Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Hukuksal Sorunlar Hakkında Bilirkişiye Başvurulması

Admissibility the Expert Witness Opinion on Question of law

İbrahim GÜL

Hâkimin, önüne gelen her dava konusunda uzman olması beklenemeyeceğinden vakıalarla ilgili bilgi ve tecrübeler konusunda hâkimin aydınlatılması gerekmektedir. Hâkim dava konusunda aydınlanmak için uzman olan bilirkişiden sadece bilgi ve tecrübelerini aktarmasını ya da bilgi ve tecrübelerinden yararlanarak vakıaları tespit etmesini veya bilgi ve tecrübelerini vakıalara uygulayarak sonuçlar çıkarmasını isteyebilir. Diğer yandan hâkim hukuku re’sen uygular (iura novit curia) ilkesi gereğince hâkimin hukuksal sorunları çözmesi asli görevidir. Bu nedenle hâkimin hukuksal sorunlar hakkında bilirkişiye başvurmaması gereklidir. Ancak her konuda olduğu gibi hukuki konularda da uzmanlaşmanın giderek önem kazandığı günümüzde hâkimin de her konuda uzman olması beklenemeyeceği gibi, hâkimin hukuk bilgisine dâhil olmayan örf-adet hukuku, yabancı hukuk ve eski hukuk açısından da hâkimin bilgi sahibi olması beklenemez. Hâkimi bilgi sahibi olmadığı hukuki bir konuda bilirkişiye başvurma imkânından yoksun bırakarak karar vermeye zorlamak, hâkimin istenmeyen kararlar vermesine neden olabilir. Bu nedenle hâkimin hukuk bilgisine dâhil olmayan örf-adet hukuku, yabancı hukuk ve eski hukuk açısından bilirkişiye başvurabileceği genel olarak kabul edilmektedir. Bunun yanında hukuki sorunlar ile vakıaya ilişkin sorunların birbirine geçtiği durumlarda hâkimin bilirkişiye başvurabilmesi kabul edilmelidir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu, hukuki sorunlarda bilirkişiye başvurulmasını ve bilirkişinin hukuki değerlendirmelerde bulunmasını mutlak olarak yasaklamıştır. Bu yasak, hâkimin hukuk bilgisine dâhil olmayan örf-adet hukuku ve eski hukuk açısından yerinde olmamıştır. Aynı şekilde hukuki sorunlar ile vakıaya ilişkin sorunların birbirine geçtiği durumlarda bilirkişinin hukuki değerlendirmelerde bulunmasının yasaklanması isabetli olmamıştır.

Medeni Usul, Iura Novit Curia, Bilirkişi, Hukuksal Sorun, Yabancı Hukuk, Örf-Adet Hukuku, 
Eski Hukuk, Vakıa ve Hukuki Sorun Birlikteliği.

The judge is clarified questions of the facts by reason of the fact that judge cannot be expected to be experts in every case brought before court. The judge may request the expert witness to clarify questions of the facts by explaining only his/her knowledge and experience or determining the facts by benefiting his/her knowledge and experience or drawing conclusions by applying his/her knowledge and experience to the facts. On the other hand, the primary task of the judge is solving legal problems in accordance with the principle of judge applies the law ex officio (iure novita curie). Therefore, judge shall not consult with an expert on legal issues. However, significance of the specialization in legal matters like in all matters have been increasing nowadays. Judge is not to be expected to know customary law, old law and foreign law which are not include knowledge of legal knowledge of judge as he/she is not to be expected to be experts on everything. It may cause the judge to make undesirable judgments when the judge is forced to make judgments without obtaining the opinion of expert witness. Therefore, it is generally accepted that the judge can obtain the opinion of expert witness on customary law, old law and foreign law not included knowledge of judge. Moreover, in cases where questions of legal issues and facts are mix, it should be possible that the judge can obtain the opinion of expert witness. Under Turkish Civil Procedure Code, it is definitely forbidden that the judge obtains an expert opinion on legal issues and the expert witness gives legal assessment. This prohibition is not appropriate with regard to customary law and old law which are not included the knowledge of the judge. Likewise, prohibition on legal assessment of expert in cases where questions of legal issues and facts are mix is not convenient.

Civil Procedure, Iura Novit Curia, Expert Witness, Question of law, Foreign law, Customary Law, Old Law, Mix of Questions of Facts and law.

I. GİRİŞ

Hak arama özgürlüğünün bir gereği olarak mahkeme, görev ve yetkisi içindeki her davaya bakmakla yükümlüdür1. Bununla birlikte mahkemede görevli hâkimin önüne gelen her davaya ilişkin vakıalar hakkında bilgi ve tecrübe sahibi olması beklenemez. Gerçekten günümüz toplum düzeninin en önemli özelliği uzmanlaşma yoluyla bilgi ve tecrübe birikiminin her gün artmasıdır2. Hâkimin, önüne gelen her dava konusunda uzman olması beklenemeyeceğinden vakıalarla ilgili bilgi ve tecrübeler konusunda hâkimin aydınlatılması gerekmektedir. Hâkimin vakıalarla ilgili bilgi ve tecrübeler konusunda aydınlatılması için uzmanlardan yararlanılması gerekmektedir. Bu yararlanma şekli, yargılama hukukunda bilirkişilik müessesesidir3. Bu çerçevede hâkim, uzman olan bilirkişiden sadece bilgi ve tecrübelerini aktarmasını ya da bilgi ve tecrübelerinden yararlanarak vakıaları tespit etmesini veya bilgi ve tecrübelerini vakıalara uygulayarak sonuçlar çıkarmasını isteyebilir.

Diğer taraftan hâkimin asli görevine giren konularda bilirkişiye başvurması kabul edilemez4. Hâkimin asli görevi, önüne gelen uyuşmazlığı belirli usuller izleyerek çözmektir; yani karar vererek sonlandırmaktır. Hâkimin hukuksal sorunları çözmesi, Medeni Usul Hukuku'nun önemli ilkelerinden biri olan hâkim hukuku re'sen uygular (iura novit curia) ilkesinin doğal bir sonucudur5. Bu nedenle hukuksal sorunların çözümünde hâkimin bir bilirkişiye veya yardımcıya başvurması yerinde olmaz. Ayrıca hâkimin hukuki sorunlarda bilirkişiye veya yardımcıya başvurması hâkimin görevini bir başkasına tevdii etmesi anlamına gelir.

Bununla birlikte hâkimin hukuki sorunları çözebilmesi, vakıalara ilişkin hukuki nitelendirmeler yapmak suretiyle sonuçlar çıkarmasına bağlıdır. Hâkimin hukuki nitelendirme yapabilmesi veya bu nitelendirmeden hareketle sonuçlar çıkarmasının ilk şartı hukuk bilgisine sahip olmasıdır. Bu çerçevede hâkim, hukuk bilgisine sahip olmak için gerek meslek öncesi gerekse mesleğe girdikten sonra eğitim almaktadır. Bu eğitimler sonucunda hâkimin hukuksal bilgisinin sınırsız olduğunun kabul etmek, gerçekle de bağdaşmaz. Böyle bir kabulün sonucu hâkimin, bilgi sahibi olmadığı bir konuda bilirkişiye başvurma imkânından yoksun bırakarak karar vermeye zorlamak, hâkimin istenmeyen kararlar vermesine neden olabilir. Bu nedenle hâkimin hukuksal sorunlar hakkında bilirkişiye başvuramayacağının da bir sınırı olmalıdır.