Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Kamu Görevlileri Hakkında Ceza Kovuşturması Yapılabilmesi İçin Gerekli Olan Yetkili Merci İzin Kararlarının Hukuki Niteliği ve Denetimi

The Legal Characteristic and Judicial Review of Competent Autorithy's Decisions on Public Servants Required for their Criminal Prosecution

1982 Anayasası'ndaki memurlar ve diğer kamu görevlilerinin görevleri ile ilgili işlemiş oldukları suçlardan dolayı kovuşturma yapılabilmesi yetkili merciin iznine bağlanmıştır. Memurlar hakkında ceza kovuşturmasına ilişkin özel soruşturma usulleri uzun süredir tartışma konusu olmakla birlikte, memurların soruşturulması için gerekli olan yetkili mercii izin kararının hukuki niteliğine ilişkin olarak doktrinde ve Danıştay kararlarında farklı görüşler vardır. Bu çalışmada, Danıştay'ın yaklaşımı ve doktrindeki görüşler ışığında yetkili merci izin kararlarının hukuki niteliğine ilişkin değerlendirmeler yapılması amaçlanmıştır.

Kamu Görevlilerinin Ceza Soruşturması, İzin Sistemi, 4483 Sayılı Kanun.

The Constitution of Turkey regulates that, prosecution of public servants and other public employees for alleged offences shall be subject, except in cases prescribed by law, to the permission of the administrative authority designated by law. It should be noted that this exceptional inquiry procedure prescribed for public servants and other public employees has long been discussed. This study aims to discuss the general principles on the procedure of permission and to define to legal nature of permission and its judicial review from the point of the legal opinion of the doctrine and decisions of Council of State.

Criminal Prosecution of Public Servants, Permission System, The Law no. 4483.

GİRİŞ

Erkler ayrılığı gereği olarak suç şüphesinin öğrenilmesinden ya da suç oluşturan eylemin gerçekleşmesinden hükmün kesinleşmesine kadar sanık hakkında yapılacak tüm işlemler adli yargı yerlerinin görev ve yetkisi dahilindedir. Ancak Devlet etkinliğinin daha iyi yerine getirilmesini amaçlamak üzere bu ilkeden ayrılma söz konusu olabilir1. Kamu görevlilerinin işledikleri iddia edilen suçlardan ötürü doğrudan ceza soruşturmasına tabi olmaları durumunun, hem kamu hizmetinin işleyişinde önemli aksamalara yol açacağı, hem de kamu otoritesinin saygınlığını zedeleyebileceği düşünceleriyle, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin asılsız suçlamalar karşısında korunması için görevleri ile ilgili işledikleri suçlardan ötürü ceza kovuşturmasının yapılması için idare tarafından bir ön inceleme yapılması ve bu süreçte verilen karar sonucunda olayın yetkili adli makamlara iletilmesi esası benimsenmiştir.

İdari makamlar tarafından verilen 'idari işleve' ilişkin kararlar idari işlem kapsamında değerlendirilir. Yetkili mercin soruşturma iznine ilişkin verdiği kararlarda kullandığı yetki hangi kapsamdadır. Bu yetkinin nitelendirmesine ilişkin incelemenin kararın tabi olduğu prosedüre başvurulmadan yapılması söz konusu olmaz. Bu nedenle öncelikle soruşturma iznine ilişkin olarak genel bir kanun olan 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkındaki Kanun sistemi incelendikten sonra, 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu'ndaki, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu'ndaki ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'ndaki soruşturmaya ilişkin düzenlemeler incelenecektir. Söz konusu kanunlarda yetkili merci tarafından izin verilmesine ilişkin kararlara ilişkin usul ve bu kararlara ilişkin itiraz yolunun olup olmaması kararların niteliğine ilişkin değerlendirme ve dolayısıyla bu kararlara karşı dava açılıp açılamayacağı yönünde önem taşımaktadır.

Bu çalışmada önce 4483 sayılı kanunun getirdiği sistem hakkında bilgi verilmesi ve diğer kanunlardaki izin prosedürü, ikinci olarak Danıştay'ın izin ile ilgili kararlarının hukuki niteliğini belirlemeye yönelik kararlarının değerlendirilmesi, söz konusu kararlar hakkında doktrindeki görüşler, hukuki niteliğe ilişkin görüşümüz ve bu kararların denetimi incelenecektir.