Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Ticari İtibarın Zedelenmesi ve Manevi Tazminat Davası

The Commercial Reputation and Mental Anguish Case

Duygu Demirel

Tacirin piyasa içerisinde sahip olduğu ticari itibarı, kişilik haklarının bir görünümünü oluşturmaktadır. Haksız fiiller nedeniyle zedelenen ticari itibar, tacirin tüm ekonomik faaliyetlerini kötü şekilde etkileyecektir. Bu durumda oluşan maddi zararların karşılanması amacıyla bir takım koruma mekanizmaları bulunmaktadır. Ayrıca sırf kişilik haklarının ihlal edilmesi nedeniyle ve zedelenen itibarın düzeltilebilmesi için tacirler manevi tazminat davasına başvurabilirler. Bu makalede öğretideki farklı yaklaşımlar ve Yargıtay kararları ışığında ticari itibar kavramı, ticari itibarın zedelenmesi hakkında örnekler ve bu konularla manevi tazminat davası arasındaki ilişki incelenmektedir.

Kişilik Hakları, Ticari İtibar, Ticari İtibarın Zedelenmesi, Manevi Zarar, Manevi Tazminat Davası, Maddi Zararlar, Tacir, Ticaret Şirketleri, Tüzel Kişiler.

In the market the commercial reputation of traders constitutes actually a view of personal rights. In consequence of torts damaged commercial reputation will influence badly all business of the trader. In this case there are some protection mechanisms with a view to compensate incurred monetary damages. Furthermore traders can apply the action for mental anguish damages merely by virtue of the violation personal rights and to repair the damaged commercial reputation. In this article the commercial reputation notion, some examples about damaged commercial reputation and the relation between these issues and mental anguish case are analyzed in the light of different approaches in doctrine and the Supreme Court decisions.

Personal Rights, Commercial Reputation, Damaged Commercial Reputation, Emotional Distress, Mental Anguish Case, Monetary Damages, Trader, Commercial Companies, Legal Persons.

GİRİŞ

Kişilik hakkı, bir kimsenin hayatı, sağlığı, vücut bütünlüğü, şeref ve haysiyeti, özgürlüğü, ismi, resmi, sosyal, mesleki veya ticari itibarı gibi para ile ölçülemeyen manevi varlıkları üzerindeki hakların bütününü ifade etmektedir. Ticaretle uğraşan tacirler bakımdan, faaliyet gösterdikleri çevrede yaratmış oldukları ticari itibarları gerçek ve tüzel kişi tacirlerin şeref ve haysiyetinin bir görüntüsünü ifade etmektedir. Tacir olan kişilerin bu kişilik değerlerine yönelik bir saldırı, faaliyet göstermiş oldukları çevredeki itibarlarını zedeleyecek ve kendilerine duyulan güvenin sarsılmasına neden olacaktır. Bu ihlallere karşı Türk Ticaret Kanunu (TTK), Türk Borçlar Kanunu (TBK), Rekabetin Korunması Hakkında Kanun, Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (MarkaKHK) gibi kanuni düzenlemelerde bir takım özel koruma mekanizmalarına yer verilmiştir. Ayrıca kişilik haklarını koruyan genel hükümler yani Medeni Kanun (MK m.23, 24, 25) hükümleri de bulunmaktadır. Bu bakımdan TBK m.58’de düzenlenen manevi tazminat davası önem taşımaktadır.

Manevi tazminat talebi ile kişilik haklarının ihlali sonucunda kişide oluşan manevi zararın giderilmesi, kişilik haklarında oluşan eksikliğin telafi edilmesi hedeflenir. Bu açıdan manevi tazminat talebi açısından manevi zararın yani kişilik haklarının ihlali halinde acı, elem, ıstırap duyulmasının zorunlu bir unsur olarak aranıp aranmaması tartışılmıştır. Bu konun pratik önemi ise ayırt etme gücüne sahip olmayan kişiler ile tüzel kişilerin manevi tazminat talep edebilmeleri konusunda kendini göstermektedir. Özellikle iş hayatında önemli bir ekonomik aktörü oluşturan ticaret şirketlerinin sahip oldukları ticari itibarlarının zedelenmesi halinde, ekonomik kişiliği ihlal edilen bu kişilerin manevi tazminat korumasından yararlandırılması gerekmektedir.

Çalışmamızda ticari itibar kavramı açıklanarak, bu kişilik değerinin ihlali sonucunda manevi tazminat talebi ile aralarındaki ilişki ortaya konulacaktır. Bu bakımdan ticari itibarın zedelenmesi kapsamında ele alınabilecek bazı değerler inceleme konusu yapılacaktır. Burada ticari itibarı zedeleyecek durumların neler olduğu, öğretideki ve uygulamadaki görüşle ışığında ortaya konulacaktır. Ayrıca ticari itibarın zedelenmesi durumunda ilgili özel kanuni düzenlemeler ile getirilen koruma mekanizmaları ve bu düzenlemeler karşısında kişilik haklarının ihlali halinde öngörülen genel hükümlerin uygulama alanı tespit edilecektir.