Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

6098 S. Türk Borçlar Kanunu’nda Görme Engelliler ve İmza Atamayanlar Bakımından Adi Yazılı Şekil

Written Form of People Unable to Sign, in the Context of the 6098 Code of Obligations

Burcu ZENGİN ÖZKÜÇÜKPARLAK

Borçlar hukukuna hakim olan ilkelerden biri de sözleşme özgürlüğü ilkesidir. Bu ilke uyarınca sözleşme tarafları kural olarak herhangi bir şekle bağlı olmadan sözleşme yapabilmektedir. Bununla birlikte kanun koyucu bazı sözleşmeleri yazılı şekil kurallarına tabi tutmuştur. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 15. ve 16. maddeleri, görme engelliler ile imza atamayan kimselerin geçerlilik şekline tabi hukuki işlemleri nasıl yapacaklarını düzenleyen hükümlerdir. Bununla birlikte 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 206. maddesinde de, imza atamayanların yapacakları hukuki işlemlerin senet niteliği taşıyabilmesi için uyulması gerekli olan kuralı içeren özel bir düzenleme öngörülmektedir. Söz konusu düzenlemelerin getirdiği yenilikler, yapılacak yoruma göre farklılık arz etmektedir. Bu kapsamda öncelikle görme engelli olan kimseler ile imza atamayan kimselerin kimler olduğu ortaya konulmalı, daha sonra geçerlilik şekli ile ispat şekli arasındaki fark belirlenerek uygulanacak hükümler tespit edilmelidir. Görme engellilerin, imza atamayanlardan farklı olduğu belirtilmeli ve görme engellilerin durumu ayrıca incelenmelidir. Görme engelliler bakımından, imza atabilen görme engelliler ile imza atamayan görme engellilerin ayrılması gerekir.

Görme Engelliler, İmza Atamayanlar, Adi Yazılı Şekil, El Yazısıyla Atılmış İmza, Mühür, Parmak İzi.

One of the most significant principles of Law of Obligations is freedom of contract principle. In this context, two sides of the contracts can organize the document without any obligatory concept, principle or shape about etstablishement of contract. On the other side, the required shape, outline type of contracts is described in the law. Articles 15 and 16 of the 6098 Turkish Code of Obligations include how to do valid and offical approval for people who are not able to sign any offical document. However, the 6100 Civil Procedure Law No. 206 contains a special regulation, that has to be applied by the people who are unable to sign a document. Innovation brought by the aforementioned regulations, can be interpreted by different point of views. In this context, firstly disabled people who can not see and people who are unable to sign have to be determined, than difference between shape of validity and evidence has to be identified. People who are visually impaired are exceptional and they are different than the people who can not sign. In addition, visually impaired people who can sign and can not sign have to be seperated from each other.

Blind People, People Unable to Sign, Written Form, Official Written Form, Stamp, Approval, Finger Print.

I. GİRİŞ

Borçlar hukukumuza egemen olan ilkelerden biri de sözleşme özgürlüğü ve bu kapsamda şekil özgürlüğüdür. Kanunda bir şekle tabi olacağı belirtilmeyen tüm hukuki işlemler bakımından şekil özgürlüğü söz konusudur ve herhangi bir şekle tabi olmadan geçerli şekilde yapılabilir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu1 (TBK)'da şekle tabi olarak yapılması gereken sözleşmeler; alacağın devri sözleşmesi (TBK m.183), önalım sözleşmesi (TBK m.237 f. 3), taşınır için bağışlama sözü verme (TBK m.288 f. 1) ve kefalet sözleşmesi (TBK m.581) olarak sayılmıştır. Görme engelliler ile fiziksel engeli veya okuma yazma bilmemesi nedeniyle imza atamayan kişilerin şekle bağlı işlemleri nasıl yapacakları özel olarak incelenmesi gereken bir husustur.

Geçerlilik şeklini yerine getirmek için iradenin dışa yansıması, imza ile meydana gelir. Bu sebeple çeşitli nedenlerle imza atmanın mümkün olmadığı haller ve bu hallerde sorunun nasıl çözümleneceği ortaya konulmalıdır. Görme engelli olan ve imza atabilen kimseler ile imza atamayanların durumu birbirinden farklıdır. Görme engellilerin, imza atamayanlardan farklı olduğu belirtilmeli ve görme engellilerin durumu ayrıca incelenmelidir. Zira imza atamayanlar hakkında TBK m.16 hükmü uygulanırken; görme engelliler hakkında TBK m.15 hükmü uygulama alanı bulacağından, bu kimselerin birbirinden ayrılması önem arz etmektedir.

Bu çalışma kapsamında, imza atabilen görme engelliler ile imza atamayan kimselerin hukuki durumları, yazılı şekle tabi işlemleri bakımından uygulanacak hükümlerle sonuçları ve doktrinde yapılan tartışmalar incelenecektir. Ayrıca TBK ile eşzamanlı olarak yürürlüğe giren, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu2 (HMK) m.206 kapsamında imza atamayanlarla ilgili olarak getirilen özel düzenleme, bir çok açıdan hukuki sonuçlar ortaya çıkardığından ayrıca değerlendirilecektir. Bu kapsamda öncelikle ilk bölüm, geçerlilik şekli ile ispat şekli ayrımına ve temel kavramların açıklanmasına ayrılmıştır. Akabinde adi yazılı şeklin unsurları başlığı altında imza kavramı açıklanacaktır. Son bölümde ise, görme engelliler ile imza atamayanların bu şekil kurallarını nasıl yerine getirecekleri; TBK ve HMK hükümleri kapsamında ayrı ayrı incelenecektir.