Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Abd Hukukunun Genel Özellikleri ve Türk Hukukundan Başlıca Farkları

General Characteristics of the US Legal System and Major Differences From the Turkish Law

İbrahim GÜL

ABD hukukunun asli kaynakları, Türk hukukundan farklı olarak federal ve eyalet düzeyinde olmak üzere ikiye ayrılır. Bu çerçevede federal hukukun üstünlüğüne dayanan ABD hukukunda federal ve eyalet düzenlemeleri arasındaki hiyerarşi şöyledir: (1) federal anayasa, (2) federal yasalar, anlaşmalar ve mahkeme kuralları, (3) federal düzenleyici otorite kuralları, (4) federal common law, (5) eyalet anayasaları, (6) eyalet yasaları ve mahkeme kuralları, (7) eyalet düzenleyici otorite kuralları, (8) eyalet common law’ı. Diğer yandan ABD hukukunda gerek federal gerekse eyalet düzeyinde anayasaların, yasaların ve diğer düzenlemelerin bıraktığı açık, common law ilkeleriyle doldurulur. Bu nedenle common law hukukun birçok alanında, özellikle sözleşme ve haksız fiil hukukunda önemli rol oynar. Türk hukukundan farklı olarak ABD Federal Anayasası’nda yasaların anayasaya aykırılığının denetlenmesini öngören bir düzenleme bulunmamakla birlikte ABD Yüksek Mahkemesi, 1803 yılında verdiği Marbury v. Madison kararı ile bu denetleme yetkisinin kendisinde bulunduğunu kabul etmiştir. ABD hukukunda gerek ceza hukuku davasında gerekse medeni hukuk davasında vakıalar (maddi olaylar) hakkında karar verme işlevini jüri üstelenir. Bunun yanında ABD Medeni Usul Hukuku’nda, Türk Medeni Usul Hukuku’nda olmayan delil keşfi (discovery) aşaması bulunmaktadır. Bu aşama tarafların birbiri hakkında bilgi almalarını sağlayarak, yargılama esnasında meydana gelebilecek sürprizleri azaltır ve tarafları uzlaştırmaya yöneltir. Yine Türk Medeni Usul Hukuku’ndan farklı olarak ABD Hukukunda, duruşma öncesinde dilekçeler üzerinden karar verilmesini ifade eden davanın ilk inceleme ile reddi talebi (motion to dismiss) ve davanın ilk inceleme ile kabulü talebi (motion for summary judgment) olmak üzere iki önemli talep vardır. Diğer yandan ABD hukukunda savcının ceza davası açma yetkisi, Türk hukukundan farklı olarak büyük jüri (grand jury) usulü ve ön duruşma (preliminary hearings) usulü olmak üzere iki usulle sınırlandırılmıştır. Federal düzeyde uygulanan büyük jüri usulünde savcının dava açabilmesi, 16 veya 23 kişiden oluşan büyük jüriye şüphelinin ve vekilinin katılmadığı bir oturumda delillerin sunulmasından sonra, büyük jüri üyesi 12 kişinin delillerin yeterli olduğu hususunda olumlu oy vermesine bağlıdır. İkinci usul olan ön duruşma usulünde büyük jürinin işlevini hâkim görür. Ön duruşma usulünde savcı dava açma talebini sunarken, şüpheli de tanıkları çapraz sorguya çekme ve lehine kanıt sunma hakkına sahiptir. Ceza yargılamasında iddia makamı, Türk hukukundan farklı olarak şüpheliyle suç ve ceza tutarı konusunda değişik sonuçları olan pazarlık yapabilmekte ve teklifler getirebilmektedir. Federal ve eyalet düzeyinde soruşturmaların %90’ı pazarlıkla sonuçlandığından, yargılama aşamasına geçilmez.

ABD Hukuku, Federal Hukuk, Common Law, Takdiri Yetki, Jüri, Delil Keşfi, İlk İnceleme ile Davanın Kabulü Kararı.

