Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Çocuğun Soyadına İlişkin 
Anayasa Mahkemesi Kararlarının İncelenmesi

Ece Baş SÜZEL
, Gökçe KURTULAN

Çocuğun soyadına ilişkin olarak TMK m.321’nin bir bölümü, 2009 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. 2015 yılında ise, çocuğun soyadı mevzuu, bireysel başvuru kanalı ile Anayasa Mahkemesi önüne getirilmiştir. Velayet hakkına sahip olan başvurucu anne, çocuğuna kendi soyadının verilmesini talep etmektedir. Anayasa Mahkemesi yapmış olduğu değerlendirme sonucu, Anayasa’nın 20. maddesi ile güvence altına alınan aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle, bu ihlalin olumsuz sonucunun ortadan kalkması için, 6216 sayılı Kanun’un 50. maddesinin ikinci fıkrası gereği, yeniden yargılama yapılması için kararı, ilgili mahkeme olan Diyarbakır 5. Asliye Hukuk Mahkemesine göndermiştir.

Çocuğun Soyadı, Bireysel Başvuru, Anayasa Mahkemesi, TMK m.321, Ayrımcılık Yasağı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi.

A part of the Turkish Civil Code (‘TCC’) Article 321, regulating the issue of the surname of the child, has been cancelled by the Constitutional Court in 2009. In 2015, the issue of child’s surname has come up once again before the Constitutional Court, this time through an individual application. In this case, the mother who has the right of custody of the child, demands from the Court to give a ruling in order for the child’s surname, which is the same as the fathers, to be changed to hers. The Constitutional Court decides that, following the rejection of such claim, there exists a violation of the right to respect for family life, protected under Article 20 of the Turkish Constitution, and sends the decision to the local court for retrial in accordance with Article 50/2 of the Law no. 6216.

Birthname of the Children, Individual Application, Constitutional Court, Turkish Civil Code 
art. 321, Prohibition of Discrimination, European Convention on Human Rights, European Court of Human Rights.

I. GİRİŞ

2002 yılından önce yürürlükte olan 743 sayılı Medeni Kanun’da soyadı kurumu “aile adı” altında düzenlenmiştir. Günümüzde de, evlilik ile kadının kocanın soyadını alması ve çocuğun babayla soybağının kurulması neticesinde babanın soyadını alması hakkındaki emredici düzenlemeler dikkate alındığında, soyadının hala evlilik birliği açısından bir “aile adı” olarak nitelendirilmesi yanlış olmaz1. Zira bir kişilik hakkı olan soyadı hakkının2 Medeni Kanun’un Kişiler Hukuku kitabında değil, Aile Hukuku kitabında düzenlenmiş olması da buna işaret eder.

Medeni Kanun, evliliğin genel hükümleri başlığı altında 187. maddede kadının soyadını düzenlemektedir. Buna göre evlenme ile birlikte eşlerden kadın olanın kocasının soyadını alacağı öngörülmüş, ancak isterse evlenmeden önceki soyadını da bununla beraber kullanabileceği düzenlenmiştir3.

Kadının evlendikten sonra kocasının soyadını alması durumu, modern dünyada gittikçe yumuşatılan ve cinsiyetçi olduğu gerekçesiyle birçok çevre tarafından eleştirilen bir hüküm halini almıştır4. Nitekim Eski Medeni Kanun’un 153. maddesi (4248 s.Kanunla değişik) ve aynı yönde 2001 tarihli Medeni Kanun’umuzun 187. maddesi, emredici özelliği dolayısıyla5, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından, Sözleşme’nin ayrımcılık yasağına ilişkin 14. maddesine aykırı bulunmuştur6.