Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Manevi Tazminatın İşlevi Ne Olmalı?

What Sould be the Function of Pain and Suffering Awards?

İbrahim GÜL

Manevi tazminata hükmedebilmek için kişinin manevi zararının bulunması gereklidir. Sübjektif teoriye göre manevi zarar kişilik hakkının ihlali sonucunda başta bedensel acı, ruhsal üzüntü ve yaşama sevincinin azalması olmak üzere çok değişik şekillerde mağdurun hissettiği istenmeyen duygulardır. Objektif görüşe göre ise manevî zararın varlığının kabulü için bedensel acı, ruhsal üzüntü ve yaşama sevincinin azalması duygularının yaşanmasına gerek yoktur. Manevi zararın kabulü için kişilik haklarının ihlali nedeniyle şahısvarlığında meydana gelen objektif eksilme yeterlidir. Meydana gelen manevi zarara karşılık manevi tazminat verilebilir. Ancak manevi tazminat verilmesi için gerekli olan manevi zarar kişinin iç dünyasında yaşandığından tespiti kolay değildir. Ayrıca manevi zarar, parayla ölçülemediğinden manevi tazminat tutarının nesnel olarak belirlenmesi mümkün değildir. Bu nedenle manevi tazminatın hangi işlevi gördüğünün kabulü, manevi tazminat tutarının belirlenmesinde önemli rol oynar. Manevi tazminatın işlevini açıklamaya çalışan telafi, denkleştirme, tatmin, özel hukuk cezası ve caydırma görüşü olmak üzere beş görüşün bulunduğu ifade edilebilir. Manevi tazminatın işlevine ilişkin bu görüşlerden telafi, denkleştirme ve tatmin görüşünün tazminatın telafi işlevini öne alması, özel hukuk cezası ve caydırma görüşünün caydırma işlevini öne alması nedeniyle manevi tazminatın işlevine ilişkin görüşler, zarar ve caydırma yönlü görüşler olarak iki grupta ele alınabilir. Manevi zararlar bakımından aynen tazminin mümkün olduğunu söylemek güçtür. Manevi zararların aynen tazmininin mümkün olmaması halinde nakden tazmin değerlendirilmelidir. Önemli olan kişilik hakkı ihlalinin önlenmesi, acının veya üzüntünün yaşanmamasıdır. Bu nedenle manevi tazminat tutarı belirlenirken caydırma işlevi görecek biçimde belirlenmelidir. Manevi tazminatın caydırma işlevi görmesi için manevi tazminat tutarı belirlenirken zarar verenin eylemdeki kusur derecesi, zarar verenin ekonomik durumu ve caydırmanın nasıl mümkün olabileceği gözetilmelidir.

Manevi Zarar, Sübjektif Görüş, Objektif Görüş, Manevi Tazminatın Telafi, Denkleştirme, Tatmin, Özel Hukuk Cezası ve Caydırma İşlevi, Tazminatın Caydırma İşlevi Görmesi.

Moral damages (physical or mental pain and suffering, mental distress or loss of enjoyment of life) which occur a result of personality rights infringement (include bodily injury) are necessary to award for pain and suffering awards under Turkish Law. According to the subjective opinion moral damages mean undesirable emotions felt by the victims, especially physical or mental pain and suffering, distress or loss of enjoyment of life occur a result of personality rights infringement. According to the objective opinion feeling of the physical or mental pain and suffering, distress or loss of enjoyment of life by victims is not necessary to accept the existence of moral damages. Decrease of intangible assets (consist of whole personality rights) due to personality rights infringement is sufficient to accept the existence of moral damages for pain and suffering awards. Pain and suffering can be recovered when moral damages occur. Determining the moral damages which are necessary for pain and suffering awards is not easy because victims feel them in their inner world. In addition, moral damages cannot be measured by money. Therefore, it is not possible to determine the amount of pain and suffering awards objectively. As a result of this, functions of pain and suffering awards play an important role in determining amount of pain and suffering awards. It can be said that there are five opinions explaining the functions of pain and suffering awards, comprised of compensatory, satisfactory, offsetting, civil penalty and deterrence opinion. These opinions can be divided into two groups one side compensatory opinion include compensatory, satisfactory, offsetting opinion for the reason that their preliminary feature is compensatory, other side deterrent opinion include civil penalty and deterrence opinion for the reason that their preliminary feature is deterrence. It is difficult to say that substitutionary remedy is possible for pain and suffering awards. But it should be considered that money may make victim complete if substitutionary remedy for moral damages are not possible. It is more important to prevent the personality rights infringement and victims from feeling the pain or distress emotions. Therefore, deterrent function of pain and suffering awards should be considered when determining the amount of compensation. In order to perform the deterrent function of pain and suffering awards it is necessary to evaluate fault degree and the economic situation of wrongdoer and how to deter wrongdoer and the others’ same or similar actions in future when determining the amount of compensation.

