Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Türk Ceza Hukukunda Kamu Görevlisi Kavramı

Concept of “Civil Servant” in Turkish Criminal Law

Mahmut KAPLAN

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu m.6/1-c’de tanımlanan kamu görevlisi kavramı ile 765 sayılı TCK da yer alan memur tanımını değiştirilmiştir. Kamu görevlisi kavramının içeriğinin belirlenmesi, TCK m.5 düzenlemesi de dikkate alındığında, ceza hukuku bakımından doğurduğu sonuçlar itibariyle daha da önemli hale gelmiştir. TCK m.6/1-c tanımlamasında kullanılan temel ölçüt, kamusal faaliyettir. Ancak kamusal faaliyet kavramına ilişkin olarak herhangi bir mevzuatta tanım bulunmamaktadır. Bu sebeple, çalışmada kamu görevlisi kavramının içeriğine ilişkin sorunlar ve kamusal faaliyet incelenmeye çalışılmıştır.

Kamu Görevlisi, Memur, Kamusal Faaliyet, Kamu Hizmeti.

Officer conception which prescribed in 765 numbered Turkish Penal Code has been changed as civil servant by the new Turkish Penal Code (N. 5237) article 6/1-c. Determining scope of civil servant has become more important with consequences in the light of TPC article 5. Although the basic element of TPC art. 6/1-c’s definition is public activity; it isn’t defined in any legislation. For these reasons, problems of definition of public officer and public activity are examined.

Public Officer, Civil Servant, Public Activity, Public Service.

I. GİRİŞ

Ceza hukukunda kamu görevlisi kavramı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “tanımlar” maddesi olan 6. maddesinde tanımlanmıştır. Tanıma göre; “Kamu görevlisi deyiminden; kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi” anlaşılır.

Kamu görevlisi kavramının içeriğinin belirlenmesi, ceza hukukunda çeşitli sonuçlar doğurduğundan önemlidir. Bu sonuçlardan ilkini özgü suçlar oluşturmaktadır. Özgü suçlar, belirli faillik özelliğine sahip kişiler tarafından işlenebilen suçlar olup, kamu görevlisi olmak da bu özelliklerden birisidir. Örneğin zimmet suçu sadece kamu görevlisi tarafından işlenebilmektedir. Kamu görevlisi olmayan kişiler bu suçun faili olamazlar. Ancak yardım eden veya azmettiren olarak suçtan sorumlu olurlar.

İkinci sonuç ise suçun mağdurunun veya failinin kamu görevlisi olması halinde ilgili suçun nitelikli hali oluşmakta ve faile daha fazla ceza verilmektedir. Kamu görevlileri diğer kişilere karşı bazı hallerde daha kolay suç işleyebileceğinden veya kamu görevlilerinin bireylerle sürekli temas halinde olmaları nedeniyle kamu gücü adına yürütme ve düzenleme görevinde bulunduklarından, nüfuzlarını kötüye kullanmaları sonucu bireyleri zarara uğratmaları diğer bireylere göre daha kolaydır1.Bu sebeple kamu görevlileri suç işledikleri takdirde daha fazla ceza ile cezalandırılmaktadır. Örneğin TCK m.86/3-d gereği kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle kasten yaralama suçunu işlemesi halinde kamu görevlisi faile daha fazla ceza verilmektedir. Aynı şekilde kamu görevlileri, bireylerle sürekli ve daha sık temas halinde olduklarından, suç mağduru olma riskleri de yükselmektedir. Bu sebeple mağdurun kamu görevlisi olması, bazı suçlar açısından daha fazla ceza verilmesini gerektiren nitelikli hal olarak düzenlenmiştir. Bu kapsamda kasten yaralama suçu örnek olarak verilebilir. Kasten yaralama suçu, kamu görevlisinin yürüttüğü kamu görevi sebebiyle kamu görevlisine karşı işlenirse, faile daha fazla ceza verilecektir (TCK m.86/3-c).