Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Banka Teminat Mektuplarına İlişkin Bazı Sorunlar

Ünal SOMUNCUOĞLU

Banka teminat mektupları, tarihsel gelişimi içerisinde muhtelif tanımlara tabi tutulmuş ve nihayet 1969 yılında Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile bu tanımlama son şeklini alarak bundan böyle banka teminat mektuplarının hukuki mahiyeti gayrın fiilini taahhüt (Eski Borçlar Kanunu m. 110), 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’ndaki deyimle de üçüncü kişinin fiilini üstlenme olarak tanımlanmıştır.

Yargıtay’ın 11. 06. 1969 tarihli E.69/4, K.69/6 sayılı içtihadı birleştirme kararındaki bu tanımın ardından banka teminat mektuplarının hukuki niteliği tam anlamıyla bir istikrar kazanmış ve hakkında hiçbir kanuni düzenleme bulunmayan banka teminat mektupları yargısal içtihatlarla kesin bir tanımlamaya kavuşmuştur. Nitekim bundan sonraki Yargıtay içtihatları bu çizginin dışına hiç çıkmamıştır.

1969 tarihli içtihadı birleştirme kararının bir bölümünde, “… teminat mektuplarının mahiyet itibariyle Borçlar Kanunu’nun 110. maddesinde sözü edilen 3. şahsın fiilini taahhüt niteliğinde bir garanti akdi olduğuna ve bu sebeple ödediği parayı fiili taahhüt edilen 3. şahıs mevkiindeki muvakkat ithalatçıdan rücuan isteyemeyeceğine oy çokluğuyla karar verildi…” ibaresi bulunmaktadır. Yargıtay bundan sonraki içtihatlarında da, teminat mektuplarının kefalet kavramı ile izah edilemeyeceğini ve bu mektupların BK m. 110 anlamında gayrın fiilini taahhüt niteliği taşıdığı yeniden vurgulanmıştır.1