana özgü değerlendirme kriterleri de birbiriyle bağlantılıdır. Her şeyden önce, haksız rekabet hukukunda belirleyici olan “dürüstlük” kavramı, rekabet hukukunun hedefleri bağlamında değerlendirilmektedir.

Rekabet Hukuku, Rekabet Sınırlamalarına Karşı Hukuk, Haksız Rekabet Hukuku, Piyasa Ekonomisi.

Antitrust law and the law combating unfair competition are often described as the two basic laws of competition. This is accurate insofar as both pursue the objective of undistorted competition. What these two Acts have in common must not, however, conceal the fact that the individual regulatory approaches to achieve undistorted competition are diffferent. While antitrust law strives for freedom of competition, the law against unfair competition concerns itself with the fairness of individual. Nevertheless, there are numerous points of overlap. For example, hindrance of a market player, in particular a competitor, may lead to both legal consequences of unfair competition as well as antitrust sanctions. The evaluation criteria are also coordinated with each other. Above all, the main term of the Act Against Unfair Competition “fairness” must be defined under consideration of the objectives of antitrust law.

Competition Law, Antitrust Law, Unfair Competition Law, Market Economy.

GİRİŞ

Piyasa ekonomisi düzeni, rekabet özgürlüğü ilkesine dayanır. Rekabet özgürlüğü ile her girişimci, piyasaya sunduğu ürünlerini benzerlerinden daha iyi kalitede ve daha ucuz olarak üretmek, tüketicilere sunduğu çeşitli pazarlama veya ticaret yöntemleriyle ürünlerini satarak, daha fazla kar elde etmeye çalışır. Rekabetçi bir piyasa yapısı, başta tüketiciler olmak üzere, bütün piyasa katılımcılarının yararınadır. Rekabet özgürlüğü sayesinde, piyasaya sürülen ürünlerin kalitesinde iyileşme, fiyatlarda düşme ve ortaya çıkan pazarlama olanakları ile daha geniş bir tüketici kitlesine daha fazla ve daha kaliteli ürün sunma olanağı ortaya çıkar. Bununla birlikte, piyasa ekonomisinin bu olumlu yönleri kadar, büyük finansal güce sahip teşebbüslerin davranışları yanında, haksız ve hukuka aykırı ticari uygulamalar nedeniyle, piyasa katılımcıları açısından birçok olumsuz yönleri de bulunmaktadır.

Rekabet özgürlüğü ve bununla somutlaşan rekabet hakkının kötüye kullanılması da mümkündür. Rekabet hakkının kötüye kullanılması ile birlikte rekabetin bozulması sonucunda, rekabetçi bir piyasa yapısından beklenen işlevler gerçekleşmeyecektir. Rekabetin bozulması, bazen rekabetin niteliği, bir başka deyişle haksız rekabet nedeniyle ortaya çıkar. Bu durum, rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar şeklinde gerçekleşir. Haksız ve hukuka aykırı olan bu türden davranışlar ve ticari uygulamalar, haksız rekabet hükümleri ile yasaklanmıştır. Haksız rekabet hukuku hükümleri, piyasa katılımcılarının davranışlarını mikro düzeyde kontrol etmek suretiyle, bütün katılanların menfaatine piyasada dürüst ve bozulmamış rekabeti sağlamaya çalışır.

Öte yandan, bazı durumlarda rekabetin, rekabeti sınırlayıcı davranışlar nedeniyle de bozulması mümkündür. Belirli bir mal veya hizmet pazarında, doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti sınırlamaya yönelik teşebbüsler arası anlaşmalar yanında, bir mal veya hizmet pazarındaki hâkim durumun kötüye kullanılması nedeniyle rekabetin sınırlanması mümkündür. Bu şekilde, belirli bir mal veya hizmet bakımından, bunların tedariki, üretimi, dağıtımı veya fiyatlarını etkilemeye yönelik teşebbüsler arasındaki anlaşmalar yanında, hâkim durumun sağladığı ekonomik gücün rekabet karşıtı davranışlar yoluyla kötüye kullanılması da mümkündür.