US Legal System is based on the federal and state law unlike Turkish Legal System. In this context the levels of law between federal and state law of the US law which based on the supremacy of federal law are as follows: (1) the federal constitution, (2) federal statutes, treaties and court rules, (3) federal regulatory authority rules, (4) the federal common law, (5) state constitutions, (6) state statutes and court rules, (7) the rules of state regulatory authorities, (8) the state common law. On the other hand, lacks or the insufficiency of laws and other regulations are filled with common law principles at the federal and state level of the US law. Therefore, the common law in many areas of law, especially contract and tort law plays an important role. The U.S. Supreme Court has been accepted its powers to declare a statute invalid in the case of “Marbury v. Madison (1803)” if this statute violated the Constitution although there is no provision concerning its powers on statutes in the Federal Constitution unlike Turkish Legal System. The task of determining the facts both in a criminal case and a civil law case falls to a jury. While the US Civil Procedure Law provides for discovery procedures, Turkish Civil Procedure Law does not provide for it. Discovery procedures which enable them to obtain information about each other, reduces surprises that may occur during the proceedings and the parties are directed to reconcile. In addition to this, there are two important motions including “motion to dismiss” which means that the plaintiff has not presented a legally sound basis for action against the defendant even if the allegations of plaintiff are true and “motion for summary judgment” which means that the defendant has not justify the defense against the plaintiff even if the defenses are true, can be made by parties before trial under the U.S. Civil Procedure Law unlike Turkish Civil Procedure Law. On the other hand, the U.S. general attorney can file charges against a people accused in a criminal court under U.S. Federal Law after obtaining an indictment from a grand jury or a judge (at the preliminary hearing) according to unlike Turkish Law. If a majority of grand jury which consist of 16 to 23 citizens under federal law in a session without accused people and attorney, believes that probable cause and sufficient evidence to file a charges against people exists, an indictment is brought. Otherwise the result is no indictment. Judge assumes the function of grand jury in the preliminary hearing procedure as a second method. In the preliminary hearing the prosecution presents its case, and the accused has the right to cross-examine witnesses and to produce favorable evidence. The prosecutor at the criminal procedure can make an offer to the defendant to reach an agreement concerning results of charges to be brought to the court or a reduction of the sentence before the trial unlike Turkish law. At both the state and federal levels at least 90 percent of all criminal cases never go to trial.

The United States Legal System, Federal law, Common law, Discretionary Jurisdiction, Jury, Discovery, Summary Judgment.

I. GİRİŞ: ABD HUKUKUNUN KAYNAKLARI

ABD1, federal düzenlemelerin üstünlüğüne dayalı ancak federal hukuk dışında her eyaletin serbestçe kendi hukuk sistemini oluşturduğu bir hukuk düzenine sahiptir2. ABD hukukunun bu özelliğinin sonucu olarak hukuk kaynakları federal ve eyalet düzeyinde ele alınır. Nitekim ABD’de federal anayasa yanında eyaletlerin kendi anayasaları bulunmaktadır. Aynı şekilde federal yasama organının yürürlüğe koyduğu yasalar ve eyaletlerin kendi yasama organlarının kabul ettiği yasalar bulunmaktadır. Bunların dışında federal veya eyalet düzenleyici otoritelerinin yürürlüğe koyduğu düzenlemeler bulunmaktadır. Son olarak federal mahkemelerinin uyguladığı common law yanında, eyalet mahkemelerin uyguladığı common law bulunmaktadır. Bu çerçevede ABD hukukunun asli kaynaklarını; federal anayasa ve eyalet anayasaları, federal yasalar ve eyalet yasaları, federal ve eyalet düzenleyici otorite düzenlemeleri ile federal ve eyalet düzeyinde common law oluşturur3. Federal Bölge olan District of Columbia’da federal hukuk-eyalet hukuku ayrımı olmayıp, federal hukuk aynı zamanda yerel hukuktur.

