Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Siber Terörizmin Önlenmesinde Kurumsal Yapılanma ve Uluslararası Adli Yardımlaşma

Institutional Restructuring in the Prevention of Cyber-Terrorism and International Judicial Cooperation

Haluk ÇOLAK

Günümüzde siber terör suçu bilimsel bir olgu olup, iletişim sistemleri ve bilişim ağları üzerinden faaliyet göstermektedir. Siber suçluluk ve siber terörizm, özellikle karmaşık ve kritik bir olgu olarak güncelliğini koruyan bir konudur. Son yıllarda internet aracılığı ile bilişim korsanları, şekil değiştirme, bozma ve diğer şekillerde saldırılarda bulunmaktadırlar. Bir kısım siyasal sonuçlara ulaşmak isteyen insanlar, ellerine geçirdikleri yeni teknolojik donanımlar ile terör eylemini gerçekleştirmektedirler ve bunu siber terörizmin en önemli amacı olarak nitelendirebiliriz. Bu bağlamda, terörizmde felsefi olarak köklü bir değişimden bahsetmek güçtür ancak yöntemler ve araçlarda önemli değişimler olmuştur. Hem bilişim sistemleri aracılığı ile geleneksel terör eylemlerinin gerçekleştirilmesi hem de bilişim sistemlerine, bu sistemlerin içerdiği verilere ya da sistemin işleyişine yönelik eylemlerin gerçekleştirilmesi siber terör kavramı içerisine girmektedir. Siber terör; politik, dini veya ideolojik nedenlerle, bir devletin veya bir kurumun bilişim ve iletişim sistemlerine zarar vermek amacıyla her türlü veri veya bilginin değiştirilmesi, yok edilmesi veya zarar verilmesi eylemleri olarak tanımlanabilir. Siber suçların ve dolayısıyla siber terör suçlarının çok ciddi bireysel ve toplumsal sonuçları bulunduğu bugün artık yadsınamayan bir gerçektir. Bu suç tipleriyle yürütülecek mücadelenin de çok boyutlu olması gerekmektedir. Ancak ceza hukuku normlarıyla sağlanmaya çalışılan koruma, mücadelenin yalnızca bir boyutudur. Bu mücadelenin daha önemli boyutu ise bilişim sistemi kullanan kişi, kurum ve hatta devletlerin bu konuda almaları gereken önlemler ve ceza hukuku dışında özellikle sanal alanın hukuksal bir alan haline getirilmesi için yapmaları gereken düzenlemelerdir.

Adli İşbirliği, Avrupa Birliği, Eurojust, Europol, Siber Suç.

Today cyber-terrorism is a scientific fact that operates through the IT networks and communication systems. Cyber-criminality and cyber-terrorism is currently a complex and critical phenomena. Hackers or IT pirates have launched cyber-attacks for the purposes of destruction, deformation, harm etc. via the Internet. People who pursue political purposes, perform terrorist activities by using new technological equipments and hardware and this can be defined as the main objective of cyber-terrorism. In this manner, there are no philosophically radical changes in the perception and implementation of terrorism, however there are significant alteration in terms of methods and instruments. Cyber-terrorism includes both traditional terrorist attacks via information systems and cyber attacks against the information systems, or the data contained in these systems or the operation of the systems as well.Cyberterrorism can be defined as deformation, destruction or harm the IT and communication systems of a state or a institution for political, religious or ideological reasons. It is an undeniable fact that cyber-crimes and cyber-terrorism cause very serious individual and social outcomes. Dealing with these types of crimes must be multidimensional. However, the protection that is guaranteed by means of Criminal Law is just a part of challenge. More important part of the challenge is the measures taken by the users of IT system such as persons, institutions and states, and promote the virtual space as a legal field.

Judicial Cooperation, European Union, Eurojust, Europol, Cyber Crime.

GİRİŞ

XX. yüzyılın sonlarının en büyük iki korkusu tek bir kelimede birleşmiş ve "siber terör" doğmuştur. Gelişen bilişim ağları sayesinde tüm dünyayı saran internet, devletlerin ulusal güvenliklerini her yönü ile tehdit etmeye başlamıştır. Uluslararası alışveriş şirketleri ve gümrük sistemleri, hackerlar yüzünden en gizli devlet sırları, her gün artan korsan siteler yüzünden gerçek hayat tehdit altına alınmaktadır.

Uluslararası toplumun teknolojiye olan bağımlılığı gittikçe artmakta, teröristlerin ortaya koyduğu bu tehditin yapısal dinamiklerinde çok yönlü değişimler sözkonusu olmakta ve buna bağlı olarak hava, deniz, kara ulaşım hatları, hastaneler, enerji üretim ve dağıtım hatları, iletişim ve bilgi merkezlerinin terör eylemlerinde daha açık ve korumasız hedefler haline geldiği görülmekte bu da önemli bir tehlike oluşturmaktadır. Bu bağlamda uluslararası terör örgütlerinin bilgi harbini araç olarak kullanması hakkında, yeni terörizmin yıkıcı özelliğinin geçmişte biyolojik ve kimyasal silahlarla gerçekleştirilenlerden daha etkin boyutlarda yıkımlara yol açabileceği ileri sürülmektedir.1

11 Eylül 2001 tarihinden beri ülkeler kendi özel ve kamusal kurumları ile toplumlarına karşı ciddi bir biçimde siber terör riski ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Yukarıda açıklanan toplumsal ve sosyolojik gerçekliğin bir yansıması olarak günümüzde ceza hukuku düzenleri artan bir oranda siber suçlarla yüzleşmektedir. Bu suçların sınırsız geniş bir alanda işlenmesi nedeniyle, kolaylıkla tanımlanamamaktadır. Fakat mantıksal bir analiz çerçevesinde düşünüldüğünde bu suçlar bizlere ceza hukukunda yeni unsurlar üzerinde düşünme olanağı yaratmıştır. Yeni suç ve suçluluk tipolojisinin yasal sistemlerde düzenlenmesi gereği hukuksal ve toplumsal bir zorunlulukdan kaynaklanmaktadır. Etik ve teknik gelişmeler salt ulusal bağlamda değil uluslararası bağlamda da önleyici ceza hukuku anlayışlarını da beraberinde getirmiştir.