Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İhtiyati Tedbir ve İhtiyati Haciz İle
 Akreditifin Ödenmesinin Engellenmesi

Mehmet ŞEKER

Uluslararası ticarette karşılaşılan ödememe riskini bertaraf etmek amacıyla bir takım ödeme yöntemleri geliştirilmiştir. Akreditifte bunlardan en çok kullanılanı olarak karşımıza çıkmaktadır. Akreditif uluslararası nitelikte kullanılan bir ödeme yöntemi olduğundan, iç hukuklarda düzenleme alanı bulmadığından ve çoğunlukla uluslararası yeknesak kurallara bağlı kılındığından hukuki niteliği konusunda doktrinde çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Şuan itibariyle akreditifin hukuki niteliğinin açıklanması için akreditifin tarafları arasındaki ilişkileri tek tek inceleme yoluna gidilmiştir.  Bazı durumlarda akreditif ilişkisindeki lehtar hakkın kötüye kullanılması yoluyla hakkı olmadığı halde ödeme talebinde bulunabilmektedir. Böyle durumlarda her zaman için dava yoluyla alacağın banka aracılığıyla ödenmesinden sonra geri alınması yolu açıktır. Ancak geçici hukuki koruma tedbirleri ile daha kısa bir yoldan akreditifin ödenmesinin engellenmesi mümkün müdür?  Çalışmamızda öncelikle ihtiyati tedbir taleplerinin akreditif ilişkisi içerisinde hem lehtara karşı hem akreditif bankasına karşı alınıp alınamayacağı incelenecektir. Daha sonra ise asıl ilişkiden kaynaklanan ve asıl ilişkiden kaynaklanmayan ihtiyati haciz kararları incelenecektir.

Akreditif, Ödemenin Engellenmesi, Hakkın Kötüye Kullanılması, İhtiyati Tedbir, İhtiyati Haciz. 

Some payment systems are developed to remove the risk of dishounoring in international trade. Letter of credit is the most used payment method that is faced with. Legal characteristic of “letter of credit” is controversial in doctrine because this is an international payment method so not regulated in domestic laws and mostly bounded with international uniform regulations. Now, relation between parties of “letter of credit” is analysed to explain the legal characteristics of “letter of credit”.  In some cases beneficiary who is in relation of letter of credit may request for payment by means of abusing of his right although he hasn't got such a right. In such a case the money that is paid by bank can be get back through litigation. However, is it possible to prevent the payment for “letter of credit” in a shorter and easy way with some temporary protection measures? In our study, firstly we anlyse whether passing a cautionary judgement is possible both for “beneficiary of letter of credit” and “issuing bank” or not. Then we analyse the cautionary attachments that are both arised from relationship of “letter of credit” and not. 

Letter of Credit, Prevent the Payment, Abuse of Right, Cautionary Judgement, Cautionary Attachment.

GİRİŞ

Uluslararası ticarette çeşitli risklerle karşılaşılmaktadır ve risklerin engellenmesi için çeşitli yöntemler geliştirilmiştir. Karşılaşılan risklerden birisi de ödememedir. Bu riskin önlenmesi amacıyla, uluslararası ticarette en sık kullanılan ödeme yöntemlerinden biri olan akreditif karşımıza çıkmaktadır. Akreditif amir ile lehtar arasındaki asıl sözleşmeden tamamen bağımsız niteliktedir ve uygun ibraz üzerine ödemenin yapılması şeklinde işlemektedir. Bir başka yönüyle asıl sözleşmeden kaynaklanan def’i ve itirazlar akreditif ilişkisi açısından ileri sürülemeyecektir. Ancak hakkın kötüye kullanılmasının söz konusu olması halinde asıl ilişkiden kaynaklanan durumlarda yine de hukuki bir güvence getirilmemiş midir? İşte böyle bir durumda ihtiyati tedbir gündeme gelmektedir. Fakat akreditif asıl ilişkiden bağımsız olması açısından ihtiyati tedbir veya haciz kararına konu olup olamayacağı meselesi gündeme gelmektedir. Akreditifin ödenmesinin ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz kararıyla ödenmesinin engellenmesine hukuk tarafından cevaz verilip verilmediği ve eğer veriliyor ise bunun için ne gibi şartlar arandığı yapılan çalışma bağlamında incelenecektir.

I. MİLLETLERARASI TİCARET HUKUKU AÇISINDAN AKREDİTİF

Uluslararası ticaret hukukunda çeşitli risklerle karşılaşılmaktadır ve bu risklerin önüne geçmek adına farklı yollar geliştirilmiştir. Uluslararası bir sözleşmede edimlerin karşılıklı ifasında ödememe riskiyle karşılaşılmaktadır. Çünkü yapılan sözleşmenin ifasında taraflar aynı ülkede olmadıklarından edimler aynı anda ve karşılıklı ifa edilememektedir. Satıcı malı başka bir ülkedeki alıcıya gönderecek ve alıcı da gönderilen malın (yahut yapılacak hizmetin) karşılığında bir semen ödeyecektir. Bu riskin önüne geçmek adına ise çeşitli ödeme yöntemleri geliştirilmiştir. Bu ödeme yöntemlerinde bir tanesi de akreditiftir1. Başlarda akreditif, mal satın alan yahut kredi alan alıcıların, satıcıların veya kredi verenlerin garantilerini sağlamak için, satılan malın ve alınan kredinin bir karşılığı olarak, alıcının kendi temsilcisine verdiği bir ödeme vaadi olarak karşımıza çıkmakta idi2. Ancak zamanla ticaretin gelişmesi ve tabiî ki ulaştırma alanlarının uzaması ile birlikte sözleşmenin tarafları birbirlerini tanıyamaz hale geldiğinden; daha güvenilir bir garantiye ihtiyaç duyulduğundan bankalar aracılığıyla akreditif işlemi yapılmaya başlanmıştır3.

Akreditif uluslararası ticarette karşı tarafın güvenini sağlamak açısından en güvenilir ve en çok kullanılan ödeme yöntemidir4. Ödeme yöntemi olarak akreditif Türk Hukukunda düzenleme alanı bulmamaktadır.