Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 05.03.2014 Tarih, 2013/12-2113 Esas ve 2014/210 Kararı Işığında Tüketicinin Yapmış Olduğu İşlemler Nedeniyle Nama Yazılı Senet Düzenlenmesi Zorunluluğu

The Obligation to Execute the Instrument not to Order due to Consumer’s Transactions in the Light of the Decision of the General Assembly of the Supreme Court Judgment Dated 05.03.2014, Numbered E. 2013/12-2113, K. 2014/210

M. Fatih CENGİL

Tüketici işlemlerinde öncelikle korunması gereken taraf, satıcı ve sağlayıcıya nazaran daha zayıf bir konumda olan tüketicidir. Tüketici işlemi nedeniyle kıymetli evrak ile borçlanan bir tüketicinin, kıymetli evrak hukuku kuralları karşısında, zor durumda kalma tehlikesi bulunmaktadır. Kanun koyucu bu tehlikeyi bertaraf etmek adına, gerek 4077 sayılı eski Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da, gerekse 6502 sayılı yeni Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da bir düzenleme getirmiştir. Çalışmamızda, çıkış noktamız olan söz konusu yargı kararları ışığında, bu kanunlar ile getirilen düzenlemelerdeki temel yaptırım olan “kıymetli evrakın geçersizliği” yaptırımının anlamı ve etkileri incelenmeye çalışılmıştır.

Tüketici Senedi, Kıymetli Evrak, Nama Yazılı Senet, Def’i.

The party should be primarily protected in the consumer transactions is the consumer at a weaker position compared to the seller and the provider. A consumer indebted with the negotiable instruments as a result of a consumer transaction, faces with the risk against the rules of negotiable instruments law. In order to eliminate this risk, the legislator adopted a regulation both in the repealed Law 4077 on the Protection of the Consumer and present Law 6502 on the Protection of the Consumer. In this study, the meaning and the impacts of the sanction of “nullity of the negotiable instruments” as the fundamental sanction of these law rules shall be examined under the light of the aforementioned judicial decisions that are our point of departure.

Consumer Acceptance, Negotiable Instruments, Instrument not to Order, Plea.

GİRİŞ

Sosyal koruma normlarından olan "zayıfın korunması" ilkesinin, hukuki dayanağı Anayasa'mızın 2. maddesinde belirtilen "sosyal hukuk devleti" ilkesidir. Tüketici işleminin söz konusu olduğu durumlarda, zayıfın korunması ilkesi tüketici lehine uygulama imkanı bulabilecektir1. Ayrıca Anayasa'mızın 172. maddesi, "Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder." demek suretiyle, tüketicilere anayasal bir koruma sağlamıştır. Kanun koyucu bu koruma ışığında, tüketiciyi koruyucu düzenlemeler yapmıştır. Bu düzenlemelerden biri de, tüketici işlemi nedeniyle tüketicinin kıymetli evrak hukuku anlamında borç altına girmesi durumuna ilişkindir.

Tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle, kıymetli evrak hukuku anlamında borç altına girmesi, kendisi açısından birtakım sıkıntılara yol açabilmektedir. Bu sıkıntıların temel kaynağı, kıymetli evrak hukukuna hakim olan soyutluk ilkesinin bir görünümü olan "maddi soyutluk ilkesi"dir. Bu ilke nedeniyle, tüketici işlemine dayalı olarak kambiyo senedi düzenleyen bir tüketicinin, temel ilişkide sahip olduğu def'ileri, senedi iyiniyetli olarak devralan kişilere karşı ileri sürememesi tehlikesi bulunmaktadır (Türk Ticaret Kanunu (TTK) m.687/f. 1).

Kanun koyucu tüketicinin karşılaşabileceği bu tehlikeyi bertaraf etmek için düzenlemeler yapmıştır. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un (TKHK) 6/A maddesinin 3. fıkrası uyarınca, taksitli satışlarda, tüketici işlemi nedeniyle düzenlenecek kıymetli evrakın nama yazılı olması gerekmektedir. Aksi takdirde senet geçersiz olacaktır. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un (YTKHK) m.4/f. 5 hükmünde, bu husus, az bir değişiklikle yeniden düzenlenmiştir. Bu hükme göre, tüketici işlemi nedeniyle düzenlenecek olan kıymetli evrak, nama yazılı olmalıdır. Aksi takdirde, senet tüketici yönünden geçersizdir. Bu iki hükmün temel amacı, kıymetli evrak hukukuna hakim olan soyutluk ilkesinin, tüketiciyi mağdur etmesini engellemektir. Türk hukukundaki bu düzenlemenin kaynağı ise, Tüketicinin Korunmasına İlişkin Avusturya yasasının (KSchG) 11. paragrafıdır2.