Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Rekabet İhlallerinden Kaynaklanan Tazminat Davalarına İlişkin Ab Yönergesi’nde Yer Alan Aktarma (passing-on) Savunması ve Toplu Dava Hakkı

Bu makalede, İsviçre ve Türk rekabet hukuku kuralları özel hukuk uygulaması açısından irdelenmekte ve bunlar özellikle dolaylı alıcıların dava açma hakkı ve aktarma (passing-on) savunması bakımından AB düzeyindeki son gelişmelerle karşılaştırılmaktadır. AB Konseyi’nin topluluk davalarını konu alan Tavsiyesi ile birlikte değerlendirildiğinde, 26 Kasım 2014 tarihli Rekabet İhlallerinden Kaynaklanan Tazminat Davalarına İlişkin AB Yönergesi’nin etkin bir özel hukuk uygulamasını teşvik potansiyeline sahip olup olmadığı özellikle tartışma konusu yapılmaktadır. Ayrıca, hem dolaylı alıcıların (çoğunlukla KOBİ’ler ve tüketiciler) doğrudan alıcılarla eşit bir şekilde adalete erişimini, hem de kartel oluşumuna katkıda bulunanların aşırı sorumlulukla karşılaşma riskinin ortadan kaldırılmasını sağlayabilecek bir dizi öneride bulunulmaktadır.

Tazminat talebi, dava açma hakkı, bekletici mesele, dolaylı alıcılar, aktarma (passing-on) savunması, zarar karinesi, delillerin değerlendirilmesi.

This article critically evaluates private enforcement of the competition rules in Switzerland and Turkey and compares them to recent developments at EU level, particularly regarding indirect purchaser standing and the passing-on defence. The article addresses the question of whether, and under what conditions, the new EU Directive on Antitrust Damages Actions, along with the Recommendation on Common Principles for Collective Redress, has the potential to establish an effective private enforcement system. It also identifies a number of areas where the latter could be improved in order to ensure both equal access to justice for indirect purchasers (frequently SMEs and consumers) as well as the elimination of the risk that cartel members might face excessive liability.

Damages claims, standing to sue, dilatory matter, indirect purchasers, passing-on defence, presumption of harm, evaluation of evidence.

GİRİŞ

Bazı mahkemeler bilimsel eleştirilere, AB Adalet Divanı’nın (AAD) önemli sayılabilecek kararlarına ve AB Komisyonu’nun Tazminat Davalarına İlişkin Yeşil ve Beyaz Kitabı’na rağmen, hâlen rekabet kurallarının ihlalinden kaynaklanan tazminat davalarını rekabete aykırı uygulamanın spesifik olarak zarar göreni hedef aldığı durumlarla sınırlamaktadırlar1. Bu nedenle örneğin İsviçre’de, ihlali gerçekleştirenle doğrudan bağlantısı olmayan fakat ihlal sebebiyle aşırı fiyatın dağıtım zinciri boyunca kendilerine yansıtılması sonucu ihlalden zarar görenlerin tazminat davası açma hakkından yoksun olduğu kabul edilmektedir2. Bu durum da rekabet hukukunun özel hukuk uygulamasında önemli bir boşluk ortaya çıkarmaktadır3.

AB Parlamentosu, bu boşluğu doldumak ve özel hukuk yaptırımlarındaki etkinliği artırmak amacıyla 26 Kasım 2014 tarihinde Rekabet İhlallerinden Kaynaklanan Tazminat Davalarına İlişkin Yönerge’yi kabul etmiştir4. Yönerge, bu alandaki AB mevzuatının ilk bağlayıcı düzenlemesidir ve rekabet ihlallerinden kaynaklanan tazminat davalarına ilişkin literatürde kısa sayılabilecek bir zamanda oldukça yankı uyandırmıştır. Yönerge’nin 3 maddesinin 1. fıkrasında Yönerge’nin amacı, rekabet hukuku ihlali nedeniyle zarara uğrayan herkese etkin bir şekilde tam tazminat elde etme hakkının sağlanması olarak belirtilmektedir.

Bu çalışmada, Yönerge tarafından benimsenen hükümler genel olarak eleştirel bakış açısından irdelenirken, bunların özel hukuk yaptırımları açısından olumlu bulunan yönleri de ortaya konmaya çalışılacaktır. Bu kapsamda, öncelikle dolaylı alıcıların tazminat hakkı ve aktarma (passing-on) savunması bakımından yürürlükteki hukukta yer alan sorunlar ele alınacak (I), ardından yeni AB rejimi tarafından ortaya konan çözümler tartışılacak ve Türk ve İsviçre hukukları bakımından daha etkin bir özel hukuk yaptırımını teşvik edici esasa ve usule ilişkin önerilerde bulunulacaktır (II).