II. COMMON LAW’IN ABD HUKUKUNDA YERİ

Sistematik yasal düzenlemeleri esas alan Türk hukukundan farklı olarak ABD hukuk sisteminde, İngiliz egemenliğinin etkisiyle ABD hukukuna yerleşen common law’ın ayrı bir önemi bulunmaktadır. Diğer bir deyişle; ABD hukukunda gerek federal gerekse eyalet düzeyinde anayasaların, yasaların ve diğer düzenlemelerin bıraktığı açık, common law ilkeleriyle doldurulur4. Common law; sistematik hukuk kuralları veya yasal düzenlemeler yerine emsal kararları esas alan, kamu yararına uygun yargıcın kendi fikirlerini uygulayarak meydana getirdiği ve zamanla oluşan hukuk olarak ifade edilebilir5. Diğer bir anlatımla common law; mahkemelerin “stare decisis” kuralı gereğince “precedents” olarak adlandırılan emsal kararları takip etmesiyle oluşan bir hukuk sistemidir. “Stare decisis” terimi; “emsal ile devam et, yerleşmiş mevzuları bozma” anlamına gelen ve latince olan “stare decisis et nom quieta movere” özdeyişinden gelir. Yargıç emsal kararları izlemek zorunda olup, ancak önemli gerekçeler göstermek suretiyle emsal kararlardan ayrılabilir6. Federal düzeyde common law ağırlıklı olarak; uluslararası ilişkiler, deniz hukuku ve ABD Hükümeti’nin malları, hakları ve borçları (bono-tahvil) alanlarında uygulama yeri bulmaktadır. Buna karşın eyalet common law’ı, özellikle haksız fiil ve sözleşme hukuku alanında federal common law’a göre çok daha geniş bir alanda uygulama yeri bulmaktadır. Ayrıca U.S. Supreme Court, Erie Railroad Co. v. Tompkins7 kararı ile federal mahkemelerin eyalet hukukuna ilişkin bir konuda eyalet common law’ını takip etmeleri gerektiğine karar vermiştir. Böylece eyaletler kendi common law’ını oluşturma yetkilerini korumuştur8.

III. HUKUKU UYUMLAŞTIRMA VE RESTATEMENT ÇALIŞMALARININ ÖNEMİ

ABD hukukunda yardımcı hukuk kaynakları bilimsel öğreti ve çalışmalardan oluşur. Bu noktada Türk hukukundan farklı olarak ABD hukukunda American Law Institute (ALI-ABD Hukuk Enstitüsü) ve National Conference of Commissioners on Uniform State Laws (NCCUSL-Yeknesak Eyalet Hukuku Üzerine Temsilciler Ulusal Konferansı) tarafından yasa metni derlemesi (codifications) veya hukuku uyumlaştırma çalışmaları kapsamında bağlayıcı olmayan, ancak bazen eyalet tarafından yasalaştırılan model kanunlar hazırlanmaktadır. Çok sayıda model kanun çalışması yapılmakta olup, ALI ve NCCUSL tarafından ortaklaşa hazırlanan ve ilk sürümü 1952 yılında yayınlanan Yeknesak Ticari Kurallar (Uniform Commercial Code), neredeyse her eyalet tarafından yasalaştırılmıştır. Bunun yanında ABD hukukunda ALI tarafından yayınlanan ve bağlayıcı olmamakla birlikte genel kabul gören hukukun yeniden beyanı (restatement) adıyla yayınlanan çalışmalar bulunmaktadır. Hukukun yeniden beyanı, yasa yapma tekniğinde olduğu gibi bölümler içinde maddeler itibariyle yer alan kural ve bu kurala ilişkin mahkeme kararlarını ve öğretiyi kapsayan açıklamaları içerir. Hukukun yeniden beyanı, Türk hukukunda kanun maddelerini açıklayan şerhlere benzemekte, farklı olarak kanun metni yerine hukukun yeniden beyanını hazırlayan komite tarafından belirlenen madde metnini esas almaktadır. Bu çalışmanın amacı; hukuku yalınlaştırma, açıklığı arttırma, hukukun sosyal ihtiyaçlara daha iyi cevap vermesini sağlama ve eyaletler arasında istikrarlı hukuk doktrininin izlenmesine ve hukukun sistematik gelişimine yardımcı olmaktır. Hukukun yeniden beyanı sadece var olan hukuku açıklamaz, aynı zamanda hukukun oluşumuna da katkı sağlar. Nitekim haksız fiillere ilişkin hukukun yeniden beyanının (restatement of torts) özellikle kusursuz sorumluluk (strict liability) alanında önemli etkileri olmuştur. Hukukun değişik alanlarında hukukun yeniden beyanı bulunmakta olup, başlıcaları; haksız fiiller (torts), sözleşme (contract), mülkiyet (porperty) ve kanunlar ihtilafıdır (conflict of laws). Hukukun yeniden beyanının ilk serisi 1923 yılından itibaren, ikinci serisi 1952 yılından itibaren, son olarak üçüncü serisi 1987 yılından itibaren oluşturulmaya başlanmıştır. Haksız fiillere ilişkin üçüncü serinin ilk cildi, “Restatement of The Law - Third - Torts - Liability of Physical and Emotional Harm-Volume 1-§§1 to §§ 36” adıyla 2010 yılında yayımlanmıştır9.