Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Anayasa Mahkemesi’ne Bireysel Başvurularda Kabul Edilebilirlik Koşulları

The Criteria For Admissibility of Individual Applications to Constitutional Court

Lina İslam

Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvuruların esası hakkında karar verilebilmesi, bu başvuruların kabul edilebilirlik koşullarını sağlamalarına bağlıdır. Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvuruları kabul ettiği 23.09.2012 tarihinden itibaren 23.09.2014 tarihine kadar verdiği kararların büyük çoğunluğu başvuruların kabul edilemezliğine ilişkindir. Bu nedenle kabul edilebilirlik koşullarının iyi anlaşılması ve doğru bir şekilde değerlendirilmesi, başvuruların başarıya ulaşması açısından büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmada Anayasa’nın 148. maddesi ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 45.-47. maddeleri ile 48. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen kabul edilebilirlik koşulları incelenecektir.

Bireysel Başvuru, Anayasa Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Kabul Edilebilirlik Koşulları, 
6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun.

Reaching the verdict about individual applications to the Constitutional Court is primarily dependant on these applications’s providance of the criteria of admissibility. Starting from the date 23.09.2012 to the date 23.09.2014 when the Constitutional Court received the individual applications, a great number of the pronouncements given were about the lack of the criteria needed for admissibility. Thus, the understanding of the criteria of admissibility and the accurate evaluation are of great importance for the applications to succeed. This study surveys the criteria of admissibility that are enacted in article 48 of the constitutional law and the Law No. 6216 of the Founding of Constitutional Court and the Proceeding Law’s article 45-47’s 2. Party.

Individual Application, Constitutional Court, European Court of Human Rights, Admissibility Requirements, Law on the Establishment and Rules of Procedure of the Constitutional Court (No. 6216).

I. GİRİŞ

Temel hakların etkili bir biçimde korunması ile Anayasa Mahkemesi'nin karşı karşıya kaldığı ağır iş yükü arasındaki dengeyi kurmak, bireysel başvuru müessesinin temel sorunlarından biridir. Bu yükü azaltmak ve etkili bir denetim yapabilmek için, şikayetin Mahkeme kararına konu olmadan önce bir "ön inceleme"ye tabi tutulması kaçınılmazdır.1 Yüksek Mahkeme'nin hangi başvuruları esas bakımından incelemesi gerektiğini belirleyen kabul edilebilirlik koşulları, ön inceleme gerektiren bir husustur. Bir çok başvuru ön incelemede aşamasında elenerek Mahkeme'nin daha önemli davalara yoğunlaşabilmesi için ihtiyaç duyduğu usule ilişkin araçları sağlaması açısından yerinde ve gereklidir.

Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru ile ilgili olarak yapılan istatistiklere bakıldığında; kabul edilebilirlik koşullarının Anayasa Mahkemesi'nin ağır iş yükünü bir ölçüde hafiflettiği sonucu çıkarılabilir. Zira, Anayasa Mahkemesi'nce bireysel başvuruların kabul edildiği ilk gün olan 24 Eylül 2012 tarihinden 23 Eylül 2014 tarihine kadar, kayda alınan toplam başvuru sayısı 26.641'dir. Anayasa Mahkemesi'nin verdiği toplam 11.146 karardan 6.460'ı başvuruların kabul edilemezliğine ilişkindir2.

6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun3 45.-48. maddeleri, bireysel başvurunun kabul edilebilirlik koşullarını düzenlemektedir. Anılan düzenleme ile AİHS'in 35. maddesinde4 yer alan kabul edilebilirlik koşulları arasında paralellik bulunmaktadır. Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yolunun kabul edilmesinde Türkiye aleyhine AİHM'de açılan dava sayısını azaltma amacı güdüldüğü ve Anayasa Mahkemesi'nin kabul edilebilirlik koşullarını büyük ölçüde AİHM ile paralel yorumlama eğiliminde olduğu hususları göz önüne alındığında AİHM'in bu konudaki içtihatlarının da incelenmesi gerektiği açıktır. Bu nedenle bu çalışmada Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvurularda kabul edilebilirlik koşulları incelenirken, gerekli görüldüğü ölçüde AİHM'in uygulamalarına da değinilecektir.