Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Vergi Devleti Kavramı ve Tarihsel Temelleri

The Term of Tax State and Its Historical Background

Recai Dönmez,Özge Mutlu Kaya

Vergi, kökleri eski çağlara uzanan bir kavramdır. Bununla birlikte, devlet harcamalarının düzenli vergilerle finanse edilmesi anlamında modern bir kavram olarak vergi devletinin ortaya çıkışı uzun bir tarihsel süreç sonunda gerçekleşmiştir. Schumpeter, Avrupa’da vergi devletinin ortaya çıkışında Türk akınlarının önemli bir etkisi olduğunu öne sürmüştür. Vergi bir uygarlık kurumu olarak finansal bir araç olmanın ötesinde tarihi, sosyolojik ve kültürel boyutlara da sahiptir. Bu yönüyle İslam uygarlığı açısından da vergilendirme olgusunun incelenmesine ihtiyaç vardır.

Vergi Devleti, Mali Sosyoloji, Vergilerin Yasallığı, Varlık Vergisi, Vergilendirme Yetkisi, Schumpeter, Vergi Tarihi.

Tax is an ancient rooted term. However, occurrence of the tax state in a modern concept as financing the state expenses by regular taxes happened at the end of a long historical process. Schumpeter asserts that there is an important influence of Turkish conquests for the development of the tax state in Europe. Tax, as an institution of civilization, has historical, sociological and cultural dimensions beyond being a financial tool. In this aspect, fact of taxation should be examined from the point of civilization of Islam.

Tax State, Fiscal Sociology, Legality of Taxes, Wealth Tax, Taxation Power, Schumpeter, History of Taxation.

VERGİ DEVLETİ KAVRAMI VE TARİHSEL TEMELLERİ

Türkiye Cumhuriyeti vergi tarihine baktığımızda vergiye ilişkin düzenleme ve uygulamaların modern devlet yapısı içinde sürdürülmeye çalışıldığını görürüz. Ancak “varlık vergisi ve toprak mahsulleri vergisi” bu anlayıştan bir sapmadır. Zira, savaş nedeniyle olağandışı gelir elde edenleri (dönemin tabiriyle vurguncuları) vergilendirmek amacıyla çıkarılan Varlık Vergisi, her ne kadar yasada açıkça öngörülmemiş olsa da fiilen ülkede yaşayan azınlıkları hedef almıştır. Bu yüzden hazırlık aşamasında kanun mecliste gizli oturumlarda görüşülmüş, azınlık temsilcileri sürecin dışında bırakılmıştır. Kapalı kapılar ardında yapılan hazırlıklardan tedirgin olan dönemin azınlık milletvekilleri Başbakan Şükrü Saraçoğlu’na bir öneride bulunurlar1:

Efendim, siz ne kadar vergi toplamayı düşünüyorsunuz?.. 300 milyon mu toplamak istiyorsunuz? Siz bunu bize bırakın, biz bunu (kendi aramızda) toplayalım (ve) hükümetimize verelim!?” Saraçoğlu’nun bu teklife yanıtı ise son derece nettir: “Biz bu teklifi nasıl kabul ederiz? Biz modern bir devletiz!2.

Yakın tarihimizden aktardığımız yukarıdaki anekdotta zamanın başbakanının Avrupa ortaçağında sıkça görülen bir uygulamaya modern devlet gerekçesiyle karşı çıkışı boşuna değildir. Gerçekten modern devletin özelliklerinden biri de vergi devleti olmasıdır. Modern devletin düzenli vergi gelirleri vardır ve ihtiyacı olduğu her durumda keyfi olarak vergi salamaz. Nitekim, azınlık milletvekillerinin böyle bir teklifi başbakana sunmalarının ardında Türkiye Cumhuriyeti’nin henüz modern bir devlet olarak görülmediği iması yatmaktadır.