Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Magna Carta (Büyük Ferman)

Magna Carta and Its Historical Background

A. Can TUNCAY

Sonuna geldiğimiz 2015 yılı Magna Carta’nın yani İngiltere’de kralın hak ve yetkilerini sınırlayan ünlü fermanın (şartın) 800. yıldönümü. 1215 Haziranı’nda İngiltere’de Thames kıyısında Windsor Kalesi yakınlarında Runnymede Çayırı’nda Kral Yurtsuz John’un keyfi, zalim ve despot idaresine başkaldıran 25 asi baron kralın yetkilerini sınırlayan, hak ve özgürlüklerini garanti altına alan, miras hakkı, hukuk devleti, adalet, cezada orantılılık, adil yargılanma, temsilsiz vergi olmaz gibi belli başlı hukuk ilkelerini tanıyan bir metni savaş tehdidiyle krala imzalatmışlardır. Latince kaleme alınan ve Magna Carta (Büyük Ferman) adı verilen bu antlaşmayı Yurtsuz John ve sonraki krallar zaman zaman ihlal etmiş iseler de her seferinde yeniden Magna Carta’ya bağlılık sözleşmesi imzalamak zorunda kalmışladır. Magna Carta başlangıçta asi baronların haklarının koruması amacıyla doğmuş ise de sonradan amacı genişlemiş ve adeta insan hak ve özgürlüklerini yönetenlere karşı garanti altına alan anayasal bir belge halini almıştır. Bu belge İngiliz ve Amerikan hukuk sistemlerine, Amerikan Anayasasına, Fransız Hak ve Özgürlükler Bildirgesi’ne esin kaynağı olmuştur.

Magna Carta, Büyük Ferman, İnsan Hak ve Özgürlükleri, Normanlar, Yurtsuz John, Magna Carta Efsanesi, Adil Yargılanma, Temsilsiz Vergi Olmaz, Cezada Orantılılık, Hukuk Devleti, Adalet İlkeleri.

The outgoing year 2015 is the 800 anniversary of the Great Charter (Magna Carta) which restricted the absolute authority of the king. In the year 1215 in June near Thames River and Windsor Castle at Runnymede Meadow 25 rebellious barons who revolted against the arbitrary, unbriddled powers and despotic ruling of the King named Lackland John met and forced the King to sign a document that they drafted in Latin restricting the powers of the King and making him to respect the rights of barons and the church and also some legal principles such as human rights, rule of law, due process, proportionality of the punishment, right of inheritance, limitations on taxation etc. In the years following although King John and some succeeding kings violated the terms of the Magna Carta from time to time but each time they accepted a new charter urged by barons. In fact Magna Carta at the beginning aimed at the protecting of the economic and social rights of the barons. However its impact exceeded its original aim and turned into a constitutional document guaranteeing the human rights against the arbitrary government of the rulers. Further Magna Carta in the following years influenced and shaped the Anglo-American legal systems of today and became a model of freedoms for the American Constitution and the Declaration of Human Rights of USA and freedoms and Declaration of Human Rights and Freedoms of France as well.

Magna Carta, Human Rights and Freedoms, Lackland John, Normans, The Myth of Magna Carta, No Taxation Without Representation, Due Process, Proportionality of Punishment, Rule of Law, Right of Inheritance, Principle of Justice.

I. GİRİŞ

Bundan 800 yıl önce 15 Haziran 1215’te Büyük Britanya’da Windsor Kalesi yakınlarında Surrey Kontluğunda Thames Nehri’nin güney kıyısında Runnymede diye anılan bir ovada İngiltere Kralı John 25 asi baron karşısında Magna Carta ya da Magna Carta Libertatum adıyla anılan bir anlaşmaya kraliyet mührünü basmak zorunda kalmıştır. Canterbury başpiskoposu Stephen Langton tarafından kaleme alınan bu antlaşma ile halk tarafından hiç sevilmeyen Kral John (Yurtsuz John olarak da anılır) kilisenin ve baronların haklarını koruyacağının, kimsenin hukuk dışı tutuklanmayacağının, herkesin adil ve hızlı yargılanma hakkına sahip olduğunun, krala baronların ödeyeceği vergilere sınır getirilmesinin ve kişi hak ve özgürlüklerine saygı göstereceğinin sözünü vermiştir. Magna Carta’da kralın yasalardan üstün olmadığının altı çizilmiştir. Bu Ferman İngiliz siyasi hayatında kralın yetkilerini sınırlayan, kişilerin hak ve özgürlüklerini güvence altına alan en eski ve en önemli belge özelliğini taşımaktadır. Magna Carta’nın etkisi bununla sınırlı kalmamış İngiltere’de parlamenter rejime geçişin öncüsü ve 1787 Amerikan Anayasasına, 1776 tarihli Virginia Haklar Bildirisine, 1789 Fransız İnsan ve Vatandaş Hakları Bildirisine ve daha birçok özgür ülke anayasasına da esin kaynağı olmuştur. Aslında bu belge kişi hak ve özgürlüklerine kralın saygı göstereceğinin bir belgesi olmaktan çok kral karşısında baronların haklarını koruyan bir belge olmakla beraber zaman içinde kişi hak ve özgürlüklerinin bir garantisi ve yönetenlerin yetkilerinin sınırlayıcısı niteliğinde bir belge niteliğine bürünmüştür. Bu belge bugün bile hala kişi hak ve özgürlükleri söz konusu olduğunda bazı anayasalarda ve yüksek mahkeme kararlarında atıf yapılan bir özgürlük belgesidir. Bu nedenle Magna Carta Libertatum (Büyük Özgürlükler Fermanı) olarak da anılır. Lord Alfred Denning1 bunu «tüm zamanların en büyük anayasal belgesi, despotun keyfi yönetimine karşı kişi hak ve özgürlüklerinin temeli» (The greatest constitutional document of all times – the foundation of the freedom of the individual against the arbitrary authority of the despot) olarak nitelendirmiştir2.

Magna Carta günümüzdeki anayasal düzene ulaşana kadar yaşanılan tarihi sürecin en önemli basamaklarından biridir. Aslında bu metin, kralın yetkileri hususunu karara bağlamak amacıyla Papa III. Innocentius, Kral John ve baronlar (feodal beyler) arasında kabul edilmiştir. Bu belge kralın bazı yetkilerinden feragat etmesini, kanunlara uygun davranmasını ve hukukun kralın arzu ve isteklerinden daha üstün olduğunu kabul etmesini zorunlu kılıyordu. Vatandaşların özgürlüklerini belirlemekten çok, toplum güçleri arasında bir denge kuran Magna Carta, kralın sonsuz olan yetkilerini din adamları ve halk adına sınırlamıştır. Magna Carta’nın 39. maddesi, fermandaki en önemli hükümlerinden biridir. Bu madde sayesinde günümüz hukuk sisteminin, hukuk devleti ilkesinin temelleri atılmıştır:

«Özgür hiç kimse kendi eşitleri tarafından ülke kanunlarına göre yasal bir şekilde muhakeme edilip hüküm giymeden tutuklanmayacak, hapsedilmeyecek, mal ve mülkünden yoksun bırakılmayacak, kanun dışı ilan edilmeyecek, sürgün edilmeyecek veya hangi şekilde olursa olsun zarara uğratılmayacaktır.»