Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Anayasa Mahkemesi, İtiraz Yoluna Başvuran Mahkemenin Yetkisini Belirlerken Hangi Kanunun Lehe / Aleyhe Olduğunu Belirleyebilir Mi?

Akif YILDIRIM

I. Olayın Özeti

Sanık hakkında, 13.7.1986 doğumlu mağdurenin rızasıyla ırzına geçmekten 765 sayılı mülga Türk Ceza Kanununun 416’ncı maddesinin son fıkrası ile 418’inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasında, sonradan yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun, uygulanma olasılığının bulunduğu düşünülen 104’üncü maddesinin (2) numaralı fıkrasının, Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Torul Asliye Ceza Mahkemesi (Mahkeme), Anayasa’nın 2’nci, 10’uncu ve 11’inci maddelerine aykırılığı iddiasıyla iptali için Anayasa Mahkemesine başvurmuştur1.

II. Mercilerin Gerekçeleri

Mahkeme; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 104’üncü maddesindeki düzenleme uyarınca, bir fiilde aynı kişinin, hem mağdur hem de sanık olabileceğini belirterek ilgili hükmün “reşit olmayanla cinsel ilişki”yi bağımsız bir suç olarak düzenlediğinden bahsetmiştir.

Mahkeme ayrıca, toplumumuzdaki evliliklerde yaş farkının on (10) yaşa kadar vardığını ve bu farkın daha fazla olduğu evliliklerin de bulunduğunu; ilgili Kanun maddesinin reşit olmayanla cinsel ilişkiyi bağımsız bir suç olarak düzenleyerek reşit olmayan mağduru evlilik ihtimali olmayan kişilere karşı korumak istediğini, toplumsal bir vakıa olan yaş farklarının beşten fazla olduğu ülkemizde beş yaşın altındaki ilişkilerde rıza arayıp beş yaş üzeri ilişkilerde rıza aranmaksızın cezaya hükmedilmesinin Anayasa’nın eşitlik ilkesine ve mağdurun rızasına yönelik bir müdahale teşkil ettiğini belirtmiştir.