Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Borç Ödemeden Aciz Vesikası ve Bazı Bankalar

Ünal SOMUNCUOĞLU

Herşeyden evvel unutulmaması gerekir ki, aciz halini meydana getiren unsur, aciz vesikasının tanzimi keyfiyeti değildir. Tam aksine, aciz halinin şartları meydana geldiği için, aciz vesikası tanzim edilir.

1- 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 143. maddesine göre, alacaklı alacağının tamamını alamamış ve aciz vesikası düzenlenmesi için gerekli şartlar yerine gelmişse, icra dairesi kalan miktar için hemen bir aciz vesikası düzenleyip alacaklıya ve bir suretini de borçluya verir.

Maddenin lafzından anlaşılan o dur ki, aciz vesikasının tanzimi, alacaklı veya borçlunun isteğine bağlı değildir. Bir icra takibi sonunda, alacaklı alacağının tamamını tahsil edememiş ve borçlunun menkul veya gayrimenkul borcunu karşılayacak malı yoksa, icra müdürü kendiliğinden bu belgeyi düzenleyecek ve taraflara tevdi edecektir. Netekim, yasanın 105. maddesi hükmüne göre, borçlunun haczi kabil malı bulunamazsa, buna ilişkin haciz tutanağı yasanın yukarıda sözünü ettiğimiz maddesinde zikri geçen, aciz vesikası hükmündedir. Bu hükümden de anlaşılacağı üzere, icra memuru özel olarak aciz vesikası tanzim edip, taraflara vermemiş olsa dahi, borçlunun aczini gösteren haciz tutanağı, aciz vesikası niteliği taşır ve aciz vesikasına bağlanan, takip hukukuna, maddi hukuka ve ceza hukukuna ilişkin bütün hukuki sonuçlar devreye girer. Örneğin, takip hukuku açısından bu durum, İ.İ.K.nun 68. maddesi anlamında bir borç ikrarı teşkil eder, maddi hukuk açısından, zamanaşımını keser, aciz belgesi veya haciz tutanağında tecessüm eden alacak için borçluya karşı faiz işletilemez, ceza hukuku açısından bazı icra suçları ile borçlunun cezalandırılması imkanı doğar.