Moral Damages, Subjective Opinion, Objective Opinion, Pain and Suffering Damages, Compensation Function, Satisfaction Function, Offsetting Function, Civil Penalties Function and Deterrence Function, Performing the Deterrent Function of the Compensation.

I. GİRİŞ

Manevi tazminata hükmedebilmek için kişinin manevi zararının bulunması gereklidir1. Türk Borçlar Kanunu’nda ve Türk Medeni Kanunu’nda manevi zararın bir tanımı bulunmamaktadır. Öğretide manevi zarar sübjektif, objektif ve karma2 teoriye göre üç değişik biçimde tanımlanmaktadır3. Sübjektif teoriye göre4 manevi zarar kişilik hakkının ihlali sonucunda başta bedensel acı, ruhsal üzüntü ve yaşama sevincinin azalması olmak üzere çok değişik şekillerde mağdurun hissettiği istenmeyen duygulardır5. Buna göre kişilik hakkının ihlali manevi zararın kabulü için tek başına yeterli değildir ve başta bedensel acı, ruhsal üzüntü ve yaşama sevincinin azalması olmak üzere çok değişik şekillerde mağdurun hissettiği istenmeyen duyguların olmaması manevi zararın yokluğunu gösterir. Manevi zararın yokluğu halinde mağdur lehine manevi tazminata hükmedilemez.

Objektif görüşe göre6 ise manevî zarar kişilik haklarının ihlali nedeniyle şahısvarlığında meydana gelen objektif eksilmedir7. Buna göre beden bütünlüğünün ihlali şahısvarlığında bir eksilme yaratır, bu eksilme yanında mağdurun acıyı veya üzüntüyü yaşamasına ya da yaşam sevincinin kaybedilmesine gerek yoktur8. Kişinin iç dünyasında yaşadığı bu duygular, duygusal zarar olarak nitelendirilir. Bu görüşe göre duygusal zararlar, tazmin yükümlülüğüne yol açan manevî zarar olarak kabul edilmez. Ancak duygusal zararlar, fiziki beden bütünlüğünün ihlaline eşlik etmesi halinde veya hastalık derecesinde ağır ve yoğun olması halinde ayrı bir manevi zarar kalemi olarak kabul edilebilir9. Objektif görüş taraftarı olan EREN’e10 göre ise belirli yoğunluktaki duygusal zararlar da tazmini gerekli manevî zararlardır ve duygusal zararın yansıma yoluyla bir ruh hastalığına neden olmasına gerek yoktur. Ancak sosyal hayatta her zaman hissedilebilecek olan olağan, hafif acı ve ızdıraplar manevi zarar olarak kabul edilmemelidir11. Objektif teoriye göre sübjektif teorinin savunduğu manevi zarar kişinin iç dünyasında yaşanır ve kişiden kişiye değişiklik gösterir. Bu nedenle manevi zararın tam ve kesin olarak belirlenmesi mümkün değildir. Ayrıca sübjektif teori kabul edilirse, ayırt etme gücünden yoksun kişiler12 ile tüzel kişiler acıyı veya üzüntüyü hissedememe ya da yaşam sevinci kaybı gibi duygusal zararları bulunmadığından manevi tazminat istemeleri mümkün değildir13.

Manevi zararı objektif ve sübjektif teoriden yararlanarak açıklamaya çalışan karma teoriye göre manevî zarar, objektif unsura ilaveten sübjektif unsuru da barındırmalıdır. Objektif unsur, kişilikte objektif olarak gerçekleşen azalmayı ifade ederken sübjektif unsur objektif azalmanın bilincine varılmasını ve acının yaşanmasını, ruhsal huzurun kaybedilmesini ifade eder14.