Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Mülkiyet Hakkının Kavramsal Temelleri

The Theoretical Foundations of Property Right

Üstüner BİRBEN

Toplumsal yaşam ve hukuk kuralları bir arada düşünüldüğünde, üzerinde en çok durulan ve tartışılan konularından birisinin mülkiyet kavramı olduğu, şüphe götürmez bir gerçektir. Eşya üzerindeki egemenliğin yegâne simgesi olan bu kavram, günümüz hukuk sistemlerinin ana düzenleyici konu başlıklarından birisidir. Bu durum, mülkiyet hakkının ekonomik, politik ve sosyal etkilerinin, toplum yaşamını şekillendirmedeki gücünden ileri gelmektedir. Bu çalışma ile mülkiyet hakkı, ayrı başlıklar halinde sırasıyla felsefi, sosyal, politik ve hukuki yönleri ile ele alınacak ve irdelenecektir.

Mülkiyet, Felsefe, Politika, Ekonomi, Sosyal

When considered social life and the law together, it is unquestionable fact that the term ‘property’ is one of the issues that is the most dwelled on and argued. The term being the only symbol of possession on property is one of the main regulatory topics of today’s legal systems. That arises from power of the economic, political and social effects of property rights on forming the social life. In this essay, philosophical, social, political and judicial aspects of the term property are studied as separate topics.

Property, Philosophy, Politics, Economics, Social

1. Giriş

Dilimizdeki mülkiyet kelimesi, Arapça “m-l-k” sözcüğünden gelmekte ve milk, mülk ve melk şeklinde olmak üzere, üç hareke ile kullanılmakta ise de mim harfinin ötresi ile mülk; saltanat ve siyasi iktidar anlamında, esre ve üstün ile milk ve melk ise eşya mülkiyeti anlamında kullanılmaktadır. Eşya üzerinde mülkiyeti belirtmek üzere “meluktu’ş şey’e milken” (şeyin mülkiyetini ele geçirdim); insanlar üzerindeki saltanat ve idareyi ele almayı ifade etmek üzere “melektü alen-nasi emrahum mulken” (haklı idare yetki ve iktidarını ele aldım) denmektedir.1 Mülk; hüküm ile bir şeyin zapt ve tasarrufu olarak tanımlanmakta, azim, azamet, şevket, saltanat anlamlarını ifade etmektedir. Melik ise mülke sahip olan, yani hükümdar anlamına gelmektedir. Mülk, melik, malik, meleke kelimeleri m-l-k kökünden geldiği ve bu kökten çıkan bütün kelimelerde güç, kuvvet, iktidar anlamının bulunduğu görülmektedir.2

Benzer bir ilişki Yunan ve Latin dillerinde mülkiyet anlamında kullanılan kelimelerde de görülmektedir. Yunan dilinde kyriotes dolaylı olarak güç, kuvvet anlamına gelmektedir. Mülkiyete konu olan nesne ise ktema sözcüğü ile ifade edilmektedir.3 Latincede mülkiyet anlamına gelen başlıca iki kelime dominium ve proprietas dır. Daha somut anlamlı dominium, dominus tan gelmektedir. Dominus’un da efendi, sahip, yöneten, anlamını taşıdığı bilinmektedir. Bu kelime ise kaynağını ev, yuva, memleket anlamına gelen domus’tan almıştır. Dominium ile ilgili dominari fiilinin egemen olmak, yönetmek, hükümdarlık etme anlamlarını taşıdığı, dolayısı ile Arapça’da ve Yunanca’da olduğu gibi Latince’de de hâkimiyet kavramları arasında yakın bir ilgi olduğu sonucuna varılabilmektedir.4 İngilizce property ve Fransızca propreité kelimelerinin proprietas kökünden geldiğine bir şüphe yoktur.5 Mülkiyetin fıkıh kitaplarında “milk” olarak ifade edildiği ve Arapça kullanım şekline bakılarak kelimeyi “milkiyet” şeklinde kullanmak gerekirse de dilimizde “mülkiyet” olarak yerleşmiş ve “mülk” kökünden gelen anlam ile karışma ihtimali olmadığından biz, dilimize yerleşen şekli ile “mülkiyet” şeklinde kullanıyoruz.6 Dilbilim temelli bu açıklamalardan da anlaşıldığı üzere bir yandan güç edinme, sahip olma ve ihtiyaç duyma güdüleri, öte yandan eşyanın yararlılık özelliği, mülkiyet isteğini ve ilişkilerini doğurmaktadır.7

Mülkiyet, “malik” ile “şey” arasındaki bir “ilişkidir”. “malik” ile “şey” in nitelikleri ve kavram olarak kapsamları “ilişkiye” oranla, zaman içinde pek değişikliğe uğramamış, malik kavramı önce genelden özele sonra özelden genele doğru, “şey” de somuttan soyuta doğru bir gelişme göstermiştir. Malik; ilkel mülkiyet ortaklığı ile aile mülkiyeti kurumu ayrık tutulursa, karşımıza özel kişi olarak çıkmaktadır. Zaman içerisinde özel ve kamu tüzel kişiliklerinde malik sıfatı kazandığı görülmektedir. Şey ise başlangıçta insanları da kapsarken, genel olarak taşınır ve taşınmaz mallar (eşya) olduğu görülmektedir. Gayri maddi haklarda zaman içerisinde mülkiyete konu olmuştur. İlişki ise başkalarına engel olma, kullanma, yararlanma, maddi ve hukuki işlemlere konu edebilme ve elden çıkarabilme yetkilerini ifade etmektedir.8