Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Yargıtay Kararları Işığında Taşınmaz Simsarlığı Sözleşmesinde Ücrete Hak Kazanma

The Graduation of Fee in Real Property Brokering Contract in the
 Light of the Supreme Court Decisions

Mustafa ÇEKER

Taşınmaz simsarlığı sözleşmesi, simsarlık ilişkisinin en sık görülen şeklini oluşturur. Uygulamada simsarlık ücretinin ödenmesi çeşitli sorunlar doğurmakta ve Yargıtay kararlarına konu olmaktadır. Bu çalışmada, taşınmaz simsarlığı sözleşmesi, mevcut kanun hükümleri ile Yargıtay uygulaması dikkate alınarak değerlendirilmektedir.

Taşınmaz Simsarlığı, Emlak Komisyoncusu, Simsarın Ücret Hakkı.

Real Property brokering agreement constitutes the most common form of brokering relationships. In practice, the payment of brokering fees leads to various problems and has been the subject to the decisions of the Supreme Court. In this study, real property brokering agreement is evaluated with the provisions of the current law by considering the applications of Supreme Court.

Real Property Brokering, Real Estate Brokerage, The Fee Right of a Broker.

I. GENEL OLARAK

Simsar1, taraflar arasında bir anlaşma fırsatı göstermek veya sözleşmenin yapılmasına aracılık etmek için ücret karşılığında görevlendirilen kimsedir. Simsarlıkla ilgili olarak yeni Türk Ticaret Kanunu’nda herhangi bir hüküm bulunmamakla birlikte2, Türk Borçlar Kanunu m.520-525’te simsarlık sözleşmesine ilişkin hükümlere yer vermiştir3.

Simsarlığın uygulamada en sık görülen şekli, emlak komisyoncularıdır4. Gerçekten, bir taşınmaz simsarı olan emlakçı, taşınmaz satın almak veya kiralamak isteyen kişiler ile satıcı veya kiraya vereni bir araya getirir ve anlaşma sağlandığı takdirde her iki taraftan belirli bir oranda komisyon alır.

Simsar, taraflara sürekli bir şekilde bağlı olmadan belirli bir ücret karşılığında aracılık yaptığından, acenteden farklı özelliğe sahiptir5. Simsar ile müşterisi arasındaki ilişki, süreklilik göstermez; simsar, belirli bir veya birkaç işleme ilişkin olarak aracılık faaliyetinde bulunur. Bu unsur, simsarın acenteden farkını ortaya koyar. Gerçekten, acente de, simsar gibi aracılıkta bulunduğu hâlde, bu işi müvekkili ile imzaladığı sözleşme sonucunda sürekli bir şekilde yapar. Hâlbuki simsar, belirli bir kişinin temsilcisi değildir; kendisine başvuran herkese aracılık hizmeti verir; onlara müşteri temin eder. Dolayısıyla taraflardan birine sürekli şekilde bağlı olan tacir yardımcısı, simsar değil, aracı acente olarak nitelendirilir6.