Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

1982 Anayasası, Üniter Devlet Modeli ve Özyönetim Tartışmaları

The Constitution of 1982, Unitary State Model and Autonomy Debates

Hasan TUNÇ

Anayasalar, devletin kuruluş ve işleyişine yönelik esasları belirleyen temel hukuk metinleridir. Bu yönüyle, kurucu iradenin tercih ettiği yönetim şekline ilişkin kuralların öncelikle anayasalarda yer alması gerekir. Devletin örgütsel yapısı ve işleyişi açısından yatay ve dikey yetki paylaşımının ölçüsü, ülke bütünlüğü ile de doğrudan ilgilidir. Bu yönüyle, merkezileşmiş devlet şekli olan üniter devletlerle, anayasada öngörülmeyen bir yetki paylaşımına gidebilmek mümkün değildir. Bölgesel devlet, özyönetim veya bölgeli devlet olarak adlandırılan siyasi özerk yapıların, bu nevi devletlerde varlığı söz konusu dahi olamaz.

Dünyada örneklerine rastladığımız bölgesel devlet (özyönetim) modellerinin tamamı anayasal düzenlemelerle oluşturulmuş yönetim tarzlarıdır. Ülkemizde son dönemde yaşanılan, hendek ve barikat siyasetleri ile destekli özyönetim iddialarının hukuki bir dayanağının olmadığı açıktır.

Üniter Devlet, Bölgeli Devlet, Özyönetim, Siyasi Özerklik, Ülke Bütünlüğü.

Constitutions are the basic texts which define foundational and operational aspects of states. On that sense, constitutions should include the rules concerning the governance that constituent power opts for. From the standpoint of organizational structure and functioning of state, the extent of vertical and horizontal sharing of authority is directly associated with territorial integrity. Consequently, in unitary states which are the centralized form of government, it is quite out of question to share the authority in a way that is not prescribed in constitutions. Politically autonomous structures that are called local governments, self-governance or regional governments, are distinct impossiblities in these kind of states.

All the examples of regional government (self-governance) models that we encounter across the globe, has been established via constitutional regulations. It is rather appearent that the recent regional government arguments augmented with “ditch and barricade policy”, do not have any legal justifications.

Unitary State, Regional Government, Self-Governance, Political Authonomy, Territorial Integrity.

GİRİŞ

Anayasa hukuku, devletin temel kuruluş ve işleyişi, devletin temel organları olan yasama, yürütme, yargı ve bu organların birbirleriyle ilişkileri ile kişilerin temel hak ve hürriyetlerini inceleme konusu edinmiş bulunmaktadır1. Yani anayasa hukuku, kamu iktidarının örgütlenmesine ilişkin ilkeler ile temel hak ve hürriyetlere yoğunlaşmış görünür. Hâlbuki her anayasal düzenin geçerli olduğu bir de coğrafi alan vardır. Modern devletlerde de bu alan ulusal ülkedir. Bu durumda devlet de ulus, ülke ve egemenlik şeklinde somutlaşan üç temel unsuruyla anlam kazanır2.

Modern devlette kamu iktidarının yetkileri yalnızca yatay olarak paylaşılmaz3; ulusal ülke düzeyinde dikey anlamda da bu yetkilerin paylaşımı söz konusudur4. Anılan yetkilerin dikey anlamda paylaşımı, devlet biçimleri konusu altında incelenir5. Yani devlet biçimleri, devletin üç varlık koşulu olan ülke, insan topluluğu ve egemenlik arasındaki karmaşık ilişkinin aldığı görünümleri sınıflandırmak için ortaya atılan modellerdir6.

Devlet biçimleri, üniter (tek yapılı) ve bileşik devlet olarak ikiye ayrılır. Bileşik devletler ise kendi içinde devlet birlikleri ve devlet toplulukları şeklinde sınıflandırılır. Devlet toplulukları ise konfederasyon ve federasyon olmak üzere ikiye ayrılmaktadır7. Ancak günümüzde bu tasnife Avrupa Birliği örneğiyle kendine özgü (sui generis) uluslarüstü toplulukların da eklendiği görülmektedir8.