Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununa Göre Anonim Şirketlerde Sermaye Artırımının Geçersizliği

The Invalidity of the Capital Increase in Joint Stock Companies According to the 6102 Turkish Commercial Code

Ömer KORKUT

Anonim şirketlerde sermaye artırım usulü Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenmiştir. Sermaye artırımı, esas sermaye sisteminde genel kurul kararıyla, kayıtlı sermaye sisteminde ise yönetim kurulu kararıyla yapılmaktadır Kanunda öngörülen düzenlemeye aykırılık, sermaye artırımının geçersizliğine yol açabilmektedir. Anonim şirketlerde sermaye artırımının geçersizliğine yol açan halleri üç başlık altında toplamak mümkündür. Birincisi, sermaye artırım kararının üç ay içerisinde ticaret siciline tescil edilmemesi, genel kurul kararı veya yönetim kurulu kararının geçersizliğine yol açmaktadır. İkincisi, sermaye artırımına karşı fesih davası açılabilmektedir. Bu durumda Türk Ticaret Kanunu’nun 353’ncü maddesindeki fesih davasına ilişkin hükümler uygulanmaktadır. Üçüncüsü ise, sermaye artırımına ilişkin genel kurul ve yönetim kurulu kararlarına karşı butlan veya iptal davası açılabilmektedir. Sermaye artırımının geçersizliği halleri, davaların açılacağı süre, dava nedenleri, dava açabilecek kişiler bakımından farklılıklar göstermektedir. Ancak hukuki sonuçları bakımından bir farklılık bulunmamaktadır. Mahkemenin sermaye artırımının iptali veya butlanı yönünde karar vermesiyle birlikte, karar bütün sonuçlarıyla birlikte geriye etkili (ex tunc) olarak ve herkes için ortadan kalkmaktadır.

Sermaye Artırımı, Fesih Davası, Sermaye Artırımının Geçersizliği.

The capital increase method of joint stock companies is regulated under the Turkish Commercial Code. The capital increase is made by the decision of the general assembly in the capital stock system, by the decision of the board in the registered capital system. The contradiction of the arrangements envisaged in the Act may lead to the invalidity of the capital increase. The cases led to the invalidity of the capital increase is possibly gathered under three headings in joint stock companies. First, the non-registered decision of the capital increase to the trade registry within three months leads to the invalidity of the general assembly or the judgment of the decision board. Second, against to the capital increase may bring a repeal lawsuit. In this case, the provisions relating to a repeal lawsuit under the Turkish Commercial Code in 353rd article are applied. Third, the nullity suit or suit for annulment may be brought against to the decisions related to capital increase of the general assembly and the board of directors. The cases of the invalidity of the capital increase indicate differences in terms of the duration of cases brought, the causes of lawsuits, persons who may sue. However, there is no difference in terms of legal consequences. Within the judgment of the court on the rescission or the nullity of the capital increase is dissolved with all its consequences as retroactive (ex tunc) and for all parties.

The Capital Increase, The Suit for Annulment, The Invalidity of the Capital Increase.

GİRİŞ

Anonim şirketlerde sermaye artırımı esas sözleşmede yer alan esas sermaye miktarının kanunda öngörülen usul izlenerek yükseltilmesidir. Bir esas sözleşme değişikliği olan sermaye artırımı1 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda özel değişiklikler başlığı altında 456 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Sermaye artırımı, esas sermaye sisteminde genel kurul kararıyla, kayıtlı sermaye sisteminde ise yönetim kurulu kararıyla yapılmaktadır (TTK m. 456/2). Türk Ticaret Kanunu’nda yer alan düzenleme incelendiğinde anonim şirketlerde sermaye artırımının geçersizlik hallerinin farklı şekillerde olduğu görülmektedir. İlk olarak sermaye artırım kararının üç ay içerisinde ticaret siciline tescil edilmemesi halinde genel kurul kararı veya yönetim kurulu kararı geçersiz olacaktır (TTK m. 456/3). İkinci olarak sermaye artırım işlemlerinin bir bütün olarak geçersizliğidir ki bu konuda TTK m. 456/4 hükmünde yapılan atıf nedeniyle TTK m. 353 hükmündeki fesih davası uygulanacaktır. Diğer bir geçersizlik hali ise, sermaye artırım işlemlerinden birisi olan genel kurul veya yönetim kurulu kararlarının geçersizliğidir. Bu konuda da 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının butlanı düzenlendiği gibi (TTK m. 447, m. 391), bu kararların iptali de öngörülmüştür (TTK m. 445, 446, 460/5). Ayrıca Türk Ticaret Kanunu’nda öngörülen sermaye artırım kurallarının ihlali nedeniyle bir zarar ortaya çıktığında, TTK m. 549 vd. ve m. 562 hükümleri uyarınca ilgili kişilerin hukuki ve cezai sorumluluğu söz konusudur.

