Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Emredici Hükümler İlkesinin Borsaya Kote Edilmemiş Anonim Şirketlerde Daha Esnek Yorumlanmasına İlişkin Avusturya Yüksek Mahkemesi (OGH) Kararı

Harun KESKİN

- Önalım, Alım ve Önerilmeye Muhatap Olma Gibi Hakların Esas Sözleşmeye Konulması Üzerine Kısa Bir Değerlendirme-

I. KARARIN GENEL ESASLARI VE ÇEVRİLMESİNİN TÜRK HUKUKUNA KATKISI

Çevirisine aşağıda yer vermiş olduğumuz Avusturya Yüksek Mahkemesinin kararına konu olan uyuşmazlıkta, Avusturya’da tescil edilmiş halka kapalı bir anonim şirketin esas sözleşmesi değiştirilmiş ve bu değişiklik neticesinde esas sözleşmeye “önalım hakkı” başlıklı bir hüküm eklenmiştir. Esas sözleşme değişikliğine ilişkin karar tüm pay sahiplerinin hazır bulunduğu genel kurulda oybirliği ile kabul edilerek alınmıştır. Kararın alınmasını takiben şirket, söz konusu esas sözleşme değişikliğinin ticaret siciline tescili amacıyla, sicil kayıtlarının tutulduğu Viyana Ticaret Mahkemesine başvurmuş; ancak başvuru Mahkeme tarafından reddedilmiştir.

İlk derece mahkemesinin tescil talebini reddederken dayanmış olduğu temel gerekçe, bağlı nama yazılı paylara ilişkin Avusturya AktG1 § 62/2 hükmü olmuştur. Anılan hüküm, Türk hukukundakine benzer bir şekilde, nama yazılı payların devrinin şirketin devre onay vermesi şartı ile sınırlandırılabileceğini ve şirketin pay devrine ancak önemli sebeplerin varlığı hâlinde onay vermekten kaçınabileceğini düzenlemektedir2. İlk derece mahkemesi, sözü edilen hüküm ve Avusturya hukukunda pozitif olarak düzenlenmemekle birlikte Alman hukukunun etkisi ile benimsenen “emredici hükümler ilkesi” çerçevesinde, anonim şirket esas sözleşmesinde önalım hakkının düzenlenemeyeceği sonucuna varmış ve tescil talebini reddetmiştir. Böylece Mahkeme, AktG § 62/2’de yer verilen bağlama ilişkin sınırlandırmanın ötesine geçen, diğer bir deyişle bundan daha ağır nitelikteki diğer sınırlandırmaların ancak borçlar hukuku sözleşmeleri ile düzenlenebileceği sonucuna ulaşmıştır.