Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Azerbaycan Hukukunda Kişinin Şeref ve Haysiyetine Yapılan Saldırıya Karşı Korunması

Protection of Right to Personal Honor and Dignity According Azerbaijani Law

Hukukun amaç ve işlevleri dikkate alındığında hukuk açısından en değerli varlık insandır. İnsanın da en değerli varlığı onun kişiliğidir. Kişilik kavramı, kişiyi var eden, kişiliğini serbestçe geliştirmesini sağlayan, diğer kişilerden farklılığını ortaya koyan bütün değerleri ifade eder. Bu nedenle kişilik, Azerbaycan Hukukunda hem Azerbaycan Anayasası, hem de mevzuattaki diğer ilgili kanunlar ile özel korunma altına alınmıştır. Günümüzde hızla gelişen iletişim teknolojileri ve sosyal hayattaki başdöndürücü değişiklikler kişiliğe karşı hukuka aykırı müdahaleleri çok daha kolay hale getirmiştir. Bunun sonucu olarak da kişilik ihlalleri hızla artmaktadır. Bu nedenle hukuka aykırı müdahalelere açık olan kişiliğin özelikle şeref ve haysiyetin saldırılara karşı etkin bir şekilde korunması önem arz etmektedir. İşte bu durum ve gelişmeler karşısında aşağıda Azerbaycan Hukukunda kişinin şeref ve hasiyetine yapılan saldırılara karşı korunmasına ilişkin düzenlemelerin genel sistematiği değerlendirilmiş ve konuyla ilgili bazı çözüm önerileri sunulmuştur.

Azerbaycan Hukuku, Şeref ve Haysiyetin Korunması, Manevi Zarar ve Tazmini.

In Azerbaijan law right of honor and dignity is protected both by Constitution and laws. Contemporary tecnical means made it very easy to interfere illegally with personal privacy and dignity. It decreased violations of right to dignity a lot. In the article such violations, their regulations according legislation were analysed and possible means of solutions were offered.

Azerbaijan Law, Right of Honor and Dignity, Mental Anguish and Compensation.

I. GENEL OLARAK KİŞİLİK HAKKI KAVRAMI

Bireyin malvarlığına ait değerleri olduğu gibi şahısvarlığına ait değerleri de vardır. Hukuken korunan malvarlığı değerlerine malvarlığı hakları, hukuken korunan şahısvarlığı değerlerine ise şahısvarlığı hakları denir. Şahısvarlığı hakları içerisinde kişinin insan olduğu için doğumu ile sahip olduğu ve zamanla toplum içerisinde yaşamasının sonucunda elde ettiği değerlerin bütünü onun kişiliğini oluşturuyor. Kişilik insanın fiziksel ve manevi varlığını bir bütün şeklinde ifade eden bir üst kavramdır. İşte bu kavram ile doğrudan ilişkili, onun kapsamına giren değerlere, dolayısıyla insanın vücut ve manevi bütünlüğü ile doğrudan bağlı bulunan haklı menfaatlerine kişilik hakları denir. Böylece hukuk sistemi, insanların sadece malvarlığı değerlerini değil, kişiliğini oluşturan değerleri de himaye altına almıştır. Kişilik dokunulmazdır ve bu dokunulmazlık kişilik hakları çerçevesinde korunur. Kişiliğin hukuk sistemi tarafından himaye altına alınıp korunması bireyin insan olmasının bir gereğidir. Başka bir ifade ile kişiliğin dokunulmazlığı insanın insan olması nedeniyle kendisine verilen doğal bir haktır. Bu kişinin maddi ve manevi olarak yegâneliği, başkalarından farklılığının bir sonucudur1. Bu nedenle kişilik hakları başkasına devredilmesi mümkün olmayan, miras yoluyla geçmeyen şahsa bağlı haklardır2. Mesela bir kişinin bedeni, sağlığı, şeref ve haysiyeti sadece o kişiye bağlı olup hiçbir şekilde devredilemez. Hâlbuki malvarlığı değerleri üzerindeki haklar ise ne kadar özel karakter taşısa da başkalarına devredilmelerinde bir engel bulunmamaktadır. Kişiliğin dokunulmazlığı kapsamına kişinin sadece manevi dokunulmazlığı değil, fiziksel (hayat ve sağlık) ve ahlaki (şeref, haysiyet, iş nüfuz) dokunulmazlığı da dâhildir. Başka bir ifade ile, hukuk sistemi kişiliği felsefi bir yaklaşım içerisinde sadece manevi varlık olarak değil, maddi (cismani) yönüyle de kapsama alanına almaktadır. Mesela, kişinin vücud bütünlüğü, resmi, sesi, konutu, diğer insanlarla olan ilişkisi (toplum içerisinde güvenilirliği, evlilik münasebeti) v.s. kişilik haklarının objesi olabilir. Böylece bireyin hem fiziksel, hem ahlaki, hem de manevi değerleri kişilik hakları çerçevesinde himaye altına alınır.

II. AZERBAYCAN HUKUKUNDA KİŞİLİK HAKLARININ GENEL DURUMU

Azerbaycan hukukunda konuyla ilgili düzenlemelerde kişilik (şahsiyet3) ve kişilik hakkı kavramlarının tanımına rastlanmamaktadır. Kişilik hakkı bir kavram olarak genellikle kullanılmıyor, kişilik ise, kişinin maddi ve manevi varlığı, bir şahsı diğerlerinden ayıran fiziksel ve ruhsal varlığı ifade etmek amacıyla kullanılır4. İlgili düzenlemeler gözden geçirildiğinde kişiliğin bir bütün olarak ele alınıp korunmasını sağlayan genel bir kişilik hakkının Azerbaycan hukukunda düzenlenmediğini görmekteyiz. Kişilik özel haklar çerçevesinde korunmaktadır5. Böylece Türk ve İsviçre hukuklarından farklı olarak, kişilik genel hak olarak değil, Alman ve Fransız hukuklarında olduğu gibi kişiliğe giren değerler (şeref, haysiyet, aile sırrı, hareket özgürlüğü, isim hakkı ve d.) bireysel olarak ele alınmak suretiyle ve ayrı ayrı düzenlenmekle koruma altına alınmıştır6. Başka bir ifade ile kişilik, kişiliğe dâhil değerler üzerinde kişilere hâkimiyet sağlanarak bireysel olarak teminat altına alınmıştır.

Azerbaycan hukukuna bakıldığında kişiliğin korunması ile ilgili Azerbaycan Anayasası başta olmak üzere birçok yasalarda çeşitli düzenlemeler mevcuttur. Azerbaycan Anayasasının "Temel insan ve vatandaş hak ve özgürlükleri" başlığı altında yer alan 3. faslında (m. 24-71) kişilik haklarına geniş yer verilmiştir. Söz konusu 3. faslın 24/f.1 maddesinde "Herkesin doğduğu andan dokunulmaz, ihlal edilmez ve vazgeçilmez hak ve özgürlükleri vardır" denilmektedir. Bununla da kişilik anayasal düzeyde korunma altına alınmış ve bu maddeden itibaren de diğer önemli hak ve özgürlükler teker-teker düzenlenmiştir.