Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

6098 Sayılı Kanunun Üçüncü Kişinin Fiilini Taahhüt ve Kefalet Sözleşmesine İlişkin Hükümlerinin Değerlendirilmesi

Üçüncü kişinin fiilini taahhüt tarihin en eski çağlarından beri var olmakla birlikte her zaman tartışmalı bir kurum olmuş, hukuki niteliği, şartları ve hükümleri üzerinde çoğu kez uzlaşmaya varılamamıştır. Bugün geldiği nokta itibariyle üçüncü kişinin fiilini taahhüt bir garanti kurumu olarak kabul edilmektedir Ancak üçüncü kişinin fiilini taahhüt gibi bir ifadeden garanti borcuna nasıl ulaşıldığını saptamak kurumun hukuki niteliğinin belirlenmesinde çok önemlidir. Bu amaçla çalışmamızda doktrin ve içtihatta yaşanan tartışmalar eşliğinde üçüncü kişinin fiilini taahhüdün hukuki niteliği üzerinde durulmuş ve ulaşılan sonuca göre kurumun şartları ve hükümlerine yer verilmiştir.

Üçüncü kişinin fiilini taahhüt, garanti sözleşmesi, kefalet.

The concept of the “guarantee of performance by third party” has existed since very early ages. Its legal nature, requirements and results have been always a problematical subject. Today the concept of “guarantee of performance by third party” qualified as a guarantee contract. However, in order to explain the concept, it is essential to understand how the term “guarantee of performance by third party” transform to a concept called obligatory guarantee. In order to achieve this aim, the legal nature of the “guarantee of performance by third party” is examined with the help of the doctrinal and adjudicative views. Lastly as a conclusion, the requirements and the legal results of this concept are clarified.

Guarantee of performance by third party, obligatory guarantee contract, surety.

I. 6098 SAYILI KANUNUN ÜÇÜNCÜ KİŞİNİN FİİLİNİ TAAHHÜT SÖZLEŞMESİNE İLİŞKİN HÜKÜMLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Üçüncü kişinin fiilini taahhüt, 4 Ekim 1926 tarih ve 818 sayılı eski Borçlar Kanunumuzun1 110. maddesinde “Başkasının fiilini taahhüt” kenar başlığı altında; 1 Temmuz 2012 tarih ve 6098 sayılı yeni Borçlar Kanunumuzun ise 128. maddesinde, “Üçüncü kişinin fiilini üstlenme” kenar başlığı altında düzenlenmiştir. Her iki düzenleme de aynı hukuki yapıda kaleme alınmış olduğundan, maddenin özüne ilişkin bir değişiklik göze çarpmamaktadır. Bu bakımdan üçüncü kişinin fiilini taahhüt ile ilgili eski Kanun döneminde yapılan tartışmalar ve ulaşılan sonuçlar büyük ölçüde yeni Kanun döneminde de geçerli olacaktır2.

Bu maddenin eski Kanun döneminde çok fazla tartışılan ve eleştirilen bir madde olduğunu vurgulamak gerekir. Eski madde bize şunu söylemektedir:

Bir üçüncü şahsın fiilini başkasına taahhüt eden kimse bu üçüncü şahıs tarafından taahhüdün ifa edilmemesi halinde zarar ve ziyan tediyesine mecburdur.