Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Bankacılık Zimmetinde Dava Zamanaşımı Süresi

Verfolgungsverjaehrungsfrist Bei Der Unterschlagung Im Bereich Bankwesen

Mustafa Ruhan ERDEM

Türk hukukunda zamanaşımına ilişkin kuralların maddi ceza hukukuna ait olduğu ve bu yüzden sonradan yürürlüğe giren lehe kanunun dava zamanaşımında da uygulama alanı bulacağı kabul edilmektedir. Sonradan yürürlüğe giren kanunun zamanaşımı süresini kısaltması ya da zamanaşımını kesen bir nedeni ortadan kaldırması söz konusu olduğunda bu durum ortaya çıkar. Uygulamada gerek ceza kanununda ve gerekse yan kanunlarda son yirmi yıl içerisinde çok sayıda değişiklik yapıldığı için bankacılık suçlarında zamanaşımı süresinin belirlenmesinde sorunla karşılaşılmaktadır. Özellikle cezanın ağılaştırılmasını gerektiren nitelikli hal söz konusu olduğunda lehe olan kanunu belirlemek ve bunları bir biri ile kombine etmek konusunda güçlükle karşılaşılmaktadır.

Dava Zamanaşımı, Bankacılık Zimmeti, Kanunların Zaman Bakımından Uygulanması.

Im türkischen Recht wird es angenommen, dass die Regeln zum Verfolgungsverjaehrung zum materiellen Strafrecht gehören und deswegen die nach der Tat in Kraft getretene mildeste Gesetze Anwendung auch bei der Verfolgungsverjaehrung finden. Dies ist der Fall, wenn das nachtraegliche Gesetz die Verfolgungsverjaehrungsfrist verkürzt oder ein Verjaehrungsunterbrechungsgrund aufgehoben hat. In der Praxis entsteht sich die Probleme hinsichtlich der Straftaten im Bereich der Bankwesen, welches Gesetz mildeste ist, weil in den letzten 20 Jahren mehrere Gesetzaenderungen sowohl im Strafgesetzbuch als auch die Nebenstrafrecht in Kraft getreten sind. Es ist schwierig, das mildeste Gesetz zu bestimmen und die Gesetze mit einander kombinieren, wenn es sich ein Strafverschaerfungsgrund handelt.

Verfolgungsverjaehrung, Unterschlagung im Bereich der Bankwesen, Zeitliche Anwendung der strafrechtlichen Gesetzen.

I. GİRİŞ

Türk hukukunda dava zamanaşımı ile ilgili kurallar maddi ceza hukukuna ait sayılmakta ve dolayısıyla sonradan yürürlüğe giren kanunların lehe olması durumunda geçmişe etkili olarak uygulanacağı kabul edilmektedir. Ne var ki, fiilin işlendiği tarihten sonra birden fazla kanunun yürürlüğe girmesi durumunda hangi kanunun lehe olduğunun belirlenmesi konusunda uygulamada sorunlar yaşanmaktadır. 18.6.1999 tarih ve 4389 sayılı Bankalar Kanunu 4389 sayılı Kanun, bu kanunu 01.11.2005 tarihi itibariyle yürürlükten kaldıran 5411 sayılı Bankacılık Kanunu, 765 sayılı TCK ve bu kanunu 01.06.2005 tarihi itibariyle yürürlükten kaldıran 5237 sayılı TCK arasındaki ilişki ortaya konmadan bu soruna çözüm getirilmesi mümkün görünmemektedir. Bu çalışma, CMK m. 67/son hükmü uyarınca bilimsel görüş sunduğumuz bir dava ile ilgili elde ettiğimiz gözlemleri bir makale formatında ortaya koyma amacını taşımaktadır.

II. DAVA ZAMANAŞIMINI HAKLI KILAN NEDENLER VE DAVA ZAMANAŞIMININ HUKUKSAL NİTELİĞİ

Maddi hukuk açısından, dava zamanaşımı, hüküm ile fiil arasına belirli bir zaman aralığının girmesinin, cezanın amaçlarının1 gerçekleşmesini güçleştireceği veya engelleyeceği; bunun da suç politikası açısından artık ceza soruşturması yapılmasını gereksiz kılacağı ile açıklanmaktadır2. Özel önleme açısından bakıldığında eğer fail uzun bir süreyi suç işlemeden geçirmiş ise, cezanın fail üzerinde iyileştirici bir etki bırakması da artık söz konusu değildir3. Genel önleme açısından da önceden işlenmiş bir fiilin yeniden güncellik kazanması, toplum üzerinde caydırıcı bir etki bırakması bir yana, aksine hukuksal barışı sağlamada yarardan çok zarar getirir4.

Fiilin üzerinden zaman geçtikten sonra delil durumundaki kötüleşme ve bu bağlamda özellikle tanıklığın değerini yitirmesi hatalı karar verilmesi tehlikesini artırır5. Ancak bu görüşün birçok nedenle yerinde olmadığı açıktır. Gerçekten bu görüş, niçin bazı suçlarda zamanaşımının kabul edilmediğini açıklayamamaktadır6. Öte yandan zamanaşımı süreleri suçun ağırlığına göre değişir; oysa suçun ağırlığı ile ispat güçlüğü arasında bir ilişki yoktur7. Bundan başka fiilin zamanaşımına uğrama baskısının ceza muhakemesinin gecikmesini engelleyeceği söylenmiş ve bu nedenle zamanaşımına disipline edici bir işlev de yüklenmiştir8.