Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Çevre Kaynaklı Göçe Avrupa Birliği Yaklaşımı. Bazı Yürürlükteki Hukuk ve Politika Düşünceleri

Maria Magdalena Kenig-WITKOWSKA


1. Giriş Düşünceleri

Çevresel faktörlerin özellikle de iklim değişikliğinin insanların hareketliliğinin artmasına katkıda bulunabileceği ve ayrıca uluslararası ve ulusal düzeylerde göçü önemli oranda etkileyebileceği görüşü bilim adamları, politikacılar ve hukuk müelliflerinin ortak ve yaygın olarak paylaştıkları bir görüştür1.

Her ne kadar sorun onyıllardır tartışılmış ve hem akademik hem de politik forumlarda sadece devlet dahilindeki yetkililer için değil aynı zamanda uluslararası toplum için de bir sorun olarak tartışma konusu olmuş ise de politik süreç hali hazırda çevre kaynaklı göçe özellikle hitabeden bir hukuki çerçeve geliştirememiştir.

Bununla birlikte, belirli tipteki çevre kaynaklı göçmenlere belirli bir statü ve koruma sunan uluslararası ve ulusal düzeyde bazı hukuki araçlar mevcuttur. Örneğin çevre kaynaklı göçmenlere tüm diğer kişilere olduğu gibi insan hakları hukuku uygulanır. Çünkü iklim değişikliğinin etkileri yaşam hakkı, yeterli gıda hakkı, su hakkı, sağlık hakkı ve yeterli mesken hakkı gibi haklar da dahil olmak üzere bir çok insan hakkından yararlanmayı zorlaştırabilir2. Ayrıca, uluslararası çevre hukuku ve özellikle BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) iklim değişikliği ile ilgili sorunlarla uğraşmak için uluslararası bir çerçeve ortaya koymaktadır. Her ne kadar bu sözleşmeler çevre kaynaklı göç veya yerinden olma kavramlarından bahsetmeseler de “ihtiyatlılık ilkesi” ve “ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar ilkesi” gibi bu konuya ilişkin yol gösterici belirli ilkeler barındırmaktadırlar.