Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Uncitral Tahkim Kurallarının Türk Tahkim Hukuku Üzerindeki Yansımaları

The Reflection of Uncitral Arbitration Rules on Turkish National Arbitration Law

Ali Haydar PERÇİN

Devlet yargısının bir alternatifi olarak gelişen ve özellikle de uluslararası ticaret uyuşmazlıklarının çözümünde başvurulan tahkim, her geçen gün uygulaması artan bir yargılama faaliyeti haline gelmiştir. Türk hukukunda, gerek iç tahkimi düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) ilgili hükümlerinin gerekse milletlerarası tahkimi düzenleyen 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu’nun (MTK) hazırlık aşamasında 1985 tarihli UNCITRAL Model Kanunu’ndan yararlanılmıştır. Bu çalışmada ise yine UNCITRAL tarafından 1976 yılında hazırlanan ve 2010 yılında revize edilen Tahkim Kuralları ile MTK ve HMK hükümleri karşılaştırılarak benzerlikler ve farklılıklar gözler önüne serilmeye çalışılacaktır.

İç Tahkim, Milletlerarası Tahkim, Birleşmiş Milletler Uluslararası Ticaret Hukuku Komisyonu (UNCITRAL), 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu.

Arbitration had become a frequently preferred and common judicial action especially in settlement of international commercial disputes and developed as an alternative of state judiciary. During the drafting period of both The Code of Civil Procedure (HMK) numbered 6100 regulating domestic arbitration and The Code of International Arbitration (MTK) numbered 4686 regulating international arbitration, the UNCITRAL Model Law on International Commercial Arbitration (1985) was a reference. In this study, Uncitral Arbitration Rules (1976) amended in 2010 are compared with MTK and HMK provisions, similarities and variations are examined.

Domestic Arbitration, International Arbitration, United Nations Commision on International Trade Law (UNCITRAL), Turkish International Arbitration Code (4868), Turkish Civil Procedure Code (6100).

GİRİŞ

Uluslararası ticaretin geçtiğimiz yüzyılda ivme kazanarak gelişmesinin doğal bir sonucu olarak bu alandaki uyuşmazlıklar da sayısal olarak ciddi bir artış göstermiştir. Söz konusu uyuşmazlıkların çözümlenmesinde başvurulan ilk yol, devlet mahkemelerinde gerçekleştirilen yargılama faaliyeti olmuştur. Ancak söz konusu yargılama faaliyetinin uzun sürmesi, yargılama giderlerinin fazlalığı, hâkimin taraflardan biri ile aynı vatandaşlıkta olması sebebiyle tarafsız davranamama ihtimali ve mahkeme kararlarının sadece verildikleri ülke sınırları içinde doğrudan icra kabiliyetlerinin olması gibi birçok sebep, uluslararası ticari uyuşmazlık taraflarını alternatif yollar aramaya yöneltmiştir. Bu alternatif yolların içinde ise en çok tercih edileni "tahkim" olmuştur. Ticari uyuşmazlıkların çözümünde taraflar kurumsal tahkime1 gidebileceği gibi, bir kurum bünyesinde gerçekleşmeyen "ad hoc" tahkimi de tercih edilebilmektedir.

Zaman içerisinde yabancılık unsuru içermeyen ticari ilişkilerden doğan uyuşmazlıklarda da tahkimin tercih edilmeye başlanması, iç tahkimin de milletlerarası tahkim gibi gelişmesine neden olmuştur. Hatta Almanya, Hollanda ve İtalya'nın ulusal mevzuatında yer alan tahkim hükümleri hem iç tahkim hem de milletlerarası tahkim için uygulanmaktadır. Yürürlükte olan Türk Tahkim mevzuatında ise, birbirine çok benzer hükümler içermekle birlikte, iç tahkim ve milletlerarası tahkime ilişkin farklı düzenlemeler bulunmaktadır. Söz konusu düzenlemelerin her ikisinin de benzer hükümler içermesinin temel sebebi ise bu hükümlerin hazırlık aşamasında kanun koyucunun 1985 tarihli UNCITRAL Model Kanunu'ndan faydalanmış olmasıdır. Bu çalışmada, UNCITRAL tarafından hazırlanan, tarafların aralarındaki sözleşmeye bir hüküm koyarak uygulanmasını sağlayabilecekleri tahkime ilişkin temel kurallar içeren ve 2010 yılında revize edilen Tahkim Kuralları çerçevesinde söz konusu ulusal mevzuat incelenecek ve hangi noktalarda farklılıklar olduğu tespit edilmeye çalışılacaktır.

I. DEVLET YARGISININ BİR ALTERNATİFİ OLARAK "TAHKİM"

Devletin egemenliğinin en temel sonuçlarından biri yargılama faaliyetinin devlet mahkemeleri eliyle gerçekleştirilmesidir. Bu nedenle, gerek ulusal gerek uluslararası karakterli olsun, her türlü uyuşmazlık, kural olarak devlet mahkemeleri tarafından çözümlenmektedir. Özellikle konumuz bakımından önem arz eden özel hukuk ilişkilerinden doğan uyuşmazlıklarda yargılama faaliyetine başvurmak taraf iradesine bırakılmış bir konudur. Bu tür uyuşmazlıklarda tarafların devlet mahkemelerine başvurmalarının temel sebebi, bu mahkemelerden verilen kararların bağlayıcı ve kesin olmasıdır.