Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Brezilya Anayasa Yargısı

Brazilian Constitutional Jurisaliction

Akasya Kansu

Yeni dünyada önemli bir güç olarak kabul edilen Federal Brezilya Cumhuriyet’inde, demokrasinin erleşmesi 1988 Anayasası’nın kabul edilmesinden sonra tam anlamıyla gerçekleşmiştir. Bunun yanında sosyal demokrasiyi sağlamak adına çok sayıda anayasal düzenleme yapılmaya başlanmıştır. Anayasa tarafından güvence altına alınan temel hak ve özgürlükler ve yasaların anayasaya uygunluğu Federal Yüksek Mahkeme ve yerel mahkemeler tarafından korunmaktadır. Federal Yüksek Mahkeme’nin kararları, güçler ayrılığının yargı kısmının en önemli unsurudur. Yüksek Mahkeme’nin kararları ve Brezilya yönetimindeki değişiklikler ülke demokrasinin gözle görülür bir biçimde gelişme kat etmesini sağlamıştır. Bu sayede Brezilya, üyesi olduğu BRIC (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin) organizasyonuna ve diğer Latin Amerika demokrasilerine örnek oluşturmaktadır.

Anayasa Yargısı, Brezilya Anayasası, Karşılaştırmalı Anayasa Yargısı.

Democracy was established after approval of the 1988 Constitution in real terms, in Federative Republic of Brazil, which is considered as a substantial power in the new world. Moreover, Federative Republic of Brazil began to make several constitutional adjustments to secure social justice. Fundamental rights and freedoms which are guaranteed by constitution and the constitutionality of laws are protected by Supreme Federal Court and local courts. Federal Supreme Court verdicts are the most considerable elements of the jurisdiction, which is a subdivision of division of powers. Federal Supreme Court’s verdicts and amendments in Brazilian administration induce to noticeable improvements in democracy. Therefore Brazil sets a good example of democracy for BRIC (Brazil, Russia, India, China) organization and other Latin American democracies.

Constitutional Jurisdiction, Brazilian Constitution, Comparative Constitutional Jurisdiction.

I. BREZİLYA ANAYASA YARGISININ TARİHSEL KAYNAKLARI

Christopfher Colombus’un Amerika kıtasını keşfetmesinden sonra birçok gemici Amerika kıtasına akın etmeye başlamıştır. Bu kaptanlardan biri olan, Portekizli Pedro Alveras Cabral, 1500 yılında Brezilya’yı keşfetti. Batılıların Brezilya serüveni bu şekilde başladı. Brezilya’nın zengin elmas yataklarına sahip olması birçok sergüzeşt ve yağmacının Güney Amerika’ya akın etmesine neden oldu.1

Sadece Brezilya’da değil, bütün Güney Amerika’da bu kıtanın tarihinin yazılmaya başladığı zamandan bu yana kilisenin hakimiyeti söz konusudur. Kilisenin, Güney Amerika’nın liberalleşme süresince muhafazakarlarla birlikte hareket ettiği görülmektedir. Bugün bile bunun etkisinden söz edilebilir. Keza, Brezilya Yüksek Mahkemesi’nin 2011 yılında eşcinsel birliktelik konusundaki kararına en çok karşı çıkanlar, yine muhafazakarlar ve Katolik Kilisesi olmuştur.2

Amerika kıtasının keşfinden sonra Brezilya’nın yerlileri, Meksika yerlileri Astekler ve Peru’daki İnkalar kadar ileri bir medeniyet ve kültür sahibi olmadıklarından, Avrupa’dan gelen Portekizliler tarafından Hıristiyanlık baskısı ile yok edilmişlerdir. Ancak Avrupa’dan gelen Portekizlilerin Brezilya’nın tropik iklimine dayanamamaları üzerine Afrika’dan köle getirilmeye başlanmıştır. Bu köle ticareti 16. yüzyılda başlamış, 1888 yılında köleliğin tamamen kaldırılmasına değin devam etmiştir. Brezilya’da beyaz, siyah ve yerli halk zamanla karışmıştır. Brezilya’daki karışma, diğer Güney Amerika devletlerinden fazla olmuştur. Bunun nedeni ise, ilk göçmenler arasında kadın bulunmaması nedeniyle, yerli ve siyahlarla evlenilmesidir.3 Bugün hala Mulatto ve melez ırk son derece fazladır. Siyahlar, halen Brezilya’nın en fakir topluluğunu oluşturmaktadır.4