Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Usul Ekonomisi İlkesine Göre Yargılamada Hâkimin Rolü

Mehmet Akif TUTUMLU

I. Hukuk Genel Kurulu’nun 30.04.2009 Tarihli ve 2008/12-345-2008/338 Sayılı Kararı**

“Taraflar arasındaki “itirazın kaldırılması” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 25.05.2006 gün ve 2005/1724-2006/850 sayılı kararın incelenmesi Davacı/alacaklı banka vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 19.10.2006 gün ve 2006/16120-19691 sayılı ilamı ile; (“…01.03.2006 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun geçici 4. maddesinde; kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle kendisine dönem sonu borcunu ödemesi için ihtar çekilmiş ve haklarında icra takibi başlatılmış ya da 31.01.2006 tarihine kadar temerrüde düşmüş olan kredi kartı borçlularının altmış gün içerisinde kredi veren kuruluşa yasada öngörüldüğü şekilde müracaat ederek borçlarını taksitle ödemek istediklerini beyan etmeleri halinde düzenlenecek ödeme planını imzalamaları ve ilk taksiti peşin ödemeleri şartıyla son dönem borcu tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık %18 faiz oranı üzerinden hesaplanacak borç tutarını icra takip dava masraf ve harçları vekalet ücreti ile birlikte onsekiz eşit taksitte ödeme hakkına sahip olacağı düzenlenmiştir.

Bu durumda Mahkemece öncelikle Kredi kartı borçlusunun yasada öngörüldüğü şekilde belirlenen sürede alacaklı bankaya başvurusu olup olmadığı ve borçla ilgili yeniden yapılandırma yapılıp yapılmadığını ilgili bankadan sorularak belirlenmelidir. Borçlu tarafından alacaklı bankaya başvurulması sonucu bankaca borçla ilgili yeniden yapılandırma yapılmış olduğunun tespiti halinde 5464 sayılı Yasanın geçici 4. Maddesinin 5. fıkrası uyarınca yeniden yapılandırılan borçlarda, borçlunun yapılandırma öncesi dönemde borca yaptığı itiraz ortadan kalkacağından alacaklının itirazın kaldırılması isteminin reddi gerekir.

Şayet yasada belirtilen süre içerisinde borçlu başvurusu tespit edilemez ise bu takdirde Mahkemece 5464 sayılı Yasanın 26. maddesi de dikkate alınarak işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre hüküm tesis edilmelidir.