Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Yeni Türk Ceza Kanunu’nda Cezanın Belirlenmesine Hâkim Olan İlkeler

Doğan GEDİK

Suçun işlenmesiyle ortaya çıkan devletin ceza verme hakkı, hakimin tespit ettiği somut ceza ile gerçekleşmektedir. Bu zamana kadar kanunda yazılı olan ceza, suçlunun özelliklerine göre ve daha başka müesseseler göz önünde bulundurulmak suretiyle, hakim tarafından somut ceza olarak belirlenecektir. Kanun koyucu tarafından soyut olarak gösterilen cezanın, olayı yargılayan hakim tarafından somut ceza olarak belirlenmesi aşamasında, cezayı fail ve fiile uydurabilmek, adil bir cezaya ulaşabilmek için göz önünde bulundurulması gereken bazı ilkeler vardır. Bu ilkeleri; 1) kanunilik ilkesi, 2) kusur ilkesi, 3) çifte değerlendirme yasağı, 4) gerekçe gösterilmesi olarak sıralayabiliriz.

Cezanın Belirlenmesi, Çifte Değerlendirme Yasağı, Gerekçe Gösterilmesi, Kanunilik İlkesi, Kusur İlkesi

I- Giriş

Cezanın belirlenmesi iki aşamada gerçekleşmektedir. Soyut belirleme olarak adlandırılan ilk aşamada, kanun koyucu tarafından kanunda ceza türleri ile sınırları soyut olarak belirlenirken; somut belirleme olarak adlandırılan ikinci aşamada, hakim tarafından somut olayda suç ve suçlunun kişiliği göz önüne alınarak somut ceza tayin edilmektedir1.

Bu makalede; kanun koyucu tarafından soyut olarak gösterilen cezanın, olayı yargılayan hakim tarafından somut ceza olarak belirlenmesi aşamasında göz önünde bulundurulması gereken ilkeleri, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu bağlamında incelemeye çalışacağız.

II- Cezanın Belirlenmesi Kavramı

Suç işlendikten ve ceza yargılaması yapıldıktan sonra, sıra cezanın belirlenmesine gelir. Bu aşamada, hakkında yargılama yapılıp da suç işlediği sabit görülen kişi hakkında, yargı organı tarafından ceza yaptırımı uygulanması için bir değerlendirme yapılması zorunluluğu ortaya çıkmaktadır.