Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Alman Hukukunda Bazı Değişiklikler ve Kanun Tasarıları

Kıvılcım BİLGEN

I. Bakımı Üstlenilmiş Olan Kişinin Zorla Tedavisi

26.02.2013 tarihinde zoraki tedaviye bakımı üstlenmiş olanın rızasını vermesi hakkındaki kanun yürürlüğe girmiştir. Bu kanunda Federal Adalet Divanı’nın 20.06.2012 tarihli iki kararı (XII ZB 99/12 ve XII ZB 130/12) dikkate alınmıştır. Federal Adalet Divanı’nın bu kararlarına göre bakımı üstlenmiş olanın bakımını üstlenmiş olduğu kişinin zorunlu tedavisine rıza göstermesi söz konusu değildir. Çünkü bunu mümkün kılan bir kanuni düzenleme yoktur. Alman Medeni Kanunu’nun 1906. maddesinde yapılan değişiklikle gerekli kanuni düzenleme getirilmiştir. Bakımı üstlenmiş olan kişinin zorunlu tedaviye rızası bu değişiklikle şu şartlar altında mümkün olacaktır: Bakımı üstlenilmiş olan kişinin hastalık sebebiyle rıza gösterecek durumda olmaması. Rızanın bakımı üstlenilmiş olan kişinin uğrayabileceği önemli bir sağlık zararının önlenebilmesi için gerekli olması ve sağlığa yönelik önemli zararın başka bir makul yöntemle önlenemeyecek olması. Zoraki tıbbi müdahalenin getirdiği yararın beklenen sağlığa yönelik zarardan belirgin şekilde ağır basması. Bakımı üstlenilmiş olan kişinin rızasının tıbbi müdahaleden önce alınmaya çalışılmış ve bu konuda başarısız olunmuş olması. Ayrıca bakımı üstlenmiş olanın rızası sadece ayakta tedavi için mümkün değildir, diğer tedavi yöntemleri için de verilebilir. Kişilerin geçici olarak rıza gösteremeyecek durumda olduklarında nasıl tedavi edilmek istediklerini daha önceden belirleme hakları saklıdır.

II. Mahkeme İşlemlerinin Maliyetinin Karşılanmasına Yönelik Yardımda ve Bilgilendirme Yardımında Yapılacak Değişiklikler

Mahkeme işlemlerinin maliyetinin karşılanmasına yönelik yardım ve bilgilendirme yardımında yapılacak değişikliklerle ilgili kanun taslağına göre SGB II veya SGB XII olarak adlandırılan devlet yardımlarını alan kişiler bugüne dek mahkeme işlemleri için aldıkları yardım parasını taksitle geri ödemişlerse gelecekte de bu yardımı taksitle ödeyebileceklerdirler. Kanun taslağına göre iş sahibi olanların mahkeme işlemlerinin masraflarına yönelik yardım için geçerli olan ücretsiz katkı payı Federal Anayasa Mahkemesi’nin belirlemiş olduğu vergisiz geçinmeye yetecek asgari miktar esas alınarak belirlenecektir. İş sahiplerinin ücretsiz katkı payı %50’den %25’e indirilecektir. İş sahibi olanların ücretsiz katkı payının indirimiyle beraber verilmiş olan mahkeme işlemlerinin masraflarının karşılanmasına yönelik yardım taksitle tamamen ya da kısmen geri ödenecektir. Kanun taslağı taksit miktarı için yeni bir hesaplama metodu getirmektedir. Ücretsiz katkı payı çıkarıldıktan sonra başvuruda bulunan kişi, eşi veya hayat arkadaşı, çocukları için ve ısıtma parası dahil kira miktarı ile borçları çıkarıldıktan sonra geride gelirinden bir miktar kalıyorsa geride kalan gelirinin yarısı yapılmış olan yardımın geri ödenmesi için kullanılmalıdır. Kanun tasarısına göre ayrıca taksitle ödeme süresi 48 aydan 72 aya çıkarılacaktır.

III. Deniz Ticareti Hukuku’nda Yapılacak Olan Reform

25.04.2013 tarihinde deniz ticareti reformuna yönelik kanun yürürlüğe girmiştir. Nakliye ve iç sularda seyir hakkındaki kanunlar bazı noktalarda deniz hukukuna uyumlu hale getirilmişlerdir. Deniz ticareti hukukunda zamanla gereksizleşmiş olan bazı hukuki kişiliklerden ve hukuki biçimlerden vazgeçilmiştir. Kaptan hakkındaki düzenlemeler hukuki gerçekliğe uygun hale getirilmiştir. Bunun sebebi başlangıçta iş adamı benzeri bir konumu olan kaptanın günümüzde daha çok işçi benzeri bir konumda olmasıdır. Deniz sevkiyatı hukukundaki taşımacılığın yapılmasına yönelik düzenlemeler ise Alman Ticaret Kanunu’nun 4. kitabındaki taşımacılık işlemlerine ve Alman Medeni Kanunu’ndaki genel hükümlere uygun hale getirilmiştir. Elektronik belgelerin kullanılabilmesi için kanuni bir zemin hazırlanmıştır. Yükümlülüğe yönelik maddeler yeniden düzenlenmiştir. Bunda ise 31.12.2012 tarihinden beri geçerli olan Avrupa Topluluğu Düzenlemesi esas alınmıştır. Yeni kanun yangın ve gemi mürettebatının hatasından kaynaklanan durumlarda sorumluluğun ortadan kalktığı durumları belirlememiş ve bu tür durumlarda sorumluluğu ortadan kaldıran şartları belirlemeyi taraflara bırakmıştır. Yeni kanuna göre gemilere haciz konulması bundan böyle haciz konulmadığında mahkeme kararının infazının mümkün olup olmamasına veya zorlaşmasına bağlı değildir. İç sularda seyir için geçerli olan düzenlemelerde yeni deniz ticareti hukukuna uygun hale getirilmişlerdir.