I. ZAMANINDA TESCİL EDİLMEYEN SERMAYE ARTIRIM KARARININ GEÇERSİZLİĞİ

Sermaye artırım kararının üç ay içerisinde tescil edilmesi gereklidir (TTK m. 456/3). Esas sözleşmenin değiştirilmesine ilişkin genel kurul kararı, yönetim kurulu tarafından, şirket merkezinin ve şubelerinin bulunduğu yerin ticaret siciline tescil edilir; ayrıca ilana bağlı hususlar ilan ettirilir; tescil ve ilan edilen karar şirketin internet sitesine konulur. Değiştirme kararı üçüncü kişilere karşı tescilden önce hüküm ifade etmez (TTK m. 455, 456/5). Sermaye artırımının ticaret siciline tescili kurucu etkiye sahiptir (TTK m. 456/5, 455)2. Sermaye artırım kararının alındığı tarihten itibaren üç ay içerisinde ticaret siciline tescil edilmemesi halinde genel kurul kararı veya yönetim kurulu kararı geçersiz olacaktır (TTK m. 456/3)3. Kanunda geçersizliğin türü belirtilmemiştir. Anonim şirketlerdeki emredici hükümler ilkesi ve söz konusu hükmün içeriği dikkate alındığında buradaki geçersizliğin butlan olacağını söylemek mümkündür. Çünkü anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan, genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının batıl olduğu hükme bağlanmıştır (TTK m. 447/1.c, 391/1.b).

II. SERMAYE ARTIRIMINA KARŞI FESİH DAVASI (TTK m. 353) AÇILMASI

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda fesih davasının düzenlendiği TTK m. 353 ile şirketin tescili ve tüzel kişilik kazanmasına ilişkin m. 354 ve 355/1 hükümlerine atıf yapılmış ve düzenlemenin bütün sermaye artımı türlerine kıyas yoluyla uygulanacağı öngörülmüştür (m. 456/4). Atıf yapılan hükümlerin kıyas yoluyla uygulanacağı öngörüldüğüne göre, TTK m. 353/1 uyarınca sermaye artırım işleminin yokluğuna veya butlanına karar verilemeyecek, ancak üç aylık hak düşürücü süre içerisinde fesih davası açılabilecektir. Çünkü sermaye artırımında da ticaret siciline tescil kurucu etkiye sahiptir (TTK m. 456/5, 455). Sermaye artırımının ticaret siciline tescil edilerek kesinleşmesinden sonra artırım kararından dönülmesi mümkün değildir4. Ticaret siciline tescilin her türlü sakatlığı onarması ilkesi sermaye artırımı bakımından da geçerli olup, sermaye artırımının tescilinden sonra butlanı veya yokluğuna hükmedilemeyecektir5. Ancak sermaye artırımında, kanun hükümlerine aykırı hareket edilmek suretiyle, alacaklıların, pay sahiplerinin veya kamunun menfaatleri önemli bir şekilde tehlikeye düşürülmüş veya ihlal edilmiş olması halinde fesih davasındaki usul uyarınca sermaye artırımının iptali söz konusu olabilecektir.