Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İrade Serbestisi İlkesi Bağlamında
 TBK m.205-206 Hükümlerinin İrdelenmesi

Herdem Belen

Bir Fransız hukukçusunun sözüyle başlamak doğru olur: Hiçbir bilim dalı, hukuk kadar insan iradesiyle uğraşmamıştır! Bu saptama, Borçlar Kanunu açısından tam isabetle geçerlidir. Nedenine gelince: İrdelemenin de Borçlar Kanununun da düzenleme temelinde yer alan şey, hukukî olay üst başlığının en önemli alt başlıklarından sözleşmelerdir. Sözleşmeler, irade açıklamalarıyla kurulur.

Sözleşmeler, çoğunlukla iki taraflı hukukî işlemlerdir. Karşılıklı ve birbirine uygun irade açıklaması ile kurulur (BK m.1/I). Bunu bir başka kural izler: Nisbîlik! Sözleşmeler, sözleşmeyi kuran kişilerin (tarafların) hukuk sahalarını etkiler. Onlar için haklar kazandırır; yükümlülükler yaratır. Taraflar, hakları birbirlerine karşı ileri sürer; borçları ifa eder; ifa etmemeleri borca aykırılık oluşturur; birbirlerine karşı sorumlulukları gündeme gelir.

O halde, üçüncü kişinin alanına etki istisnadır. Peki kaç şekilde olur? Bunun için sözleşmenin süjelerini anımsamak gerekir: Sözleşmelerin iki süjesi alacaklı ve borçludur. O zaman taraf dışı üçüncü kişinin etkilenmesi ya alacak ya borç cephesinden olur. Üçüncü kişinin tarafı olmadığı sözleşme ona ya alacaklı ya da borçlu kılacak şekilde bulaşır1. Bulaşma ya dar anlamda ya geniş anlamda olur.