Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Anayasa Mahkemesinin “Twitter” ve “Youtube” Kararları Üzerine Bir Değerlendirme

An Evaluation on “Twitter” and “YouTube” Judgements of the Constitutional Court

M. Gözde Atasayan

Telekomünikasyon İletişim Başkanlığının “twitter.com” ve “youtube.com” adlı internet sitelerinin tamamen erişime kapatılmasına yönelik vermiş olduğu kararlara karşı Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunulmuştur. Anayasa Mahkemesinin, kamuoyunda “twitter kararı” ve “youtube kararı” olarak ifade edilen kararlarını incelediğimiz bu çalışmada, özellikle de mahkemenin hukuk devletinin en önemli unsurlarından olan “yasallık ilkesi”, “mahkeme kararlarının yerine getirilmesi” ve ifade özgürlüğünün korunması perspektifinden, “etkili bir iç hukuk yolu” kavramı üzerinde durulacaktır.

Anayasa Mahkemesi, Bireysel Başvuru, Kabul Edilebilirlik, Etkili İç Hukuk Yolu, Hukuk Devleti, Yasallık İlkesi, Mahkeme Kararlarının Uygulanması, İfade Özgürlüğü.

It has been made on the individual application to the Constitutional Court against the decisions of Telecommunications Communication Presidency which caused the websites of “twitter.com” and “youtube.com” completely inaccessible. In this study, we have examined the judgements which have known “the judgement of twitter” and “the judgement of youtube” in public opinion. We have especially emphasized “the principle of legality”, “execution of court decisions”, which are the most important elements of “rule of law”. We have also focused on the notion of “effective domestic remedies” in the perspective of protecting the freedom of expression.

Constitutional Court, Individual Application, Admissibility, Effective Remedies, Rule of Law, Principle of Legality, Execution of Court Decisions, Freedom of Expression.

GİRİŞ

Anayasa Mahkemesinin (AYM) 02.04.2014 tarihli “twitter” kararı1 ile 29.05.2014 tarihli “youtube” kararı2, Türkiye’deki başlıca “hukuk devleti” sorunlarını bünyesinde barındırmakta ve bunlara bir karşı bir cevap niteliğini taşımaktadır. Kararların yayımlanmasından sonra, “ifade özgürlüğü” ihlalinin yanı sıra, kamuoyunda, yargı uygulamasında ve öğretide en çok tartışılan “iç hukuk yollarının tüketilip tüketilmediği”, daha doğru bir deyişle, “tüketilmesi gereken etkili bir iç hukuk yolu olup olmadığı” meselesi de, özünde “hukuk devleti”ne ilişkin temel sorunlarından kaynaklanmaktadır.

Anayasanın 2. maddesinde yer alan, cumhuriyetin temel niteliklerinden biri olan “hukuk devleti”nin gereklerinden biri de, idarenin hukukla bağlı olmasıdır: İdarenin tüm işlem ve eylemlerinin yargı denetimine tabi olması esasının yanı sıra, yargı kararlarının da gecikmeksizin yerine getirilmesi gerekmektedir. Somut olay bakımından ise, idare “twitter” ve “youtube”u yasaklarken hem hukuki dayanaktan yoksundur, hem de verilen mahkeme kararları (yürütmeyi durdurma kararı) uygulanmamıştır.

Yüksek Mahkeme, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) idare mahkemesinin yürütmeyi durdurma kararlarına uysaydı bu yönde bir karar vermeyebilirdi. “Twitter” ve “youtube” kararı, devam eden bir ihlal olduğunu ve ifade özgürlüğünün korunması bakımından idari yargının etkili olmadığını, mahkeme kararının uygulanmadığını saptamıştır. Oysa TİB’in, Anayasada öngörülen “hukuk devleti” ilkesi, adil yargılanma hakkı ve mahkemelerin örgütlenmesine ilişkin diğer hükümler; AYM kararları, ayrıca İdari Yargılama Usulü Kanunu ve Danıştay kararları çerçevesinde, idare mahkemesinin yürütmeyi durdurma kararını tebliğ edildiği an, derhal uygulaması gerekmekteydi. Bu çalışmada, öncelikle Anayasa Mahkemesinin “kabul edilebilirlik” kararı bu ilkeler bakımından incelenecek, daha sonra da esasa ilişkin bazı değerlendirmelerde bulunulacaktır.